2011’de ithalat yüzde 29 ihracat yüzde 18 arttı
Güngör Uras
Olayların içinden
[email protected]
2011 yılında ucuz ithalat nedeniyle aldığımız (ithalat) mallara ödediğimiz döviz ile sattığımız (ihracat) mallardan aldığımız döviz arasındaki fark (dış ticaret açığı) 105 milyar dolar oldu.
100 dolarlık ithalata karşı 56 dolarlık ihracat yapıyoruz. 100 alıyoruz, 56 satıyoruz.
Ucuz döviz nedeniyle sadece bolca tüketim malı ithal etmiyoruz. Daha da kötüsü üretimimiz bütünü ile ucuz ithal malı girdisine bağımlı hale geldi. Toplam 100 dolarlık ithalatta tüketim malının payı 12 iken üretimde kullanılan ham maddelerin -ara malların- girdilerin ağırlığı 72’ye ulaştı. 15’i yatırım malı ithalatı. Demir çelik ihracatı ile övünüyoruz. 2011 yılında ithalat 20 milyar dolar, ihracat 11 milyar dolar. Kazan ve makine ithalatımız 27 milyar dolar, ihracatı 11 milyar dolar. Motorlu kara nakil araçları ithalatı 17 milyar dolar, ihracatı 15 milyar dolar. Kıymetli taş ve inci ithalatı 7 milyar dolar, ihracatı 3 milyar dolar
Bizim esas pazarımız Avrupa Birliği pazarıdır. Bu Pazar zengin pazardır. Yakın pazardır. ABD ve Rusya pazarı da önemli. Doğu komşularımız, sınır komşularımız da önemli. Ne var ki, Batı’daki ekonomik kriz nedeniyle, Doğu’daki siyasi kriz nedeniyle önemli ihracat pazarlarımız daralıyor.
Batı pazarı, Rusya pazarı ihracat için önemli ama bu ülkelerden sattığımızın çok üzerinde
ithalat yapıyoruz. Rusya’dan petrol ve gaz aldığımızdan ithalat rakamı büyük ama, Çin’den yapılan ıvır zıvır ithalatı petrol ve doğalgaz için Rusya’ya ödediğimiz faturaya yaklaştı.
Rakamlar ucuz döviz ile coşan ithalatın durumunu ortaya koyuyor. Dış ticaret yılda 105 milyar dolar döviz açığı verince, bunu kapatabilecek hangi döviz gelirimiz var? Turizm var, ufak tefek hizmet gelirleri var. İşte o kadar. Bu gelirler faturayı düşüre düşüre 80 milyar dolara bilemediniz 70 milyar dolara düşürür. Kalan da ‘Cari Açık’ rakamını oluşturur.