Babacan “Yarın ne olacağı belli olmaz” diyor
Güngör Uras
Olayların içinden
[email protected]
Ekonominin kaptanı Sayın Babacan, dün Hürriyet gazetesinin toplantı salonunda gazete yönetiminin davetiye çıkardığı işadamları ile gazetecilere ekonominin durumunu anlattı.
Ev sahibesi olarak “Hoş Geldiniz” konuşması yapan Hürriyet gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Vuslat Doğan Sabancı (not alabildiğim kadarı ile) “İşlerimiz 8 yıldır tıkır tıkır gitti. Türkiye bulunduğu coğrafyada tek büyüyen ülke durumunda. Sayın Babacan önümüzdeki yıllarda da işlerin böyle gidip gitmeyeceğini bize anlatacak” diyerek Sayın Babacan’ı kürsüye davet etti.
Babacan, konuşurken ev sahibesinin sorusuna dolaylı biçimde cevap verdi. Dedi ki, “Şimdi dönem, ihtiyatlı olma dönemidir. Ayağını yorganına göre uzatma dönemidir. İşadamı risk almayı sever. Ama piyasalarda belirsizlik var. Onun için risk almakta dikkatli olmak gerekir.” Ve de ekledi: “Önümüzdeki dönemde MB ve hükümet dünyada ve Türkiye’de olan biten gelişmeler karşısında farklı tedbirler alabilir. Politika değişikliği yapabilir. Farklı senaryolar uygulayabilir. Haberiniz olsun da... Sonra ‘Bunlar da nereden çıktı? Bu kadarını da beklemiyorduk’ diyerek şaşırmayın.”
Durum şimdilik “iyidir”
Babacan AB ülkelerinde kriz sürüp giderken Türkiye’nin bu ülkelerden “iyi anlamda” ayrışmasını, 8 yıldır uygulanan politikalara bağladı. Dedi ki, “İktidar olarak 2002’den bu yana siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşüm sağladık. Siyasi istikrar var. Demokrasi daha iyi işliyor. Temel hak ve hürriyetler ile hukuk sisteminde iyileşme sağlandı. (Yazanın notu: Bunlar Babacan’ın değerlendirmeleri) Siyasal istikrar olmadan hiçbir şey olmaz. Halk iktidarı destekliyor. İktidara güveniyor. İktidar da cesur ve yerinde kararları alarak uygulayabiliyor.”
Sayın Babacan bunları söyledikten sonra Yunanistan ve İtalya’daki teknokrat hükümetlerinin durumunu da yorumladı. Dedi ki, “Halk tarafından seçilmemiş, birileri tarafından atanmış teknokratlar politikacıların alamadığı kararları alacaklar. Önemli olan bu kararlara halkın uyup uymayacağı. İktidarların halk desteğine sahip olması gerekir.”
AB’de sorunun karar alamamak olduğuna işaret eden Sayın Babacan dedi ki, “G-20 Toplantısı oluyor. Dünya liderleri 24 saat Yunanistan’ın durumunu konuşuyor. Karar alamıyor. Yunanistan’ın dünya ekonomisindeki ağırlıği binde 9 oranında... Yunanistan’ın durumuna çözüm bulamayanlar İtalya’nın, Fransa’nın sorunlarını nasıl çözebilir ?”
Babacan “AB batıyor. Ne halleri var ise görsünler diyemeyiz” dedikten sonra ekledi: “AB’de hiçbir ülkenin temerrüde düşmesine izin verilmemelidir. Küresel entegrasyonda sistem çöker. Hiçbir ülke euro sisteminden çıkarılmamalıdır. AB bizim için önemli bir pazar. Üyelik isteğimiz sürüyor.
İhtiyatlı olmakta yarar var
AB’nin geleceği ortak maliye politikası mekanizmasının kurulmasına bağlıdır. AB parasal birliğe gitti. Ama ülkelere maliye politikalarında bağımsızlık sağlanınca, açık veren ülkeler fazla veren ülkelerin paralarını harcayarak günlerini gün etmeye başladı. Fatura önlerine gelince de ödeyemediler.
AB ülkeleri yıllık bütçe yapamaz iken biz üçer yıllık bütçelerle sıkı maliye politikası uyguladık. Onlarda bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 6-8, bizde 1.5 oldu. Kamu borcunun milli gelire oranı onlarda yüzde 60-80-100 bizde ise yüzde 40’ın altında. İşte bu fark nedeniyle bizim cari açığımızın (döviz açığımızın) milli gelirin yüzde 9.5’ine yükselmesi ekonomimiz için risk olarak görülmüyor.”
Arada bir de gözlemimi aktardı. Başbakan ile birlikte OECD toplantısına gitmişler. OECD Başkanı Sayın Babacan’a yaklaşmış, “Salonda sizin Başbakan’dan başka 19 devlet adamının hiçbirinin yüzü gülmüyor. Sadece sizinki gülüyor. Başbakan’ınıza söyleyin de fazla gülmesin. Kıskanacaklar” demiş.
Özetle Sayın Babacan her zamanki iyimserliğini koruyor. Her zamanki gibi uyguladıkları politikalara güveniyor. “Bizde siyasi irade var. Siyasi irade, siyasi istikrar ve ekonomik istikrar için olmazsa olmaz bir güçtür” dedikten sonra, işadamını da halkı da uyarıyor: “Ama her şeye rağmen önümüzdeki günlerde ihtiyatlı olmak lazım. Şartlar her an değişebilir.”