Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 14 Mayıs 2025 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Türkiye’nin en mağdur sınıfı köylülerdir. Solcuların geri kafalıları onları ‘tarihsel olarak geri kalmış patates sınıf’ olarak algılar. İleri zekâlı liberaller ise ‘köylülerin nasıl kurtulacağını değil, onlardan nasıl kurtulacağımızı’ tartışır. Çağımızın iktisat kuramlarının zencisi köylüye nasıl baktığımız hayat görüşümüzün bir küçük özeti gibi. 
Toplumca farkında olmadığımız bir toplumsal sarsıntı geçiriyoruz. Bebek gibiyiz. Sallandıkça daha güzel uyuyoruz. Bizi biz yapan sınıf ortadan kalkarken mahmure cemaat olarak susuyoruz. Küçük çiftçilik ortadan kalkıyor. Biz bakıyoruz. Ankara Ticaret Odası gibi kurumlar işsizliği terör olarak nitelendirirken dakikada ortalama bir çiftçiyi işinden ediyoruz.
Köylüleri devlet yardımına alışmış asalak bir sınıf olarak gören neoliberal tarım reformları Dünya Bankası eliyle Türkiye’de bir dünya rekoru kırdı. Stalin’den sonra köylülere karşı açılmış en büyük savaşı, Dünya Bankası ve reformların banisi ve hamisi hükümetler kazandı. 10 yılda köylü nüfusu yarıya indirildi. Tarımsal istihdam 2002’de 7.5 milyon kişiydi. 2008’de 5.7 milyona düştü. Şimdi 3.7 milyon. Stalin ordu kullanarak, devrimin gücüyle benzer bir köylü katliamı yapmıştı. Türkiye’de aynı durum sükûnet ve sessizlikle hem de ordunun siyasetten uzaklaştırıldığı bir zamanda oldu. Piyasanın gücü... 
Yoksullaşan ve işini kaybeden erkek çiftçiler kahveye çıkamaz halde, kadınlar üstüne başına bir şey almayalı beş bayram oldu. En çok vergiyi onlar öder. Hem de para eline geçmeden. Yat sahibi isterse mazotu KDV’siz alır. Dizel BMW’ye binen ne kadar KDV veriyorsa, köylü de o kadar verir. Girdi maliyetleri alıp başına gitmiş. Sonuç? Tarım da katma değer büyümesi de durmuş. 2002’den bu yana yarı yarıya azalmış. 
Son seçimde kafalar çok bulanıktı. CHP zaten ‘ay üssü alfa’ partisine dönüşmüş, bir orduyu panikle göreve çağırıyor, bir kara çarşaf siyaseti yapıyordu. Politika Noir… MHP zaten aklı bayrakta, gözünü aşağıya indirmedi, indiremiyor. AKP kendisine tahsis edilmiş alternatifsiz kulvarda depar üstüne depar. 
Ama şimdi her şey farklı. Seçim beyannameleri açıklandı. En sağda MHP’nin ne köylüler hakkında ne de başka toplumsal sınıflar hakkında bir siyaseti var. En solda sosyalist partiler bölünüp küçülmekle meşgul, yakında binbir dergi çevresine dönüşecekler. Sahi 1 Mayıs gösterilerinde neydi öyle dakikalarca dergi adı saymalar... BDP solun tek kitlesel partisi, o da barajla, YSK’yla vesairle uğraşıyor. Köylülerin gözü iki partide: AKP ve CHP. Bu iki partinin tarım politikaları seçimin gidişatını etkileyecek önemli bir kriter. Birkaç önemli gelişme de köylünün oyunun rengini belli etti. Seçimde bir sürpriz olursa ben şaşırmam. Siyasette 24 saat bile çok uzunken, şimdiden AKP’ye %52 bahşedenleri anlamak zor. 

Oylar kime? 
İki partinin seçim beyannamelerine baktığımızda en net ayrıldıkları yanın tarım politikaları olduğunu görüyoruz. AKP bu noktada klasik bir neoliberal parti olarak görünüyor. Beyannamenin 61. sayfası net: Dünya Bankası ve IMF’nin yazdığı reçetenin ismini kullanarak yani yapısal uyum politikalarını hayata geçirerek tarım politikalarını devam ettireceklerini yazıyorlar. Köylülük ortadan kalkarken tarımsal ürün işletmelerini arttırarak istihdam yaratılacağını söylüyorlar. Yani beyannamenin ana fikri “Böyle geldi böyle gidecek”. Hatta AKP kendi çıkardığı Tarım Yasası’nı dahi uygulamayarak tarımsal desteklerin GSMH’nin %1’i seviyesine yükselmesini engelledi. Köylü bunları bir yere kaydetti. 
CHP’nin tarım politikası AKP’ninkine taban tabana zıt. Öncelikle küçük çiftçiliğin bitirildiğini, bunun çevresel, sosyal ve iktisadi bir kriz yarattığını tanıyorlar. Bu nedenle köylüye kaynak transferi amaçlıyorlar. 2B arazilerini köylüye vermeyi, girdi maliyetlerini düşürmeyi amaçlıyorlar. Köylünün kullandığı mazotun özel tüketim olmadığını bir parti sonunda söyledi. CHP mazotta ÖTV’yi kaldıracağını ve fiyatı 1.5 TL’ye düşüreceğini açıkladı. Küçük köylüden yana sol tarım politikaları CHP’nin yeni yüzünün en bariz göstergesi. Köylü bunları da bir yere kaydetti. 
Köylüler çok azaldı dedik. Ama o kadar da değil. Hâlâ 3.7 milyonluk bir istihdam var. Yaklaşık 9.5 milyon oy demektir. Bu da 50 milyon seçmenin beşte biri. 101 vekili köylü seçecek. Daha önce çok az örgütlü olan köylüler bu sene daha güçlü seçime girecekler. Ne yapacakları seçimin kaderini belirleyecek kadar önemli.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1048617&Yazar=KORAY%20%C7ALI%DEKAN&Date=08.05.2011&CategoryID=99
 

 

Ekleme Tarihi
08.05.2011
Ekleyen Kişi
Kemal Erdoğan

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız