Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Seçim sonu piyasalar açılacak bekleyişi içinde olanlar şaşırmış durumda. Hükümet açılan piyasaları kapatmaya çalışıyor.
Piyasanın açılması demek, iç ve dış talebin artması ve buna dayalı olarak üretimin hızlanması,yeni yatırımların başlamasıdır.
Üretim demek iş demektir. Aş demektir.
Bugüne kadar uygulanan ekonomi politikalarındaki yanlışlıklara dayalı olarak (1) İçerideki üretimde ithal payı arttı. (2) Yurtdışından ithal edilen mallara olan talep nedeniyle ithalat patladı.
Bütün bunların nedeni ucuz döviz. Ucuz dövize dayalı ithalat üretimde yerli girdi kullanımını artırdı. Ucuz döviz her türlü dayanıklı ve dayanıksız tüketim malı ithalatını artırdı.
İthalat artınca döviz ihtiyacı arttı. Döviz açığı; cari açık büyüdü.
Bu durumda yapılacak olan ucuz dövizden vazgeçip gerçekçi döviz kuru uygulamak iken, hükümet yanlış politikaları sürdürmeyi uygun gördü.
Şimdi iç talebin kısılmasına böylece üretimi ve ithalatın frenlenmesine, üretim ve ithalat için harcanan döviz miktarının aşağıya çekilmesine çalışılıyor.
İç talebin kısılması ithalat gereğini belli ölçüde aşağıya çeker ama daha da önemlisi içeride üretimi yavaşlatır.
Üretimin yavaşlaması demek iş ve aş imkanlarının daralması demektir.
Kaldı ki, iç talebi kısmanın,üretimi frenlemenin, büyümeyi durdurmanın bir sınırı vardır.
Bu iş üst üste iki üç yıl sürdürülemez.
Bir başka sorun da bu konuda alınan bölü pörçük tedbirlerin, bu konudaki tartışmaların piyasaları ürkütmesidir.
İlginç olan, tüketim artışının dolaylı olarak da dövize olan aşırı talebin sorumlusu olarak bankalara yönelik yaptırımların artmasıdır.
Bankalara yönelik yaptırımları Merkez Bankası başlattı. Şimdi BDDK Merkez Bankası'ndan rol çalarak banka kredilerine sınırlamalar getirir oldu.
Gerçek şu ki, cari açık sorununun çözümü için alınacak tedbirlerin bir faturası olacaktır. Bu fatura tabii ki çok kişi ve kurumu rahatsız edecektir.
Eğer yanlış tedbirler alınır, yanlış uygulamalar yapılır ise kişi ve kurumlar boş yere ağır faturalar öder. Sil baştan yeni tedbirler alınması gerekir.
Bankaların tüketici kredilerini sınırlamak ile cari açık sorununun çözülemeyeceğini söyleyenler çok ama… Hükümet şimdilik önceliği bu tedbirlere vermiş durumda.
Genelde ekonomi politikalarının hedefi üretimi artırmaktır. Üretim artışına dayalı olarak istihdamı, geliri; refahı artırmaktır. Piyasalara canlılık getirmektir.
Uygulanan politikalar ise tersten başlayarak piyasalarda canlılığı önleyecek,üretimi kısacaktır.
Seçin sonu dönemde özellikle Anadolu'da esnaf işlerin açılmasını, piyasaların canlanmasını bekliyordu. Uygulanan politikalar en çok onları üzecek.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tevfik Güngör 
 
 
 

Ekleme Tarihi
22.06.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız