Döviz açığı küçüldü ama... Döviz girişi de durdu
Güngör Uras
Ekim ayındayız... Döviz fiyatındaki aşırı artıştan yakınıyoruz. Dün ağustos ayı “Ödemeler Bilançosu” rakamları yayımlandı. Gördük ki, döviz fiyatındaki artışın en büyük nedeni, döviz girişinin durması.
- Daha önceki aylarda 6-7-9 milyar dolarlarda dolanan döviz açığımız (cari açık) ağustosta 3.9 milyar dolara geriledi.
- Ama, daha önceleri ülkeye açık rakamından daha çok döviz girerken, ağustos ayında ülkeye sadece 392 milyon dolar döviz girdi. Açığı kapatmak için rezervden 3.5 milyar dolar döviz yedik.
- Halbuki daha önceki aylarda 6-7-9 milyar dolar döviz açığı verirken, her ay açıktan 1-3 milyar dolar daha fazla döviz girişi oluyordu. Açıktan daha fazla döviz girişi olduğu için de döviz fiyatları ucuzlar, ucuz kalır, fazla döviz rezervlere eklenirdi.
- Döviz girişi temmuz ayında azalmaya başladı. Temmuz ayında döviz açığı 5.2 milyar dolar iken, ülkeye normal yollardan (sermaye akımı ile) 3.3 milyar dolar, belirsiz kaynaklardan 1.2 milyar dolar olmak üzere toplam 4.6 milyar dolar girdi. Açığın 665 milyon dolarını rezervlerden kapattık.
Döviz girmiyor, çıkıyor
- Ağustos ayında açık 3.9 milyar dolara indi ama, normal yollardan (sermaye hareketi ile) giren döviz 820 milyon dolara geriledi. Daha önce nereden geldiği belli olmayan dövizler varken, ağustos ayında ülkeden nereye gittiği belirsiz 428 milyon dolar çıktı.
- Sonuçta ağustos ayında 3.9 milyar dolar açığa karşılık döviz girişi 392 milyon dolara gerilemiş oldu. Aradaki farkı rezervleri (daha önceki döviz birikimimizi) 3.5 milyar dolar azaltarak kapattık.
Görülüyor ki:
- Cari açığın (döviz açığının) küçülmesi tek başına işe yaramıyor.
- Cari açık ne kadar küçülürse küçülsün, bu açığı kapatacak ölçüde dışarıdan döviz girişinin devam etmesi gerekiyor.
- Cari açığı (döviz açığını) kapatacak kadar döviz girişi olmaz ise (1) İçeride döviz piyasasında kıtlık başlar. (2) Döviz fiyatları yükselir. (3) Merkez Bankası ile bankaların döviz rezervleri (birikimleri) erir.
- Dışarıdan cari açığı kapatacak kadar döviz girmez ise, belli süre açık döviz rezervden kapatılır ama, belli süre sonunda rezerv de erir. Bunun için döviz girişinin devamı önemlidir.
Dövizi bol ama...
- Döviz girişinin yavaşlamasında, azalmasında tabii ki küresel krizin etkisi var. Ama unutmayalım. Küresel krize rağmen dünyada likidite bolluğu yaşanıyor. Ancak parası olanlar riskten korktuklarından belli ülkelerden, belli yatırımlardan kaçıyor. İşte bu nedenle döviz girişindeki yavaşlamayı sadece küresel krize bağlamak yanlış olur. Bizi yanıltır. Türkiye’nin küresel piyasalardaki görünümü, saygınlığı, güvenirliği de önemlidir.
Sonuç: Görülüyor ki, cari açığın (döviz açığının) küçülmesi tek başına döviz sorununu çözemiyor. Cari açık ne kadar küçülür ise küçülsün, dışarıdan bu açığı kapatacak ölçüde döviz girişinin devam etmesi zorunluluğu var.
Ağustostaki açık rakamı 3.9 milyar dolar, Türk ekonomisi için kısa sürede inilebilecek (makul sayılabilecek) bir açık rakamıdır. Orta vadede inilse inilse aylık 2 milyar dolarlık açık rakamına inilebilir. Aylık döviz girişi 1 milyar doların altında kalır, nereye gittiği belli olmayan dövizler ülkeden çıkmaya devam ederse, cari açık sorununu gündemden kaldırmak mümkün olamaz.