ERTUB Başkanı Cemalettin Kurt, gereğinden fazla kimyasal ilaç kullanımının, doğada ciddi tahribata yol açtığı ve sıkıntılara neden olduğunu söyledi
Yanlış uygulamalardan kaynaklanan kimyasal ilaç kalıntısı nedeniyle ihracatta yaşanan sıkıntının, narenciye ve diğer tarım ürünlerinde ağırlık verilen biyolojik mücadeleyle aşılacağı bildirildi.
Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi ve Erdemli Turunçgil Üreticileri Birliği (ERTUB) Başkanı Cemalettin Kurt, yaptığı açıklamada, tarımsal faaliyetlerde, gereğinden fazla kimyasal ilaç kullanımının, doğada ciddi tahribata yol açmasının yanı sıra, ürünlerin yurt dışına pazarlanması aşamasında sıkıntılara neden olduğunu söyledi.
Son yıllardaki zirai ilaç kalıntısı sorununun, Türkiye'nin adeta kanayan yarası haline geldiğini belirten Kurt, bunun giderilebilmesi amacıyla üreticileri bilgilendirmeye yönelik adımlar atıldığını ifade etti.
Kurt, söz konusu ilaçların yönetmeliklere göre kullanılmasının gerekliliğine dikkati çekerek, ''ERTUB olarak üreticilerimizi zararlılara karşı kimyasal ilaçlar kullanmak yerine, biyolojik mücadeleye yönlendiriyoruz'' dedi.
Üreticilere kayıt tutma zorunluluğu getirildiğini anımsatan Kurt, şöyle konuştu:
''Türkiye'de 15-20 yıldır yapılan biyolojik mücadelenin geçmişi, gelişmiş ülkelerde daha eskilere dayanıyor. Rusya'nın, yanlış uygulamalardan kaynaklanan ilaç kalıntısı nedeniyle Türkiye'den tarım ürünleri ithalatını durdurma kararları, ülkemizde biyolojik mücadeleye daha fazla önem verilmesini sağladı. Örneğin geçtiğimiz günlerde Rusya Federasyonu Veterinerlik ve Bitki Koruma Federal Servisi Başkan Yardımcısı Aleksey Saurin başkanlığında Mersin'in Erdemli ilçesine gelen heyet, incelemeleri sırasında, dünyada bitki zararlılarıyla pahalı bir mücadele sistemi olan biyolojik mücadelenin, üretim alanlarımızda uygulandığını görünce çok mutlu oldu. Heyet, bunun üzerine biyolojik mücadele sistemi uygulanan narenciye bahçelerinden bu yıl üretilmesi beklenen 75 bin ton limonu ithal edecekleri sözü bile verdi. Bu, bizim açımızdan çok sevindirici bir gelişme.''
-CAN SİMİDİ OLDU-
Kurt, Türkiye'nin limon üretiminin en önemli merkezi konumundaki Erdemli'de, ERTUB önderliğinde ve koordinasyonunda yoğun olarak uygulanan biyolojik mücadele yönteminin, ihracatta yaşanan sıkıntılar karşısında, adeta ''can simidi'' olduğunu söyledi.
Doğal dengeyi yaşatma kaygısı olan tüm üretim alanlarında ERTUB ve uygulamalarının tüm kesimler tarafından örnek gösterildiğini anlatan Kurt, ''narenciye üretiminde en büyük problemlerinden biri olan unlu bit zararlısına karşı, kimyasal mücadelenin yanı sıra, domates gibi bazı tarım ürünlerinin üretiminde uygulanan biyolojik mücadelenin yapılabileceği, uygulamalarımızla kanıtlandı'' diye konuştu.
Kurt, zararlı, hastalık ve yabancı otların başka canlılar yardımıyla ekonomik zarar seviyesinin altında tutulmasına ''biyolojik mücadele'' dendiğini belirterek, doğada zaten var olan canlıları tamamen yok etmeden, doğal dengeyi koruyucu, onarıcı ve destekleyici önlemler alındığını ifade etti.
Biyolojik mücadelenin, kimyasal mücadelenin taşıdığı hiçbir riski bünyesinde barındırmadığını belirten Kurt, şöyle konuştu:
''Kimyasal mücadelede kalıntı problemine rastlama olasılığı varken, biyolojik mücadelede böyle bir risk yok. Kimyasal mücadele dikkatli yapılmadığı sürece, her zaman kalıntı problemiyle karşı karşıya kalınır ve ürünler Rusya krizinde olduğu gibi ihraç edilemez. Kimyasal kalıntılar nedeniyle narenciye sektöründe üreticilerin kaybı bu sezon yaklaşık 150 milyon dolar. Bu rakam, ülke ekonomisi açısından önemli bir kayıp. Kaybın, biyolojik mücadeleyle telafi edilebileceğine inanıyoruz.''
-BÖCEKLERİN HEPSİ ZARARLI DEĞİL-
Kurt, tarla ve bahçelerde görülen böceklerin hepsinin zararlı olmadığını söyledi.
Bir kısım böceklerin kendi hayatlarını sürdürebilmek için ürünlere zarar veren böcekler üzerinde veya içinde beslenerek yararlı olduğunu belirten Kurt, örneğin herkesin bildiği gelin böceklerinin, her çeşit üründe zararlı olan zenk, şirin gibi değişik isimler verilen yaprak bitlerinin doğal düşmanı olduğunu kaydetti .
kaynak: ertüb |