İsveç’ten ders: TÜİK, bütün istatistikleri cinsiyete göre ayırmalı
Çocuğu yeni doğan birine kimse sağlıklı mı diye sormaz; ilk sorumuz kız mı erkek mi olur.
Sadece Türkiye’de değil, muhtemelen dünyanın her yerinde bu böyledir. Ne var ki bu merakımız, çoğu ülkede maalesef istatistiklere yansımaz; sadece gelişmiş ülkelerin istatistiklerinde kadın ve erkek, A’dan Z’ye her maddede 2 ayrı kategori olarak yer alır.
Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği KA.DER’in İsveç Konsolosluğu ile birlikte düzenlediği Stockholm’deki 5 günlük Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Semineri’nden bende kalan en değerli iz şu: Bundan böyle Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in istatistiklerinin hepsini cinsiyete göre ayırmasını sağlamak için çaba harcayacağım.
Cinsiyet Eşitliği Müsteşarı
İsveç’in en köklü feminist örgütü Fredrika Bremer’in başkanı, eski milletvekili Birgitta Westrand’ın konuşmasında ısrarla vurguladığı tek konu buydu. Verdiği tek bir örnek, hepimizin bu konuyu gündemimizin ön sıralarına almamıza yetti:
“Eğer elinizde istatistiki bilgi varsa ve mesela ‘toplumda uygulanan şiddetin % 97’sini erkekler, % 3’ünü kadınlar uyguluyor’ diyebiliyorsanız, elle tutulur bir veriyle mücadeleye güçlü olarak başlıyorsunuz.”
İsveç’te ilk kez 20 yıl önce tamamen istatistiklere dayanan Cinsiyet Eşitliği Araştırma Raporu yayınlanmış. Ve bu rapor, kaydedilen mesafeyi belirleyebilmek için her 10 yılda bir tekrarlanıyormuş. 3. rapor, bizim Stockholm’de bulunduğumuz günlerde açıklanınca, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Amelie von Zweigbergk, bizlere de raporun sunumunu yaptı. Yanımda oturan KA.DER Başkanı Çiğdem Aydın’la birlikte pek imrendik.
Obezite oranları ve kalpten kanserli tümöre hastalıkların ortaya çıkma yaşları bile var ve kadından erkeğe şaşırtıcı değişiklikler gösterebiliyor.
Seminerde birlikte olduğumuz 4 milletvekili AKP’li Belma Satır, CHP’li Binnaz Toprak, MHP’li Zuhal Topçu ve BDP’li Sebahat Tuncel de hemfikir; benzeri bir istatistik sisteminin Türkiye’de de hayata geçmesini destekliyorlar.
TBMM’deki oturma düzeni
Çalışma ziyaretimiz boyunca sanırım hepimizi en çok şaşırtan, milletvekillerinin İsveç Parlamentosu’ndaki oturma düzeni oldu. Bizdekinin ve benim bildiğim pek çok ülkedekinin aksine İsveç’te milletvekilleri partilerine göre değil, seçim bölgelerine göre oturuyorlar. 20 kadar seçim bölgesi var ve mesela en sağda önden arkaya doğru Stockholm milletvekilleri, onların solunda Uppsala’dan seçilenler, bütün iller en önden en arkaya kadar dilimler halinde Parlamento’da ayrı yere sahipler. Türkiye’de de bezeri bir düzen olsa AKP’li Belma Satır’la BDP’li Sebahat Tuncel’in yan yana oturmaları gerekebilir. Bu fikir bana hiç fena gelmedi.
Parlamento turumuzda beni şaşırtan bir diğer konu ise İsveç’te İçişleri Bakanlığı diye bir bakanlığın bulunmamasıydı. Hemen sorduk tabii, sizin polisleriniz kime bağlı diye... Adalet Bakanlığı’na dediler.
Parlamento’da İsveç-Türk Ortak Çalışma Grubu Başkanı olan Moderat Parti milletvekili Gustav Blitz’le yaptığımız toplantı da hoştu. Toplantıyı açarken, “Doğum izninden yeni döndüğüm için konulara tam hâkim değilim” deyince, alışık olmadığımız için hepimiz biraz garipsedik tabii. 4 aydır evdeymiş. 5 yaşındaki diğer çocuğuna da yine 4 ay evde o kalıp bakmış.
Meral Tamer