Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 

 

Arman Kırım diyor ki, “Eğer rekabet edebilmek için gerekli olan yeni teknikleri bilmezseniz, eskinin dünyasında kalır ve yeni iş dünyasında yaşama şansını kaybedersiniz. Bilgi seviyenizi artık sürekli olarak artırmak zorundasınız. Yaşamak için başka çareniz yok. Eskiden peder beyin size öğrettikleri ile işi belki yönetebiliyordunuz ama artık bu imkânsız. Sürekli öğrenmeniz, okumanız, kendinizi geliştirmeniz lazım.”

Örnek mi istiyorsunuz? Peder bey zamanında yurdun her köşesinde havanın nasıl olacağı konusunda bilgi veren yerli ve yabancı meteoroloji kanalları mı vardı? Herkes pederden öğrendiği usullerle neler olabileceğini tahmin etmeye çalışır, ona göre pozisyon alırdı. Arman Kırım’ın anlattığına göre, Söke’nin yerlileri sabah sabah tarlaya gitmek için evden çıkarken başlarını yukarı kaldırır, havadaki bulutlara bakarak, olacağı biteceği tahmin eder, birbirlerini uyarırlarmış: “Bulut gelir adaya (Kuşadası’na) çek eşeği odaya/Bulut gelir Söke’ye, çek eşeği köşeye/Bulut gider Aydın’a, bak işine gücüne” derlermiş. Bu tekerlemenin tercümesi şöyle imiş: “Bulutlar eğer Ada’ya (Kuşadası’na )gidiyor ise, gün boyu yağış devam edecek demekmiş. Eşeği ahıra bağlamaktan başka çare olmazmış. Eğer bulutlar Söke’ye geliyor ise, kısa süreli bir yağış olasılığı varmış. Eşeği köşeye çekerek yağışın geçmesini beklemek yeterli olurmuş. Yok bulut Aydın’a doğru yol alıyor ise, bu havanın güneşli olacağını gösterirmiş..”

Öğretici bir kitap

Arman Kırım’ın önceki gün çıkan ve “Bulut Gelir Söke’ye, Sür Eşeği Köşeye” başlığını taşıyan kitabını satın aldım. Kapağını açarak okumaya başlarken Arman Kırım’ın ölüm haberi geldi. (Sistem yayıncılık, Nisan 2011, 294 sayfa, 20 TL.)

Kitabı okudukça, yaratıcı, yenilikçi, çalışkan ve de farklı bir bilim adamını erken kaybetmenin üzüntüsünü giderek daha fazla yaşar oldum. Arman Kırım (1954 Söke) çoğu çok satanlar listesine giren 17 kitap yayımladı. 2003 yılında yayımlanan “Mor İneğin Akıllısı”, Türkiye’de tüm zamanların en çok satan iş kitabı oldu. Arman Kırım, işadamlarını, yöneticileri eğitmek için kurslar düzenleyen, konuşmalar yapan, iş çevrelerine başarılı olmanın yollarını gösteren, dünyada olan biteni anlatan, bunları yazıya döken, gazetelerde ve de yayımladığı kitaplarda yazan biri idi.

Kitapları kaldı yadigâr

Arman Kırım son kitabında küçük işletmelere “Kurumsallaşma ve markalaşma masalına kanmamalarını öneriyor”. Diyor ki, “Girişimci, girişimci ruhuna ve zekâsına sahip, işi yaratan, riski alarak başarıyı yakalayan, işi bilen kişidir. İş hacmi kaldıramayacağı büyüklüğe ulaşıncaya kadar sorumluluğu taşır. İş hacmi büyüyünce profesyonel kadrolardan ve destekten yararlanır ama profesyonel ekibi gözetmeye, denetlemeye devam eder. İşi profesyonellere devret... Sen git Bodrum’da keyif çat” diyenlerin sözünü dinlemeyin.

Diyor ki, “Markalaşma klişesine önem vermeyin.” Ve öneriyor: Sen pekmezi iyi yap. Sinek Bağdat’tan gelir.” Ve de uzun uzun “inovasyon”un ve “Yeni Girişimcilik” kavramının ne olduğunu, bunların markalaşmadan daha çok önem taşıdığını anlatıyor.

Ne yazık ki Arman Kırım, “dükkânı erken kapattı”. Bilgi birikimi ile öğretici gücü ile bu dünyayı terk etti. Ama arkada çok sayıda kitap bıraktı.

Allah rahmet eylesin. 

 

 

 

Güngör Uras

 

http://ekonomi.milliyet.com.tr/

 

 

Ekleme Tarihi
29.04.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız