Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Türkiye üretiminin omurgasını oluşturan KOBİ'lerin krizden en az zararla çıkması ve rekabetçiliğini kaybetmemesi için "Şimdi KOBİ zamanı" diyerek bu alanda kamunun ve özel sektörün yapması gerekenleri çok net ele alıp, neyin nasıl değişmesi gerektiğini ortaya koymalıyız. Şimdi KOBİ zamanı deyip gereklerini hayata geçiremezsek, birçok KOBİ rekabetçiliğini kaybedip sistem dışına çıkar.

Türkiye'de işletmelerin büyük çoğunluğu KOBİ niteliktedir. KOBİ'ler ekonomimizin kılcal damarları olarak yaşamımızın en uç noktalarındaki hayatiyetin unsurlarıdır. Türkiye, KOBİ'ler konusunda uzun süredir konuşan ama aldığı önlemleri sınırlı kalan bir ülkedir. Bu kriz döneminde de KOBİ'lerin sorunlarının azaltılması için özellikle Sanayi Bakanlığı bazı önlemler ortaya koydu,.

Bunlardan en önemlisi KOBİ'lere destek için çalışan KOSGEB'e yeni işlev kazandırmak için hazırlanan yeni KOSGEB Yasa Tasarısı, Meclis gündeminde ilk sırada yer alıyor. Ve bu tasarı yasalaşırsa KOSGEB görev alanı değiştiriliyor. Sadece imalat sanayiindeki kurumları kapsamına alan KOSGEB görev alanına ticaret ve hizmet sektöründeki kurumlar da ekleniyor. Doğal olarak bu kapsam genişletilmesine uygun olarak KOSGEB'in finansal ve kurumsal gücünün artırılması, insan kaynağının buna uygun hale getirilmesi gerekiyor.

 Son dönemde yapılan düzenleme ile vergi ve sigorta borcu olan KOBİ'lerin KOSGEB kredilerinden yararlanmaları ve kamu ihalelerine katılmalarının önü açıldı. Borçlu KOBİ'lerin borçları bankadan kredilerini alırken düşülüp, kalan kısım kendilerine verilecek. Kamu İhale Kanunu'nda da borçlu KOBİ'lerin ihaleye girebilmesinin önünü açan düzenleme yapılacak.

KOBİ'ler için açılan ihracat kredisi imkanı 9 günde 1 milyar 50 bin dolarlık başvuru yapıldı. 6 bin 500 başvuru için bir aylık değerlendirme süresi yarın tamamlanıyor. 6 aylık kullanım süresi olan kredinin faizinin üçte ikisini KOSGEB karşılayacak, kurumlar kredinin üçte birini yüzde 1.18'ini ödeyecek.

KOBİ'lere CANSUYU kredisi önce 700 milyon TL olarak açıklandı. Sonra 150 milyon TL daha eklendi. Bakan Çağlayan bütün başvuruları kabul ederek 1 milyar 700 milyon TL kredi

Kullanıldığını açıkladı. Burada banka faizini KOSGEB üsleniyor. Ana parayı banka veriyor. Bu sıfır faizli krediden KOSGEB tabanındaki firmalar yararlanabiliyor.

Bunlar önemli gelişmeler. Ancak Türkiye'de imalat sanayiinde 235 bin firma bulunmasına karşın, KOSGEB veri tabanında bunun onda birinden az 15-20 bin firma yer alıyor. Bu nedenle yeni yasayla KOSGEB tabanı hizmetler ve ticaret sektöründeki firmaların kapsam içine alınmasıyla 2 milyon firmaya yükselecek. Bu da KOSGEB finansman gücünün mutlaka çok genişletilmesini, KOSGEB çalışan yapısında da değerlendirmeler için hem çalışan sayısının, hem de özellikli çalışanın artırılması gerekecek.

Bu son dönemdeki imkanlar konusunda yapılan başvurularla ilgili olarak da öne çıkan bir durum. Kısa çalışmadan yararlanmak için 2 bin 300 firma başvurmuş ve bunların yüzde 90'a yakınının bundan yararlanabilecek özelliklere sahip olmasına karşın, şu ana kadar yararlanan ve ödeme alan firma sayısı 93. Birçok kuruluş karar bekliyor.

Bütün bunlar yüzde 90'dan fazlası KOBİ nitelikli olan Türkiye'deki firmaların bugüne kadar yaratılan imkanlardan çok az bölümünün yararlanabildiğini gösteriyor. Yeni dönemde KOBİ'lere destek konusunun çok daha geniş kapsamlı olabilmesi için bu alanda birçok yeni düzenlemeye ihtiyaç var.

O nedenle yani dönemde KOBİ'lere de görevler düşüyor.

Bunların başında KOBİ'lerin çoğunun cüce işletmeler olması ve ölçek açısından rekabetçi olamayacağı gerçeği geliyor. O nedenle yeni dönem için işbirliklerini ve birleşmeleri artırmaları zorunluluk taşıyor.

KOBİ'lerin çoğunun makine donanımları kendilerini rekabette geni düşürüyor. O nedenle ayakta kalmak ve üretimi sürdürmek için mutlaka teknolojilerini geliştirmeleri gerekiyor.

Yeni dönemde rekabette üstünlük inovasyon ve AR-GE çalışmalarını içeren farklı ürüne dayanacak. O nedenle KOBİ'ler üretimlerini farklı kılacak yenilikleri yapamazlarsa rekabette geri düşecekler.

Bu listeleri uzatmak yeni öneriler dile getirmek mümkün. Ama kısaca söylemek gerekirse, "Şimdi KOBİ zamanı." Türkiye, KOBİ'lerini işletme modelini çağdaşlaştırır, teknolojisini yenilendirir, ölçeğini büyütebilir, doğru kamu desteğiyle donatır ve inovasyona dayalı farklı ürün geliştirmeye yönlendirebilirse, rekabetçiliğini artırır. Aksi halde birçok KOBİ rekabetçiliğini kaybedip sistem dışına düşer.

Osman Arolat

dunyagazetesi.com.tr

Ekleme Tarihi
03.04.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız