Yusuf VANGÖL Dünya Çiftçiler Günü…
Bundan bir süre önce, her yıl olduğu gibi yine, çiftçinin gerçek sorunlarına değinilmeden, adeta pembe tabloların çizildiği bir “Dünya Çiftçiler Günü” daha kutlandı. Bilindiği üzere, 14 Mayıs 1946 tarihinde kurulmuş bulunan Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun, bundan 28 yıl önce yani 1984 yılında almış olduğu bir karar ile her yıl 14 Mayıs günü, tüm dünyada, Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.
Dünya çiftçileri bu günü, pek ala güle oynaya kutlayabilir. Bu amaçla, eğlence ağırlıklı çeşitli etkinlikler düzenleyebilir. Ama benim ülkemde, yazın o kavurucu sıcağında, kışın yağmur, çamur ve soğuğunda, tarlasında, bağında, bahçesinde, serasında, çiftliğinde, ürettiği bitkisel ya da hayvansal tarım ürününe verdiği emeğin karşılığını tam olarak alamayan çiftçimiz, bu günün nesini kutlayacak?
Bu kutlamayı; traktörüne doğru dürüst alamadığı, deposunu hiçbir zaman tam olarak dolduramadığı mazot için mi yapacak?
Yoksa, hayvanlarına vermek zorunda olduğu halde, sürekli artan fiyatlar yüzünden doğru dürüst veremediği yem için mi ya da artan gübre fiyatları için mi yapacak?
Yahut, parasını ödeyemediği, sulama suyu parası için mi ya da parasını ödeyemediği elektrik faturası için mi yapacak?
Sadece ülke insanımızın değil, ürettiği tarım ürünleri sayesinde, diğer ülke insanlarının da karnını doyuran, ülkemiz genelindeki binlerce köy ve beldede yaşayan işi gücü sadece tarımsal ürün üretmek olan yaklaşık 23 milyon civarındaki köylü vatandaşımız, emeğinin karşılığını alamazken, birde kalkıp bu günü kutlayacak öyle mi?
Tüm dünya ülkeleri, tarımı en stratejik sektör olarak belirleyip çiftçilerine ellerinden geldiğince her türlü desteği sağlarken, biz halen çiftçimize gereken desteği sadece göstermelik olarak vermekteyiz.
Çiftçilerimizin üretim kooperatifleri kurarak örgütlenmesini halen tam olarak sağlamamışken ve de en az bunun kadar önemli bir diğer konu olan, çiftçilerimizin ürettikleri tarım ürünlerinin, yine çiftçilerimizin kuracakları pazarlama kooperatifleri kanalıyla satılmasını tam olarak sağlamamışken, dolayısıyla çiftçilerimizin daha çok kazanıp, köylerinde mutlu bir şekilde yaşamlarını sürmelerine yol açacak girişimlerde bulunmasına zemin hazırlamamışken, kalkıp çiftçimize nasıl Dünya Çiftçiler Gününüz kutlu olsun dersiniz?
Ülkede uygulanan yanlış tarım politikaları yüzünden, yeteri kadar para kazanamadığı, çoluk çocuğunun geleceğinden endişe duyduğu için iş bulmak amacıyla köyünü bırakıp kente göç etmek zorunda kalan ve bu yüzden sayıları her geçen gün daha da azalan, yurdun efendisi ve gerçek üreticisi olan Türk çiftçisi, daha nasıl bu günü kutlasın?
İşçinin, memurun, emeklinin hak ettiği ücreti tam olarak alamadığı, memur ve memur emeklisine yüzde 3.5+4 gibi komik bir zammın verilmek istendiği, esnafın siftah yapamaz hale geldiği, dükkanını kapatmak zorunda kaldığı, ödenemeyen çek ve senet sayısının, kredi kartı borç miktarının dağ gibi arttığı, elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt zammının adeta otomatiğe bağlandığı, temel gıda maddelerinde sık sık zamların yaşandığı, ekonomik zorluklar nedeni ile boşanmaların hızla çoğaldığı, işsizliğin kronikleştiği, üniversite mezunlarının, iş güç sahibi olmadığı için anne ve babalarının eline avucuna bakar hale geldiği, işsizlik ve parasızlık yüzünden evlenemediği, velhasıl görünen o ki, ekonominin hiç de iyi yönetilemediği ülkemizde, çiftçilerimiz bir de kalkıp Dünya Çiftçiler Günü'nü kutlayacak öyle mi?
Hadi canım sen de… |