Yenilenen dünyayı okuyabilmek ve onun içinde doğru konumlanabilmek için krizleri sürekli hale gelen, değişimin tek değişmez doğru olduğunu kabul ederek, dünün değerlerinden kurtulup, zihni modelimizi yenileyerek rekabetçiliğimizi sürekli kılabilecek yeni bir yol haritası çizebilmeliyiz.
Bunun için tek tek en küçük üreticiden, ekonomi yönetiminde yer alan herkesin dünyayı doğru algılayacak değişimi araştırması zihni modelinin yarına bağlı prangalarını çözmesi gerekir…
Değişen ve kriz yaşayan, odakları değişen bir dünyadayız. Ve bunu iyi algılayıp zihni modelimizde bizi eskiye bağlayan, tutsak eden zincirlerden kurtulamazsak yarınımızın kurgulanmasında başarılı olamayız.
Bunun için öncelikle dünyayı yakından ve süreklilikle izlemeliyiz. Gelişen trendleri, yenilenen ve terk edilen değerleri saptayarak ona göre kendimizi yenilemeliyiz. Dünyayı doğru okuyabildiğimiz, değişimi doğru algılayabildiğimiz oranda yarına doğru, doğru bir yolda doğru adımlar atabiliriz. Önümüzü açıklıkla görüp güven içinde hareket ederiz. Üretimimizi yenilenen taleplere uygun olarak yenileyerek rekabetçiliğini sürekli kılarız.
Aksi halde, terk edemediğimiz eski alışkanlıklarımızın esiri olarak, zihni modelimizi değiştiremeyip, yarına, gelişmeye bağlı değil, düne eskiye bağlı olarak kendi kendimize engeller koyarız.
Doğaldır ki, bu noktada tek tek bireyler, üretim içinde yer alan kurumlar olarak bizim yapmamız gerekenlerin yanı sıra, sektör örgütlerimizin, ekonomi yönetimimizin yapması gerekenlerin de doğru yolun düzenlenmesinde görevleri vardır. Ekonomi yönetimi bize dünyayı iyi okuyan bir yol haritası sunmakla görevlidir. Bunu yapabilmesi doğru bir kalkınma stratejisine ve doğru sürdürülebilir bir envantere sahip olmamızın çalışmasını yapmalıdır. Bu kalkınma stratejisi bir yandan yeni dönemde dünyadaki değişimi doğru ortaya koyup, gelişimin, değişimin trendlerini saptamayı gerektirir. Buna bağlı olarak ülkemizin imkan ve kısıtlarının bizi hangi alanlarda, hangi sektörlerde bölgede ve dünyada rekabetçi kılacaktır onu belirler. Buna bağlı yol haritası çizilirken, hangi alanların teşvik edilerek önünün açılması gerektiği belirleneceği için, yatırımcıların kısıtlı olan imkanlarını doğru ve rekabetçi alanlara yönlendirir.
Yatırımcılar önlerine konulan doğru yarın göstergeli yol haritasına uygun davranmak için zihni modellerinin düne bağlı yapısında yer alan zincirlerden birer birer kurtulmaları mümkün olacaktır.
Dünyayı doğru okumak, doğru fırsatları görerek doğru yatırımlara yönelmeyi bu yönde doğru düşünce geliştirmeyi sağlayacaktır. Örneğin dünyadaki hızlı kentleşme ve ona bağlı artan orta sınıfın gereksinmelerini doğru saptayabilirsek, doğru ve rekabetçi üretim ile bölgede ve dünyada yer alabiliriz. Örneğin yaşlanan Avrupa'ya hizmet edecek yeni kurumları yaratabilirsek, o alanda hizmet verecek personelin yetiştirilmesine önem verirsek o zaman Avrupalı emeklilere hizmetle hizmet sektöründe bölgenin önemli bir merkezi olma özelliğini elde edebiliriz.
Buna baglı olarak yarını doğru okumak çok farklı sonuçlar içerir. Bu alanda bir yanda var olan üretimlerin ve hizmetlerin yenilenip farklılaşması önem taşır. Bir yandan da yeni üretim alanları, yaşamımıza yeni giren sektörler de yapılabileceklerimizin neler olduğu saptanmalıdır.
Doğaldır ki bu gelişmeyi iyi okuyabilmek ve yarını kucaklayacak bir gelişimi algılayabilmek ancak ve ancak, zihni modelimizin düne bağlı bağlarından kurtarılıp yeniye ve değişime açık olarak yeniden kurgulanmasına bağlıdır. Bu ülke yönetiminden en küçük üreticiye kadar ülke yaşamımızın bütün alanlarında bir zihni model değişimini gerektirir.
Osman Arolat
http://www.dunya.com/ | 
