Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Cunda’nın temel “taş”ı


En sevdiğim şeylerden biridir ada tatilleri. Ana karaya ne kadar yakın olursam olayım, bir uzaklık, arınmışlık duygusu dolar içime. Üstelik dört tarafım da deniz olduğu için değmeyin keyfime...


Bu yıl bir kez daha gittiğim Cunda, diğer adıyla Ali Bey Adası’nda geçirdiğim birkaç gün de beni çok dinlendirdi. Adanın karayla bağlantısı olmasına rağmen kendimi bütün o karmaşadan tamamen kopmuş hissettim. 

Ayvalık’a bağlı Cunda’da en çok gittiğim yerlerden biri de adeta adanın simgesi haline gelmiş olan Taş Kahve’ydi. Muhteşem mimarisi ve özellikle sabah ve akşam üzeri aldığı güzel ışıkla Taş Kahve’de oturup adaçayı ve sakızlı Türk kahvesi içmeye doyamadım. 

Yazın gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan kahvenin müdavimleri de var ve bu müdavimler genellikle orta yaş ve üzeri insanlar. Bana kahve getiren güler yüzlü gençle yaptığım sohbette, Taş Kahve’nin sadece yazın değil, kışın da uğrak yeri olduğunu, kışın müdavimlerin, kahvenin yazın hemen hemen hiç kullanılmayan iç kısmında bulunan sobanın etrafında oturduğunu öğrendim. 

Gerçekten de kahvenin içi de dışı kadar keyifliydi. Renkli camlardan parlayarak geçen ışığı, taş duvarları, yüksek tavanı ve duvarlarda asılı duran aynaları ve sobasıyla Taş Kahve muhteşem bir mekan. 

Cunda’da kaldığım günler boyunca uğrak yerim olan Taş Kahve’de içtiğim adaçaylarının ve Türk kahvelerinin tadını asla unutmayacağım. Bir dahaki sefere, bir kış mevsimi, Taş Kahve’de soba başında oturmak ve mekanın tadını doyasıya yaşamak istiyorum. 


Sıkma-Mersin


8 Kişilik

Hazırlama süresi 20 dakika

Pişme süresi 15 dakika


Malzeme listesi

Hamuru için

* 1 adet bayat ekmeğin içi

* yaklaşık 7-8-9 su bardağı un

* 2 çay kaşığı tuz

Harcı için;

* 4 su bardağı çökelek peyniri

* 1 demet maydanoz

* 2 adet orta boy kuru soğan

* 10 adet yeşil soğan

* 25 gr tereyağı

* 1 çay kaşığı kırmızı pul biber, karabiber


Yapılışı

Ekmek dilimlerinin kabuk kısımlarını çıkarın. ıçlerini suda bir süre bekletip yumuşayıncaya dek bekletip sonra suyunu iyice sıkın. Ekmek içini bir kaba alıp üzerine un ve tuzu ekledikten sonra kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. 

Hamuru oda sıcaklığında bir saat kadar bekletin. Kuru soğanları tavla zarı formunda doğrayıp tereyağını kızdırdığınız tavaya aktarın ve sürekli karıştırarak pembeleşinceye kadar kavurduktan sonra ocaktan alın. 

Maydanoz ve yeşil soğanı incecik kıyıp soğanların üzerine aktarın. Üzerine çökeleği ilave edip karıştırın. Pul biber, karabiberi katıp iyice karıştırın. 

Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, oklava yardımıyla pasta tabağı büyüklüğünde açın. Yuvarlak hamurları yağsız teflon tavada veya saçta önlü arkalı pişirdikten sonra içlerine peynirli karışımdan koyup rulo yapın ve servise sunun.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sahrap Soysal 
 
 

Ekleme Tarihi
30.09.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız