Hükümetin 2009 yılı büyümesine ilişkin ilk tahmini yüzde 4’tü. Uzun süre bu tahmininde direndi. Hatta Başbakan seçimlerde IMF’ye ümük sıktırmayacaklarını, düşük büyümeye asla razı olmayacaklarını savundu. Tam bir Davos edasıyla!
Sonra... Sonrası NATO Genel Sekreterliği seçimleri gibi oldu. Başında aslan, sonunda kedi.. Hükümet yüzde 4 diye ısrar ederken, IMF Türkiye ekonomisinin yüzde 1.5 büyüyeceğini öngördü. Zaten anlaşmayı engelleyen etmenlerden biri de bu çelişki oldu. Geçenlerde hükümet AB için hazırladığı metne 2009 daralma tahminini yüzde 3.6 olarak koyunca tablo değişiverdi. Böylece Başbakan ümük sıkma işini IMF’ye de bırakmayıp kendisi üstlenmiş oluverdi. Ancak bu sefer IMF geçen hafta açıkladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda Türkiye’nin ekonomik daralma düzeyinin yüzde 5.1’de kalacağını belirtti. Ama bize kalırsa IMF tahmini de iyimser sayılabilir. Zaten IMF’nin tüm raporları önce iyimser oluyor. Sonra aksi yönde düzeltmeler yapmak zorunda kalıyor.
2001 krizinden beter 2001 yılında mali kriz çıktığında sanayi üretimindeki daralma çok daha sınırlıydı; yıl ortalaması yüzde 10 kadardı. En kötü ay olan kasım ayında bile sanayi yüzde 14.4 daralmıştı. Oysa bu yıl son 2 aydır sanayi daralması yüzde 20’leri aşıyor. 2001 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5.7 oranında daraldığı göz önüne alınırsa, bu yıl daralmanın en az yüzde 6.5 olacağı öngörülebilir. IMF’nin dış açık ve enflasyon tahminlerini de pek gerçekçi değil. Bu tahminler birbirleriyle uyumlu olsa da bir parça iyimser kalıyor. IMF, Türkiye ekonomisinin 2009 yılında yüzde 6.9’luk bir enflasyonla karşı karşıya olacağını öngörüyor. Oysa biz sonbaharda (başta petrol olmak üzere) küresel olarak emtia fiyatlarında bir kıpırdanma olmadıkça enflasyonun daha aşağılarda (yüzde 6’dan az) kalacağını düşünüyoruz. Çünkü ithalattan da anlaşıldığı üzere iç talep çökmüş durumda. IMF dış açığın milli gelirin yüzde 1.2’si kadar olacağını tahmin ediyor. Yani 7-8 milyar dolar. Hükümet ise açığın daha fazla, 11-12 milyar dolar olmasını bekliyor. Eh ne de olsa ne kadar ekonomik daralma, o kadar da dış açık büzüşmesi. Biz ise bu yıl dış açık oluşmasa şaşmayacağız. Çünkü bizim ekonomik daralma beklentimiz daha yüksek.
2010’da sadece kıpırtı var IMF’ye göre, Türkiye ekonomisi 2010 yılında toparlanmaya başlayacak ve yüzde 1.5 büyüyecekmiş. Makul. Ancak enflasyon aynı düzeyde (yüzde 6.8) kalacakmış. Küresel olarak emtia fiyatları çok değişmezse bu da olabilir... Dış açık konusunda ise IMF 2010 yılında milli gelirin yüzde 1.6’sı kadar bir büyüklük bekliyor. Yani 10-11 milyar dolarlık bir açık. Bu da mantıklı. Özetle, IMF, 2009 için biraz iyimser görünse de 2010 için daha gerçekçi görünüyor. Ama şurası kesin ki, ekonomide çabuk bir toparlanmayı bekleyen yok.
Hurşit Güneş
milliyet.com.tr |