Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Tarımda plansızlığın, beceriksizliğin tipik örneğidir tütünde yaşanan. Bir zamanlar üretim fazlası tütünler törenlerle yakılırdı. Şimdilerde tütün ihracatçıları Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında tütün ithalatına izin verilmesini istiyor.

Tütün ya yakılacak ya da ithal edilecek. Bunun orta yolu yok mudur?

Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak ve ihracat yapacak tütünü üretmekten bu kadar aciz mi? Tütün ithalatı yapılan ülkeler incelense, üreticiye, sanayiciye, ihracatçıya danışılsa üretim planlansa ve ülkenin dövizi dışarıya akıtılmasa olmaz mı? 

Pamuk, mısır, soya, ayçiçeği ve daha pek çok tarım ve gıda ürününde dışa bağımlı hale gelen Türkiye, bir zamanlar en avantajlı olduğu tütünü de kaybetti. Bakalım sırada hangi ürün veya ürünler var.

Tütündeki süreç 10 yıl önce başladı. Tütün Yasası ilk olarak 2001’de gündeme geldi. Kemal Derviş’le birlikte Türkiye’ye dayatılan ve 15 günde çıkarılması istenen 15 yasadan biriydi. Yoğun tartışmalar yaşandı. ANAP’lı Bakan Yüksel Yalova bu tartışmalar nedeniyle istifa etti. Yasa, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildi. Fakat yasanın çıkması engellenemedi. Bugün tütün ithalatı isteyenlerin desteği ve lobi çalışmaları ile Tütün Yasası 9 Ocak 2002’de yürürlüğe girdi.

Tütün Yasası’nın getirdiği en önemli değişiklik sözleşmeli üretim modeline geçiş oldu. Uluslararası sigara tekelleri ve onların tütün tedarikçileri üretici ile sözleşme yaparak istedikleri kadar tütünü ürettirerek istedikleri fiyattan satın alabileceklerini düşündüler. Fakat, uygulamada bu hesap tutmadı. Çok sayıda üretici tütün üretimini bıraktı. Büyük kentlere göç etti.

Sözleşmeli üretimin başladığı 2003 üretim yılında 334 bin olan üretici sayısı 7 yılda 65 bin kişiye indi. Tütün üretimi de buna bağlı olarak aynı dönemde 150 bin tondan 50 bin tona indi.

Tütün Yasası çıkmadan önce Türkiye yılda ortalama 100 bin ton tütün ihraç ediyordu. Bunun çok büyük bölümü de Ege tütünüydü. Bugün ülke genelinde sadece 50 bin ton tütün üretiliyor. Tütün ithalatı ise 80 bin ton. Türkiye ürettiğinden çok daha fazlasını ithal ediyor.

İthalat artarak devam edecek. Bu nedenle Ege Tütün İhracatçıları Birliği, dahilde işleme rejimi kapsamında tütün ithalatı yapılmasını istiyor.

Ancak, 4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6 maddesi dahilde işleme rejimi kapsamında ithalatı sınırlıyor. Yasa’nın 6.maddesinin 5.fıkrası şöyle: “İşlendikten sonra ihraç amacıyla olsa dahi tütün ithali ancak, üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olarak bu Maddenin ikinci fıkrasında belirtilen tütün mamulleri üretenler tarafından yapılabilir.” deniliyor.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, ithalat yapacak firmaların yıllık üretim kapasitesi tek vardiyada, sigara için iki milyar adet, diğer tütün mamulleri için ise on beş tondan az olmayan, tütün hazırlama bölümleri dahil tam ve yeni teknoloji ile tesisler kurmaları şarttır.

Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithalat yapılması için bu maddenin değiştirilmesi gerekiyor. Ege Tütün İhracatçıları Birliği de bu maddenin değiştirilmesini istiyor.

Birlik Başkan Vekili Noyan Gürel, ithalat taleplerinin gerekçesini şöyle açıklıyor: “Türkiye’de üretilen tütünlerin 3-4 ay içinde işleniyor. Geri kalan zaman diliminde işletmeler atıl kalıyor. Yılın geri kalan 8 aylık diliminde tesislerin çalışması için Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç amaçlı tütün ithalatı yapmamız için yasal engelin kaldırılmasını bekliyoruz. Tütün işletmelerinin yılın her ayında tam kapasite ile çalışmalarının önünü tıkayan yürürlükteki 4733 sayılı Kanunun 6. maddesinin 5. paragrafındaki “İşlendikten sonra ihraç amacıyla olsa dahi tütün ithali, ancak üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olarak bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen tütün mamulleri üretenler tarafından yapılabilir” hükmünün değiştirilerek, gerekli kapasiteye sahip yaprak tütün işletmesi olan firmaların da, Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde ihracat koşuluyla tütün ithalatı yapabilmelerine imkan verecek şekilde yeniden düzenlenmesi ülkemize ve sektörümüze önemli katkılar sağlayacaktır.”

Açıklamadan da anlaşıldığı gibi asıl sorun tütün üretimindeki yetersizlik. Bu yetersizlik ithalatla kapatılmaya çalışılıyor.

Yıllar önce pamuk ithalatı da aynen bu gerekçelerle başladı. Bugün dünya pamuk fiyatı 5 doları bulunca pamuk üretiminin önemi anlaşıldı. Sanayici,üretici herkes pamuk üretiminin artırılması gerektiğini söylüyor.

Tütünde de birkaç yılda fiyatlar yükselince bugün ithalatı savunanlar aman üretimi artıralım diye feryat edecekler. Birkaç yılı kaybetmeye gerek yok. İthalat yerine yerli üretimi artıracak önlemlerin bugünden alınmasında yarar var. Yarın çok geç olabilir.

 

 

Ali Ekber Yıldırım

 

http://www.tarimdunyasi.net/

Ekleme Tarihi
14.04.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız