Okul dönemi başlıyor veliler harcayacak piyasa canlanacak
Okul öncesinde 1 milyon, ilköğretimde 11 milyon, ortaöğretimde 4 milyon, toplam 16 milyon öğrenci için okullar açılıyor. Ardından 1 milyon yüksek okul öğrencisinin ders yılı başlayacak. Okul başlarken hemen her öğrenci için az veya çok bir harcama yapılıyor. Piyasa canlanıyor.
Okula yeni başlayan, okul değiştiren öğrenciler için yapılan harcamalar daha da büyük oluyor. Giyim kuşam gideri, okul malzemeleri gideri derken giyim eşyası piyasası canlanıyor, okul malzemesi satan işyerlerinde işler açılıyor. Bu sadece bize özgü değil. Hemen her ülkede, ülkenin yaşam düzeyine göre (Back to School) okula dönüş döneminde alış verişler artıyor.
ABD’de Perakendeciler Federasyonu’nun verilerine göre yüksek okul öncesi aileler okul dönemi başında öğrenci başına ortalama 603 dolar, ders yılı boyunca her ay 40 dolar harcıyor. Bu yıl yüksek okul öncesi öğrencilerin okula dönüş döneminde perakende kesimde 22.8 milyar dolarlık harcama yapılması bekleniyor.
Yüksek okullarda okula dönüş döneminde ise öğrenci başı harcama ABD genelinde 956 dolar, toplam olarak 47.3 milyar dolar harcama yapılacağı tahmin ediliyor. Bu toplam harcamada giyimin payı 7.4 milyar dolar, elektrikli ve elektronik eşyanın payı 12.8 milyar dolar, kitap ve kırtasiyenin payı 15 milyar dolar, öğrencilerin yurt ve ev döşeme harcamalarının payı 5.5 milyar dolar, diğer harcamalar 6.6 milyar dolar olacakmış.
Çocuk okutmak kolay değil
Bizde, Eğitim Bir Sendikası Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, okul öncesi eğitime başlarken yapılması gereken en az harcama 295 TL, ilköğretimde 490 TL, ortaöğretimde 605 TL dolayında. Okul öncesinden ilkokul dönemi sonuna kadar veliler yıl boyunca her ay öğrenci başına en az 94 TL harcama yapıyor. Ortaöğretim öğrencileri için aylık harcama 103 TL.
Kantin, yemekhane, servis aracı ücreti eklenince aylık harcamalar 198-319 TL oluyor. Bütün bunlardan sonra dershane masrafları, kurs masrafları başlıyor. Öğrenci dershaneye gönderilirse ilköğretimde her ay en az 353 TL, orta öğretimde 548 TL yük altına giriliyor.
Türkiye’de okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde 2 bin kadar özel okul var. Bunlara 260 bin öğrenci gidiyor. Ayrıca 2000 kadar özel dershane faaliyet gösteriyor. Okul öncesi eğitim veren özel okulların yıllık ücretleri 15-35 bin TL gibi çılgın rakamlara ulaştı. İlköğretim ve orta öğretim düzeyindeki özel okullarda da yılık ücretler 15-25 bin TL dolayında.
İş ki eğitim-öğretim iyi olsun
Şimdilerde kırsal alanda taşımalı öğretimde taşıma giderini devlet karşılıyor ama, şehirlerde hemen her seviyede öğrenciler okul taşıtı ile okula gidiyor. Okul taşıtlarının da yüklü bir faturası var.
Yüksek öğretimdeki öğrencilerin harcamaları daha da yüksek. Yüksek öğretim öğrencilerinin çoğu yurtların yetersizliği nedeniyle ev kiralıyor. Ev döşüyor. Ev döşeme, Anadolu’daki okullara atanan genç öğretmenlerin de büyük sorunu. (Filiz Akgündüz’ün, Doğan Kitap tarafından bastırılan “Kaç Zil Kaldı Örtmenim” isimli kitabını okumadınız ise, Anadolu’ya atanan genç öğretmenlerin genç kızlarımızın- sorunlarından haberiniz yok demektir.)
Bütün bu anlatılanlar para ile oluyor. Cebine para giren esnaf memnun. Her yıl okul dönemi onlar için iş dönemi-bereket dönemi oluyor. Tabii ki öğrenci velileri çocuklarına daha iyi eğitim imkânı vermek arayışında her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar ama... Görülüyor ki, okul masrafları çok aile için çok ağır hale geldi. Ama bizim ailelerimiz, boğazlarından keserek çocuklarını okutmayı kendilerine dert etmiyor. Şimdilerde hemen her aile çocuklarının okumasını, iyi bir eğitim görmesini istiyor.
Ailelerin bu fedakârlığına karşılık umulur ki eğitim sistemimiz de öğrencilere çağdaş eğitim imkânını verebilsin. Öğrencilerimiz, başka ülkelerdeki yaşıtları çizgisinde eğitilebilsin.
Güngör Uras