Umut Süt Konseyi
Süt fiyatlarındaki düşüş üreticiye geri dönülmez zarar oluşturuyor. Süt fiyatlarındaki düşüş üreticiye geri dönülmez zarar oluşturuyor. Yetiştiriciler süt fiyatlarındaki erozyonun ve damızlık ineklerin kesilmesini önlemek, ithalat tehlikesini savuşturmak için Süt Konseyi kurulması çağrısı yaptı.
Hızla düşen fiyatlar nedeniyle süt sektörünün "kan kaybettiğini" açıklayan Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYMB) Genel Sekreteri Fehmi Aksoy, üreticinin süt veren ineğini kesmek zorunda kaldığını söyledi. 2007 yılında 30 bin süt ineği kesime giderken bu sayının 2008'de 155 bine çıktığını dile getiren Aksoy, "Tedbir alınmazsa bu sayı yıl sonuna kadar 200 binleri bulacak. Kırmızı et üretiminin 500 bin ton açık verecek. Türkiye et ve süt ithal eder duruma düşebilir" açıklamasını yaptı. Tüketiciye yansımayan süt fiyatlarındaki düşüşün üreticiye büyük zarar verdiğini belirten Aksoy, 1,5 milyon işletmenin küçülme ve sektörden çekilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye genelinde süt sığırcılık işletmelerinin 6 ayda 225 milyon TL kaybettiğini belirten Aksoy, asgari 120 bin kişinin geçiminin tehdit altında olduğunu ifade etti.
Piyasa düzeni kurulmalı
Süt sektöründe tüm tarafların dengeli bir şekilde kazanacağı, ülkenin geleceğini ve kamuoyunun sağlığını kollayan bir piyasa düzeninin kurulması gerektiğini anlatan Aksoy, şöyle devam etti: "Süt üretiminde etkin olan ve piyasa ekonomisini uygulayan ülkeler "düzensiz bir piyasanın akıl karı olmadığını anlayarak" çok uzun zamandır düzenleme uygulamaları başlattık. Türkiye'de ise bu düzensizlik, sözde piyasa ekonomisi adına hala savunuluyor. Tüm bu sorunları aşabilmek için çözüm son derece net ve açık. Sadece sektörün gerçek oyuncularından, üretici ve sanayiciler ile kamu temsilcilerinden oluşan etkin bir Süt Konseyi kurarak işe başlamak gerekiyor. İstikrarlı ve kaliteye dayalı bir piyasa düzeni oluşturulmalıdır." Sorunların aşılması için ise sanayicilerin 'sen kaybet, ben kazanayım' zihniyetinden vazgeçmesi gerektiğini belirten Aksoy, "'Herkes kazanmalı' zihniyeti benimsenmeli. Etkin bir Süt Konseyi içinde, kamunun hakemliğinde beraberce dengeli, kaliteyi gözeten, istikrarlı bir fiyat politikası oluşturulmalı" dedi.
Türkiye'de süt kalitesi ile AB düzeyinde gıda güvenliğini ülke genelinde sağlamak için yeterli sayıda ulusal süt kontrol laboratuvarına sahip olunması gerektiğine de işaret eden Aksoy, "Laboratuvarların oluşturulması için kamunun sadece 5,6 milyon euro destek vermesi gerekiyor. Bunu başarabilirsek, sanayiye giden sütün kontrolünü ahırda yapmaya başlayacağız" diye konuştu.
Aksoy, Türkiye genelindeki 75 il birliğinde, günde 500 araç ve teknik personel ile veri topladıklarını, TDSYMB üyesi 80 bine yakın çiftlikteki her ineğin sütünü aylık olarak kontrol edip online veri tabanına girdiklerini dile getirdi.
Aksoy, SEK özelleştirmesinin piyasası nasıl etkilediğine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Sektörde karlılığı "1 kilogram çiğ süt ile 2 kilogram yem alabilirsek 'kar ediyoruz' diyebiliriz. SEK özelleşmeden önce bu rakam 1,9 kilogram altına hiç düşmedi. SEK'den sonra da bu rakam 1 kilogramın üstüne hiç çıkmadı."
Fehmi AKSOY TDSYMB Genel Sekreteri / Veteriner Hekim
tüsedad |