Aklınızı kullanın şarküteri yemeyin
Ahmet Yazıcıoğlu
Yıllardır aynı rezilliğe ısrarla parmak basmaktan gına geldi. Bugüne kadar en az 10 kez yazdım ama görmek istemeyenler gözlerini kapadılar, duymak istemeyenler de kulaklarını tıkadılar. Ülkede yenebilecek gibi bir kıymanın kilosu 25 liranın altında değilse, kilosu 3-4 liraya sosis, salam, 7-8 liraya sucuk olmaz ama oluyor işte. En ünlü marketler bile utanmadan "Etsiz et ürünleri ile sütsüz süt ürünleri" satıyorlar. Deri artığından, bağırsak, akciğer ve kemiğe kadar her türlü pisliğin "Promosyon" adı altında dar gelirli garibanlara şarküteri diye yedirilmesinde, sırf para kazanmak uğruna aracılık yapıyorlar. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nihayet sosis, salam, sucuk gibi şarküteri ürünlerinde karışımları ortadan kaldıracak bir tebliğ hazırlıyormuş. Çok geç de olsa olumlu sayılabilecek bir gelişme... Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, yüzde 80 kırmızı et, yüzde 20 tavuk etiyle sosis ve salam ürettiklerini iddia eden bazı imalatçıların tam tersine üretim yaptıklarını söylüyor. - Yeni uygulamayla şarküteri fiyatları ikiye katlanacak ama üretici ne yediğini bilecek! Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yeni satın aldığı analiz cihazlarında ise, ürünlerdeki deri ve kemik oranlarına kadar her türlü madde tek tek ortaya çıkarılabilecekmiş. Memur zihniyetiyle bakalım ne bulunacak? Bekleyelim ve görelim.
Süt ürünlerindeki kepazeliğe ve tüketicileri bekleyen korkunç tehlikelere de Erzurum Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya dikkat çekiyor. - Bozulmuş ve küflenmiş peynirlerin içine bitkisel yağ ile kazeinat (yüksek besleyici özellikli süt proteini) ekleyerek taze kaşar peyniri imal ediyorlar. Bu kaşarların kanserojen olduğu açık seçiktir! Taze kaşar adı altında kilosu 5-6 liraya satılan ürünlerin kesinlikle yenilmemesini isteyen Prof. Dr. Kaya, "İlgili kuruluşların bunları toplamaları gerekir" diyor.
Market rafları binbir tuzakla ve zehirli gıdalarla dolu. Sudan ucuza satılan etsiz et ürünleri ile sütsüzlerin imalatı sütsüz süt ürünlerini ye-me-yin ve çocuklarınıza yedirmeyin.
Bunlar İzmir'de yaşanmadı İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilköğretim öğrencilerine yıllardır süt dağıtır. O sütü içip de rahatsızlanan tek çocuk bile olmamıştır. Belediyenin bu hizmeti nedense gazetelerde hep kibrit kutusu kadar haberlerle geçiştirilmiş, açıkçası görmezlikten gelinmiştir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaklaşa başlattıkları "Ücretsiz Okul Sütü" kampanyası da aslında doğru bir projedir ama yedi milyonu aşkın öğrenciye dağıtılan sütten, çeşitli illerdeki yüzlerce çocuk hastanelik olmuştur. Bu zehirlenmedir, laktoz alerjisidir, şudur, budur. Sonuçta çocuklar içtikleri sütten rahatsızlanmışlardır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, çocuklara Tire Süt Kooperatifi'nin "katkısız" pastörize sütlerini içirmektedir. Yurt genelinde dağıtılan sütler ise UHT denilen uzun ömürlü süttür. İçindeki vitaminleri, faydalı bakterileri bile yok edilmiş, bilim adamlarının tabiriyle ölü süt! Maya tutmayan, yoğurt yapılamayan süttür o. Amerikalılar aptal mı? Hala büyük oranda pastörize şişe süt içiyorlar.
KILÇIK
Büyükler yapar hatayı, küçükler çeker cezayı. |
