Sürtünme enerji kaybýna yol açar. Sürtünme parçalarý aþýndýrýr.
Titreþim yapar. Gürültüye neden olur. Ortaya ýsý çýkar. Sürtünen parçalarýn ömrü kýsalýr... Yað, sürtünmede enerji kaybýný aza indirir, aþýnmayý, titreþimi, ortaya ýsý çýkmasýný önler. Parçalarýn ömrünü uzatýr.
Ancak ya�laman�n usulü vard�r. Ya�lama beceri ister. Çünkü, ya��n az� yarar sa�larken ço�u zarar verir.
Ya�larken ince ya� m�, kal�n ya� m� kullan�lacak? Bunu ya�layan�n bilmesi gerekir. Daha sonra ya��n miktar�n� ayarlamak gerekir. Yoksa ya� etrafa s�çrar. Yere dökülür. Ba�kalar�n� rahats�z eder.
Sürtünme sadece maddeler için söz konusu de�ildir. �nsanlar için de sürtünme sorunu vard�r. Maddelerdeki sürtünmede nas�l enerji kay�b� oluyor, nas�l parçalar a��n�yor, gürültü ortaya ç�k�yor, sürtünen parçalar�n ömrü k�sal�yor ise, insanlar sürtününce de olumsuz sonuçlarla kar��la��l�r.
Hayat bu... Ya�s�z olmuyor
��te bu nedenle insan ili�kilerinde de ya� önem ta��r. �nsan ili�kilerinde sürtünmenin önlenmesi için ya��n yava� yava� ve ölçü ile verilmesine dikkat edilmelidir. �nsan ili�kilerinde ya�, “yatay” ve “dikey” ili�kilerde farkl� ölçüde kullan�l�r.
Yatay ya�lama, insanlar�n çevreleriyle uyum içinde, sorunsuz bir ya�am sürdürmeleri için, kendi seviyelerindeki insanlarla, dostlar�yla, arkada�lar�yla (ayn� seviyedeki i� arkada�lar�yla) ve hatta aile üyeleriyle ili�kilerinde söz konusu olur.
Dikey ya�lama ise, a�a��ya (madun’lara) ve yukar�ya (mafevk’lere) do�ru farkl� ya� kullan�m�n� gerektirir. “Yukar�ya do�ru” ya�lama, amirlere, patronlara, güç sahipleri ile ili�kilerde sürtü�meyi önler.
“A�a��ya do�ru” ya�lama, insan�n birlikte çal��t���, ya�ad��� insanlar�n onu sevmelerine, saymalar�na, sözünü dinlemelerine yard�mc� olur.
Bunlar� okuyanlar “Nereden ç�kt� bu ya� konusu?” diyerek merak edecekler.
Efendim geçti�imiz günlerden birinde bir dost meclisin de yeni bir patron ile çal��maya ba�layan bir arkada��m�z s�zlan�yordu: “Patronum de�i�ti. �imdi de bu patronumla iyi geçinmek için onu ya�layaca��m. Her i� yeri de�i�ikli�inde, her patron de�i�ikli�inde, yeni patronu ya�lamaya kendimi mecbur hissediyorum. Onu ya�la, bunu ya�la... Hayat�m ya�c�l�kla geçti!” deyince, dost meclisinde bulunan Ege Cansen, arkada��m�z� teselli etti. “Üzülme” dedi.
Ölçüyü kaç�rmamak gerekiyor
Sonra anlatt�, “Orta Do�u Teknik Üniversitesi’nde benim Muhan Soysal isminde bir s�n�f arkada��m vard�. Üniversitede hoca oldu. Yönetim Bilimi dersi veriyordu. Erken ya�ta öldü. “Efsane Hoca” diye sevilirdi. �imdilerde kamudaki ve özel sektördeki tepe yöneticilerinin ço�u onun ö�rencisidir. Muhan Soysal derdi ki, “�nsan ili�kilerinde ya�c�l�k hiç de kötü bir �ey de�ildir. Yeter ki, ölçüyü kaç�rmayacaks�n�z. Ölçülü ya�, insan ili�kilerinde sürtünmeyi önler.”
Daha sonra, o dost meclisinde ba�lad�k ya� i�ini “kurumsalla�t�rmaya”. Ve de “ya��n az�n�n yarar, ço�unun zarar” oldu�u hakk�nda bu yaz�n�n ba��nda sundu�um “manifesto” ortaya ç�kt�.
Sonuç olarak, patronu de�i�tikçe her yeni patronu ya�lamak mecburiyetinden yak�nan arkada��m�z da rahat etti.
Ben de tart��malardan kendime ders ç�kard�m. Bundan sonra usulünce ya�lama yapanlar�n yapt�klar�n� anlay��la kar��layaca��m.
(Ha�im Akman’�n kaleme ald��� Muhan Soysal’�n hayat hikâyesi,
Mikado Yay�nlar� taraf�ndan kitap haline getirildi. 330 sayfa, 25 TL
Güngör Uras
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |