Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

İlginç bir hikâye! Otomotiv devi Toyota 2000'li yıllara girerken tarımsal nitelikli bir sosyal sorumluluk projesi üzerinde çalışma kararı veriyor. O dönemde başkan, Hiroshi Okuda. Toyata Kurumsal Girişim Fonu Başkanı Kozaburo Tskishima'yla birlikte kolları sıvayıp işe girişiyorlar. Hiroshi Okuda, "kara kuşak" sahibi bir judo ustası aynı zamanda. Marjinal merakları olan sıradışı bir kişilik.

Kurumsal anlamda hobi gibi başlayan tarımsal faaliyetin amacı 2010'u hedef alan orta vadeli bir vizyon çalışması. Önce mükemmel denebilecek bir ekip kuruluyor. Uzmanların tümü "tarımsal biyoteknoloji" alanında Japonya'nın nam salmış isimleri. Yenilikçi fikirleriyle ünlenen Chiba Üniversitesi Rektörü Toyoki Kozai de kendilerine bilimsel yönden destek veriyor.

Kamuoyunun önemli bir bölümü otomotiv üretimiyle yıldızlaşan dev bir şirketin tarımla ilgilenmesini hayretle karşılıyor. Dünyadaki ilk "hibrit otomobilleri" üretme kararını veren Başkan Hiroshi Okuda, bu misyonu neden üstlendiğini açıklıyor. Gelecekte büyük sorunlar, su ve gıda yüzünden çıkacak. Başkana göre dünyayı tehdit eden meseleleri şimdiden teşhis etmek, küresel ölçekte bir kurum için oldukça normal bir davranış. 

 

Tarımsal biyoteknoloji her derde deva

Toyota Girişim Fonu Başkanı Kozaburo Tsukishima ise şunu söylüyor: "2010'dan itibaren gezegenimizi bekleyen dört büyük tehlikeyi şimdiden teşhis ettik. Birincisi küresel ısınma sonucu oluşacak kuraklık. İkincisi buna bağlı olası bir gıda kıtlığı. Üçüncüsü fosil esaslı enerji kaynaklarında ciddi azalmalar. Ve dördüncüsü de önü alınamaz çevre kirliliği." Bu sözlerin arkasından süper projenin ne olduğunu açıklıyor: Tatlı patates yetiştiriciliği!

Kamuoyunda hayret ve arkasından derin bir merak oluşuyor. Toyota hemen Endonezya merkezli "sweet potato business" etiketini taşıyan bir bölüm kuruyor. Ortaya konan projenin ana hatları şöyle: 2050 yılında 10 milyarı aşacak dünya nüfusu nedeniyle ciddi bir kıtlık baş gösterecek. Değişen iklimin etkisiyle büyük oranda açlık başlayacak. Çok az miktarda suya ihtiyaç duyan bitkilerin başında "tatlı patates" geliyor. Eğer tatlı patates "biyoteknolojik" açıdan "terbiye" edilir ise suya ihtiyaç duymayacak besleyici bir bitki. 

Üstelik tatlı patatesin nişasta içeriği çok zengin. Ayrıca vitamin ve mineral yönünden de ilginç özelliklere sahip. Mısır, pirinç ve buğdaya alternatif olabilecek tek bitki. Kabuk ve kalibrasyon artıkları ise besleyici değeri yüksek hayvan yemi olmaya aday. 

Tatlı patatesten elde edilecek alkol içeriği, hidrojenle çalışacak yakıt hücreleri için mükemmel bir kaynak. 2020'den itibaren hibrit araçlar bu yakıtla çalışacak. Zahmetsizce yetiştirilen tatlı patatesin ilginç özelliklerinden bir diğeri ise plastik üretiminde devrim yapması. Toyota 2020 yılına kadar bu alanda çeşitli araştırmalar yapacak ve tatlı patatesten elde edilecek çevreci plastikler sayesinde yeni bir dönem başlayacak. 

Şimdi biyoteknolojik olarak takviye edilen tatlı patates kültürleri inceleniyor. Çeşitli cinslerden elde edilen örnekler laboratuvar ortamında nihai ürüne dönüştürülüyor. Geleceğe ilişkin senaryolar kurgulanıp prova ekimler yapılıyor. Tatlı patatesin iyi nem tutması ise heyecan yaratmış. Bu özelliği kuraklık riski olan alanlar için önemli. Uygulamalar Çin'in bazı karakteristik bölgelerinde yapılıyor. 

Şu anda 300 civarında patent var Toyota'nın elinde. En ilginçleri beslenme, yakıt ve plastik üzerine. Plastiklerin hemen hepsi geri dönüşümlü. Özellikle de ambalaj malzemesi sektöründe devrim yaratacak buluşlar. "Tatlı patatesin biyoplastik ürünleri" adını alan sınai proseste "laktikasitle fermantasyon" ve "polilaktikasitle polimerizasyon" gibi hızlı aşamalar da sağlanmış.

 

Endüstriyel tarımda yeni bir fırsat

Bu hikâye çok uzun. Geleceğin dünyasını kucaklayan müthiş bir proje. Ancak bizi ilgilendiren tarafları da var: Ekim yapılan alanlar Anadolu'ya çok benziyor. Tatlı patatesin kara ikliminde yetişeni en iyi içeriğe sahip. 

Amerika'dan tanıdığım tatlı patatesi İstanbul'da tesadüfen görünce bu proje gündeme düşüverdi. Bunca hikâyeye konu olan garip görünüşlü patates kirli turuncuya çalan rengiyle İstinyePark'ın manav reyonunda arz-ı endam etmiş. Çok az yetiştirildiği için egzotik bitki muamelesi görüyor. Fiyatı haliyle yüksek. Orta Anadolu'da yetiştirilebilse fiyat normale inecek. Tadı da çok hoş. Haşlanınca kebap edilmiş kestane lezzetine dönüşüyor.

Tatlı patates aslında geleceğin en önemli endüstriyel bitkisi olmaya aday. Yakıt derdine çare olması bir yana, birçok sektörde kullanılabilecek özelliklere sahip. Tam da bu kriz ortamında tamamlayıcı bilgileri salı günü vereceğim.

 

Nur Demirok

 

referansgazetesi.com

Ekleme Tarihi
26.03.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız