Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 10 Ocak 2025 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Dolara ne oldu?
 
 
Prof. Dr. Taner BERKSOY / EKONOMİ DÜNYASI
 
 
 
 
 

Dolar yine düştü. Türk lirası yine değerlendi. Kur yine geriledi. Yine diyorum çünkü bu hareketler hep oluyor. Koptu gidiyor derken her şey yeniden tersine dönüyor. Bu defa da olan bu. Bir kez daha ne olacak bu kurun hali deme noktasına geldik. Durum böyle gider, kur baş aşağı dönerse çok geçmeden ne olacak bu liranın hali deme noktalarına geliriz.

Son günlerde döviz kurunu hareketlendirip, tersine çeviren bir dizi gelişme var. Bu tür beş gelişme sayılabilir. Bunların üçü dışarıda olan bitenle ilgili. İki de içeride gelişen olay var.

Dışarıda gelişen olayların dolar- TL kuruna etkisi dolaylı yoldan oluyor. Olaylar önce dolar- Euro paritesini etkiliyor, dolar- TL kuru buna göre kendisini düzeltiyor. Geçtiğimiz günlerde de bu yönde güçlü bir hareket oldu. Bazı gelişmeler yıl başından beri dikiş tutmayan Euro'ya destek verdi. Euro güç kazanıp, dipten döndü. Parite yükseldi. Dolar değer kaybetti.

Bu sürece destek veren üç gelişme var. Bir tanesi Avrupa'da havanın görece düzeliyor olması. İkinci gelişme Amerikan Merkez Bankasının (FED) parayı gevşek tutmaya, yani ortalığı dolara boğmaya devam edeceğinin anlaşılması. Üçüncü gelişme ise ilk iki gelişmenin etkisiyle uluslararası risk iştahının yükselmiş olması.

İçeride dolar talebini dizginleyip, dolar arzını arttıran iki gelişme olduğu söylenebilir. Birisi Türk tahvillerine karşı ilginin ve talebin artması. Bunu en somut olarak Hazine'nin son ihalelerinde gördük. Bu gelişmenin hem risk algısı hem de faiz ile bağlantısı var. Liraya ilginin arttığı süreçte ve ihalelerde faizin yükselmiş olması faiz bağlantısının etkili biçimde devrede olduğunu söylüyor.

Risk algısındaki değişmenin de büyük ölçüde içerideki ikinci gelişme ile bağlantılı olduğu kanısındayım. Türkiye ekonomisine ilişkin karamsar 2012 senaryolarının tepe yaptığını düşünüyorum. Bu duruma herkes benim gözümle bakmayabilir. Kendi adıma aylardır tırmandırılan karamsarlığın sonuçta ekonominin verileri ile uyumsuz hale geldiğini ve bunun da görece iyimser beklentilere yol verdiğini düşünüyorum.

Bu gelişmelerin içeride ve dışarıda dolar talebini dizginlerken Euro ve TL talebini beslediği ve sonuçta Euro ve TL'yi değerlendirdiği anlaşılıyor.

* * *

Bu süreçte bazı ilginç gelişmeler de oldu. AB üyesi dokuz ülkenin kredi değerlendirme notunun düşürüldüğü bir ortamda Euro'nun değer kazanmış olması bunlardan birisi. Not kırılmasının ardından Euro'nun dolar karşısında tam anlamıyla tuş olması beklenirken gelişmenin ters yönde olması gerçekten ilginç ve izaha muhtaç bir durum.

Burada iki açıklama olabilir gibi görünüyor. Kriz sürecinde kredi derecelendirme kuruluşlarının fazlasıyla itibar kaybettiği biliniyor. İtibar kaybı nedeniyle, daha önce ABD bağlamındaki notlamada da görüldüğü gibi, not indirimleri falan artık pek ciddiye alınmıyor, risk hesaplarına yansıtılmıyor. . Dolayısıyla, dramatik bir çelişki gibi görünse de, not indirimi ile paranın değer kazanması üst üste binebiliyor. Açıklamalardan birisi bu olabilir.

Not indirimi ciddiye alınsa bile, indirim bağlamında ve bunun sonrasında gelişen olaylar bu eylemin etkilerini dengeleyecek kadar olumlu bir hava yaratmıştır şeklinde bir ikinci açıklama da yapılabilir. Bu açıklamanın geçeğe daha yakın olduğunu düşünüyorum. Not indirimlerinin daha ilk adımda piyasaları çok etkilemediğini hatta birkaç gün içinde belli bir rahatlama da yarattığını biliyoruz. Bunun kısmen indirimlerin bekleniyor olmasından kısmen de indirimlerle birlikte Avrupa risk haritasının bir miktar daha temizlenmiş olmasından kaynaklandığını söylemek mümkün. Bu durumda, beklenenin tersine, not indirimlerinin risk algısına değiştirip, beklentilerin düzelmesine katkı yaptığı söylenebilir.

Ama not indirimine rağmen Euro'yu kıpırdatan esas olayın Avrupa'da risk algısı ve beklenti evreninin olumluya dönmesi olduğu söylenebilir. Bunda ilk ivmeyi veren gelişme geçen Aralık ayındaki zirvede alınan kararlar oldu. Avrupa Merkez Bankasındaki görev değişiminin ardından gelen bol bulamaç fonlama buna katkı yaptı. Nihayet Yunan borçlarının paylaşılması ile ilgili gelişmeler (saç traşı) bu ivmeyi güçlendirdi.

Dolara ne oldu da durup dururken yönünü değiştirdi sorusunun yanıtı bence bütün bunlar. Tasalanmayın, yarın başka gelişmeler olur, yön yeniden değişir. Oyunun kuralı bu.
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
25.01.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız