Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Yıllık dış ticaret ithalat ve açık yönüyle haziran ayında yeni bir rekor kırdı. Yıllık ithalat 222 milyar, ticaret açığı ise 97 milyar dolara ulaştı. Temmuz gerçekleşmesiyle birlikte yıllık ticaret açığında 100 milyarın aşılacağı da kesinleşmiş oldu.

Yıllık ihracat da artışını sürdürdü ve haziran sonunda 125 milyar dolara yaklaştı. Ancak, yıllık ihracat son aylarda bir artış eğilimi içindeyse de, henüz üç yıl öncesindeki düzeye ulaşabilmiş değil. Türkiye, üç yıl önce, 2008'in haziran ayı itibariyle yıllık bazda 126 milyar dolarlık bir ihracata sahipti. Üstelik, yıllık ihracat daha sonra belirgin bir şekilde artmış ve 2008 yılının eylül ayı sonunda 136 milyar doların da üstüne çıkmıştı.


Gidişat değişmiyor


Dış ticaret ve cari işlemler dengesinin 2011 yılında hangi düzeyde gerçekleşebileceğine dönük tahminimize bu köşede ilk olarak 3 Mayıs'ta yer verdik. O tahminimizde, 2011 yılı ithalatının 260, ihracatının 140 milyar dolar olabileceğine vurgu yaptık, bunun sonucunda verilecek 120 milyar dolarlık ticaret açığının da en az 80 milyar dolarlık bir cari açık anlamına geleceğini belirttik.

İthalat ve ihracat tahminimizin üstünde pek durulmadı da, 80 milyar dolarlık cari açık tahminimiz daha çok ilgi çekti. Oysa, 80 milyarın oluşumundaki en büyük etken, 120 milyarlık dış ticaret açığıydı. Nedenle değil, sonuçla ilgilenmek daha cazip gelmişti belli ki…

Şimdi elimizde haziran sonunun büyüklükleri var. Haziran sonu itibariyle oluşan yıllık rakamları biraz önce verdik. İhracat 125, ithalat 222, ticaret açığı 97 milyar dolar düzeyinde. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 56'ya kadar inmiş durumda.

Haziran sonunda oluşan yıllık tablo, yılsonuna ilişkin tahmin yapmayı biraz daha kolaylaştırdı kuşkusuz. Ama, 3 Mayıs'ta yer verdiğimiz ilk tahminimizde önemli bir değişiklik yapmamızı gerektiren bir durum yok. 2011 yılı ithalatı 260 milyara doğru yol alıyor, ihracat 140 milyarı zorlayacakmış gibi görünüyor, bu gerçekleşmeler de doğal olarak 120 milyar dolarlık bir ticaret açığına işaret ediyor.


İkinci yarılarda hızlanma var


2003-2010 döneminin dış ticaretini, ilk ve ikinci yarılar ve bu yarıların birbirine oranı açısından irdelediğimizde de yukarıdaki rakamlara erişiyoruz. Gerek ihracatta, gerekse ithalatta yılın ikinci yarısındaki gerçekleşmeler, ilk yarılardakinin üstüne çıkıyor. Bu eğilimin tek istisnası, küresel kriz yaşanan 2008 yılı. 2008'de ikinci yarıdaki ihracat ve ithalat, ilk yarıdakinin altında kalmıştı.

2003-2010 dönemini, 2008 yılını ayrı tutarak değerlendirdiğimizde ve elde ettiğimiz oranları bu yıla uyguladığımızda, 2011 ithalatının 260 milyar doları bile aşma olasılığı olduğunu görüyoruz.

Son dönemde yaşanan kur artışları kalıcı olursa, elbette bu durum ithalatın bir miktar hız kesmesi sonucunu doğuracak. Ama en azından kurdaki bu hareketin temmuz ayı ithalatına bir etkisi olmayacağını söyleyebiliriz.


Hazirandaki açık 6 milyar olabilir


Haziran ayında verilen 10 milyar 198 milyon dolarlık ticaret açığı, şimdiye kadar bir ayda ortaya çıkan en büyük açığa işaret ediyor. Yani aylık açık anlamında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmış durumdayız. Ancak, dış ticaret açığındaki bu rekor, cari açık rekoruna dönüşmeyecek. Özellikle turizm gelirinin etkisiyle haziran ayında 6 milyar dolar civarında bir cari açık verilmesi bekleniyor. Hemen hatırlatalım; bu yıl ocak ve şubatta 6.1, martta 9.7, nisanda 7.6, mayısta ise 7.8 milyar dolar cari açık verilmişti.  

Hazirandaki cari açık 6 milyar dolar olursa, yılın ilk yarısındaki açık 43 milyarı aşacak, haziran itibariyle yıllık açık ise 71 milyara yaklaşacak.

Cari açığın "temposu", yılın ikinci yarısında kayda değer biçimde düşürülemediği takdirde, 2011'in tümü için tahmin edilen 80 milyarda kalmak bile mümkün olmayabilir. Merkez Bankası, sürekli olarak cari açıktaki hızlı artışın son çeyrekte duracağı görüşünü dile getiriyor. Bu görüş, baz etkisine dayandırılıyor. Ama kimilerinin ileri sürdüğü gibi, Merkez Bankası son çeyrekte cari açığın küçülmeye başlayacağını savunmuyor. Merkez Bankası'nın tüm açıklamalarında, "Uygulanan politikalar sayesinde yılın son çeyreğinden itibaren cari dengede iyileşmenin gözlenmeye başlayacağı" ifade ediliyor. Yani, beklenen son çeyrekte geçen yılki kadar bir cari açık verilmesi, bir başka ifadeyle yıllık cari açığın yatay seyretmeye başlaması.


Ticaret açığı-cari açık dengesi


Ekonomide çok büyük dalgalanmalar yaşanan yıllar hariç, dış ticaret açığının yaklaşık üçte ikisi kadar cari açık veriliyor. Bu dengeden yola çıkılarak yapılan tahmin de bizi 80 milyar dolarlık açığa götürüyor.

Ancak, ikinci yarılarda, olağandışı ekonomik gelişme yaşanan yıllar hariç, genellikle ilk yarılardan daha fazla açık veriliyor. İşte bu yıl 80 milyarı zorlayacak olan da bu gerçek. Türkiye ekonomisinde ikinci yarıda belirgin bir yavaşlama, daralma yaşanmadığı takdirde, 80 milyar dolarlık cari açığın da üstüne çıkılması olasılığı yok değil.

İlk yarıdaki açığın 43 milyar düzeyinde beklendiğini belirttik. Bu durumda yılın tümünde 80 milyarda kalabilmek için ikinci yarıda yalnızca 37 milyar dolar açık verilmesi gerekiyor. Bu da, ekonomide ancak ciddi bir daralmayla mümkün.

 
 
 
 
 
 
Alaattin Aktaş 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
01.08.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız