Gıda ve kur etkisi
Ramazan'ı yaşadığımız ağustos ayına ait enflasyon verileri açıklandı. Rakamlar, hem Ramazan fırsatçılığını hem de dünya piyasalarındaki hareketlenmelere bağlı olarak yükselen döviz kurunun etkilerini ortaya koyuyor.
Hatırlanacağı gibi, bu Ramazan'da da pek çok kişi veya kuruluş çıkıp "Bu bayram zam olmayacak, hatta indirimler göreceksiniz" diye açıklamalar yapmıştı. Fakat bu sene de değişen bir şey yok, gıda fiyatları yine zam üstüne zam gördü.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, ağustos ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 0,73, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) yüzde 1,76 artış kaydetmiş. Aynı ay itibarıyla yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 6,65, ÜFE'de yüzde 11,00'e çıktı. Yılın ilk sekiz ayında ise TÜFE'de yüzde 3,75, ÜFE'de yüzde 8,05'lik artış söz konusu.
Fiyatlardaki Ramazan etkisini ayrıntılardan anlamak mümkün. Gıda fiyatlarındaki artış yine önde çünkü. Üretici fiyatları endeksine göre, tarım fiyatları artmayıp düşmesine ve tarım fiyatlarının döviz kurlarına duyarlılığının son derece düşük olmasına rağmen, tüketici fiyatları endeksinde gıda ve içecek grubunda yüksek oranlı artış söz konusu.
TÜFE verilerine göre, en yüksek fiyat artışı, "Çeşitli mal ve hizmetler" grubunda. Oran yüzde 4,55. Arkasından enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükselen "Ulaştırma" hizmetleri geliyor: Yüzde 1,90. Onu da yüzde 1,38 ile "Gıda ve içecekler" grubu takip ediyor. Gıda enflasyon hesabında en yüksek katkı payına (endeksteki ağırlığı yüzde 28) sahip mal grubu. O sebeple yüzde 1,38'lik artışın enflasyondaki yükselişe etkisi de büyük.
TÜFE'de ana kalemler içinde ağustosta fiyat düşüşü gözlenen ana kalemlerse "Giyim ve ayakkabı" ile "Haberleşme". Bu iki kalem, ortalamanın daha yüksek çıkmasını engellemiş bulunuyor.
Kurdaki artışın etkileri, tüketici fiyatlarına da yansımış olmakla birlikte, baskın olarak üretici fiyatlarında (ÜFE) kendini hissettiriyor. Ağustos ayında en yüksek fiyat artışı, artan dünya metal cevheri fiyatlarına bağlı olarak, yüzde 7,01'lik oranla, sanayi kategorisinin alt grubu olan "Madencilik ve taş ocakçılığı" grubu içindeki "Metal cevheri" kaleminde yaşanmış. Bu gruptaki yıllık artış da yüzde 47'yi aşmış. Onu aylık yüzde 6,46, yıllık yüzde 57 ile "Ham petrol ve doğalgaz çıkarımı" takip ediyor. Tablodan da görüleceği üzere, "İmalat sanayi" grubu içindeki "petrol ürünleri", "ana metal" ve "gıda ürünleri"ndeki artışlar da dikkat çekici.
Bu yüzden, ÜFE'de tarım fiyatları yüzde 0,76 gerilemiş olsa da, aylık ortalama yüzde 1,76'lık artış söz konusu. Ve yıllık enflasyon da, temmuz ayına göre yüzde 10,34'ten yüzde 11,0'a yükselmiş durumda.
Kısaca, TÜFE'deki yüzde 0,73'lük artış, Ramazan'daki fırsatçılığı, ÜFE'deki yüzde 1,76'lik artış da ithalat maliyetlerindeki artışı ortaya koyuyor.
Eğer döviz kurlarında bu seviyeler devam edecek olursa, eylül ayında ÜFE'deki artışın TÜFE'ye de sıçradığını görebiliriz. Bu ayda gıda fiyatlarındaki Ramazan etkisi ortadan kalkacak ama bu sefer daha yüksek olması muhtemel kur etkisiyle karşı karşıya kalabiliriz. Burada şunu da unutmamak gerekiyor tabii ki. Dünyada ekonomik yavaşlama endişeleri artar, durgunluktan bahsedilmeye başlanırsa, dünya hammadde fiyatlarında önemli düşüşler yaşanabilir. Bu ise ithalat maliyetlerinde yükseliş bir yana düşüş bile getirebilir. Aynen 2008'de olduğu gibi...
Kadir Dikbaş