Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Döviz girişi devam ediyor cari açık şimdilik acıtmıyor(!)

Haziran ayında sermaye hareketi ile içeriye 9.2 milyar dolar döviz girdi. (Bunun 7.0 milyar doları kredi, yabancı sermaye ve portföy yatırımı için giren döviz. 2.1 milyar doları nereden geldiği belli olmayan döviz.

Giren dövizin 7.5 milyar dolarını harcadık. (Buna cari açık-döviz açığı diyoruz). Kalan 1.7 milyar doları ise rezerve (döviz stoklarına) eklendi.

Görülüyor ki, cari açığın büyümesine rağmen döviz girişi devam ediyor. Döviz girişi devam ettikçe döviz gerçek değerinin altında, ucuz satılıyor. Biz de ucuz dövizi harcıyoruz. Sonra da ülkenin cari açık sorunu var diyerek telaşlanıyoruz.

Temmuz ayında döviz fiyatları arttı. Merkez Bankası Başkanı diyor ki, “Döviz fiyatı arttığına göre, haziranda 7.5 milyar dolar olan açık, temmuzda 5 milyar dolara düşer.” Demek ki ne imiş? Cari açığın nedeni ucuz döviz imiş!.. Gecikmeli de olsa bu gerçeğin kabul edilmesi

önemli bir gelişmedir.

Hükümet çevreleri yılın ikinci yarısında, yükselen döviz fiyatının etkisinde aylık açıkların küçülmesi sonucu yıllık açığın 70 milyar dolar olacağını tahmin ediyor.

-  Cari açık bugünün sorunu değildir. 2003 yılından bu yana uygulanan “Yüksek Faiz-Ucuz Döviz” politikası bu açığın tırmanışına neden oldu. (2003’ten bu yana Milliyet Ekonomi’de açığın nedeni ve önemi devamlı olarak gündeme getirildi.)

-  Geldik bugüne. “Battık batıyoruz“ diye bir durum yok. “Tekrarda yarar var. Önce harcıyoruz, sonra döviz arıyoruz. Bulamazsak ne yaparız?” diye bir durum yok. Döviz girişi olmaz ise, döviz fiyatı yükselir. Pahalı dövizi harcamak zorlaşır. Sonuçta cari açık kendiliğinden küçülür. Biz de cari açık sorunundan kurtulmuş oluruz.

 
  O halde döviz fiyatı biraz artınca neden paniğe kapılıyoruz? Çünkü döviz fiyatında 9 yıldır düzeltme yapılmadı. 9 yılın biriken düzeltmesi kısa sürede yapılırsa, döviz borçluları büyük yük altında kalır. Bu düzeltmenin hazmedilebilir şekilde ve boyuta gerçekleşmesi önemlidir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Güngör Uras 
 
 

Ekleme Tarihi
12.08.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız