Döviz açığı fren tutmuyor istihdamda iyileşme durdu
Güngör Uras
Olayların içinden
[email protected]
Dün ağustos ayına ait istihdam rakamları ile eylül ayına ait cari açık (döviz açığı) rakamları açıklandı.
- Ağustos ayında, sanayi sektöründe çalışanların sayısı ile tüm sektörlerde ücretli-yevmiyeli olarak çalışanların sayılarında ufak da olsa azalma oldu. İşsizlik oranı gene yüzde 10’un altında ama yüzde 9.1’den yüzde 9.2‘ye yükseldi.
- Eylül ayında cari açık (döviz açığı) 6.7 milyar dolar oldu. Cari açığın milli gelire oranı, yüksek olup olmadığının göstergesi. Şimdilerde yüzde 10 oranında bir açığımız var.
İYİ GÖSTERGELER- KÖTÜ GESTERGELER
Ekonominin durumu farklı göstergelerden izlenir.
Bu göstergelere göre değerlendirme yapılır.
- Sanayi üretim göstergelerine göre, üretim artıyor. Büyüme sorunu diye bir sorun yok. Başka ülkeler üretimi canlandıramamaktan yakınırken, bizde üretim hızla sürüyor.
- Üreticinin ve tüketicinin de morali iyi. Kredi taleplerinde patlama var. Banka kredileri yüzde 25’in üzerinde artmış durumda. Başka ülkeler bankaların kredilerini artırmaya çabalarken, biz nasıl frenleyeceğiz diye dertleniyoruz.
- İç piyasa canlı. Tüketim harcamaları artıyor. İç talep canlılığı üretimi teşvik ediyor.
-- Hükümet mali disipline önem veriyor. Bütçe açığının ve kamu borçlarının milli gelire oranı başka ülkelere göre çok düşük. Başka ülkeler vergi artırımından korkarken, bizim hükümet vergileri bindiriyor.
Bunlar parlak göstergeler. Öte yanda iç karartan gelişmeler de var:
- İhracat artışı durakladı. Buna karşılık ithalat patlamış durumda. Ayda 20 milyar dolarlık ithalat, 10 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Dış ticaret açığı temmuzda 9.1 milyar dolar, ağustosta 8.4 milyar dolar, eylülde 10.4 milyar dolar oldu. Bu tabloda eylülde döviz açığının 6.7 milyar dolar olması normaldir.
- İç piyasanın canlılığına rağmen istihdamdaki olumlu gelişmede duraklama görülüyor.
- Döviz fiyatlarındaki artışın kâfinin ötesine geçmesi ile özel sektörün kredi ve döviz riski arttı. Bu risk içeride banka sistemini üzebilecek
çizgilere ulaştı.
CARİ AÇIĞI KREDİ İLE KAPATIYORUZ
Bugüne kadar cari açığı (döviz açığını) sorun olarak görmememizin ana nedeni, açığın kolaylıkla finanse edilmesidir. Açık anlatımıyla her ay açığı kapatacak kadar dövizin ülkeye girmesidir.
AB’deki krizden sonra temmuz ve ağustosta açık kadar döviz girişi olmadı. Açığı Merkez Bankası döviz rezervinden kapattık.
Eylül ayında temmuz ve ağustos açıklarından daha büyük açık ortaya çıktı. Ama (sağ olasın dış borçlanma) bankalar ve özel sektör 7.4 milyar dolar döviz kredisi kullanarak açığın kapatılmasına katkıda bulundu. Buna (sağ olasın) nereden geldiği belli olmayan 2.6 milyar dolar döviz de eklenince, bonodan ve borsadan kaçan net 3.2 milyar dolar dövize rağmen açık kapatıldı. Hatta döviz rezervlerine de 878 milyon dolar eklendi.
Cari açığın milli gelirin yüzde 10’larında dolanması, yıllık döviz açığının 75 milyar dolara yükselmesi dış finans çevrelerinde ülke riskinin büyüdüğü şeklinde algılanmaya başlarsa, dışarıda Türkiye aleyhine dedikodular artar.
Bu nedenle dikkatli olmak gerekir.
İstihdamda duraklama var
Ağustos ayında kurumsal nüfusumuz bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyon 83 bin artış, çalışmaya hazır nüfustaki artış, 1 milyon 240 bin.
Çalışan sayısı 1 milyon 689 bin artınca, işsiz sayısı da 450 bin azaldı. Hem çalışmak isteyen yeni nüfus, hem de işsizlerin bazılarına iş bulunmuş oldu. Sonuçta işsizlik oranı yüzde 11.4’ten yüzde 9.2’ye geriledi.
Bu güzel bir gelişme. Ana önemli olan bir yıllık güzel gelişmenin devam edip etmediği.
Acaba temmuzda durum ne idi ve ağustosta ne oldu?
Temmuzdan ağustosa ufak da olsa bir bozulma var. İşgücü sayısının ufak da olsa azalmasına rağmen, sanayi sektöründe çalışan işçi sayısında ve de tüm sektörlerde çalışan ücretli ve yevmiyeleri sayısında gerileme var.
Bütün bunların sonucu bir ay önce yüzde 9.1 olan işsizlik oranı ağustosta yüzde 9.2 oldu.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/