AVRUPA güneş enerjisini konuşuyor nicedir.
Fransız Le Monde Gazetesi’nin geçen haftaki başlıklarından biri şöyleydi: “Ya Avrupa Sahra’nın güneşiyle ısınırsa.”
Bol güneşli tatil dönüşü ayağımın tozuyla Türkiye’de güneş enerjisini en iyi bilen iki isimle bir araya geldim.
Form Solar Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Korun ile Genel Müdürü Ateş Uğurel.
Geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul’da “Eğrisiyle Doğrusuyla Güneş Enerjisi” seminerini düzenlemiş olan Korun ve Uğurel ikilisi gelecekte bu enerjinin payını giderek artıracağına inanıyor.
Tunç Korun, enerjiyi verimli kullanan sistemlerde deneyimli Form Grubu’nun 2. nesil sahiplerinden.
Otellerin deniz suyuyla soğutulabileceğini ya da evlerin toprağın altından geçen bir sistemle ısıtılıp soğutulabileceğini ilk kez ondan duydum.
Nazire Dedeman’ın Çanakkale’deki evinde, Ümraniye’deki Metro M1 Projesi’nde bu sistem uygulanmış.
Ateş Uğurel, 15 yıl öncesinden daha küresel ısınma gündeme oturmadığı bir dönemde, internette üzerinden bir makalede, rüzgâr ve güneş enerjisinin gelecekte ciddi ticari değerleri olacağını okumuş.
Yenilenebilir enerjiyle o günden beri ilgili ve Temiz Dünya Platformu kurucularından.,
ÖNCE YELKENLER SONRA KONUTLAR
Uğurel, Siemens’in güneş panellerini Türkiye’de pazarlayarak sektöre adımını atmış.
O dönemde güneş enerjisinden elektrik elde etme fikrine ilk sıcak bakanlar yelkenciler olmuş.
Daha sonra elektriksiz konutlar da ilgilenmiş.
Küçük bir bilgi notu.
Bir yelkenlide 2 adet, bir konutta ise 20 güneş paneli elektrik sağlamaya yeterli.
Güneş enerjisinden yararlanmak isteyenler kervanına bir sonraki aşamada ise telekomcular katılmış.
Ateş Uğurel’e göre, Türkiye’de güneş enerjisinde tablo son iki yılda tamamen değişmiş.
Yani uygulama alanları giderek yaygınlaşmış.
Zaten Form Solar Şirketi’ni kuran Korun ve Uğurel ortaklığının da bir buçuk yıllık bir geçmişi var.
Enerjiyi verimli kullanmada usta bir şirket ile Türkiye’de güneş enerjisinde 15 yıllık bir birikimi olan Uğurel’in güçlerini birleştirmesine şaşmamak gerek.
Uğurel, ABD’de ve özellikle Avrupa Birliği’nde güneş enerjisiyle gelişmeleri yakından takip ediyor.
400 MİLYAR EUROLUK PROJE VE TÜRKİYE
Geçtiğimiz sonbahar aylarında Amman’da katılmış olduğum Akdeniz Birliği toplantısında, birliğin güneş enerjisiyle ilgili çalışmalarını duymuştum.
Uğurel duyduklarımın devamını getiriyor.
Sarkozy’nin öncülüğünde oluşturulmuş olan Akdeniz Birliği’nin en önemli projesi güneş enerjisiyle ilgili olanı.
Projenin adı “Akdeniz Güneş Planı”.
400 milyar Euro’luk projenin öncelikli hedefi 2020 yılına kadar Akdeniz’in güneyinden ve doğusundan güneş zengini ülkelerden 20 gigavatlık enerji sağlamak.
20 gigavatın ne olduğunu tahayyül edemediğimden Uğurel imdadıma yetişiyor.
20 nükleer santrala eşitmiş.
Yani tepemizde duran güneşin enerjisinden yararlanmayı iyi bilsek şu ürkütücü nükleer santrallere hiç mi hiç ihtiyaç olmayacak.
“Akdeniz Güneş Planı”nın Türkiye’yi ilgilendiren tarafı ise şu:
Akdeniz Birliği, hem güneş enerjisi sağlama, hem bu enerjiyi elde etmek için devreye girecek sistemin parçalarını üretmek konusunda Türkiye’nin önemli bir rol üstlenmesini talep ediyor.
Dolayısıyla bu enerjinin önümüzdeki gündemimize oturması kaçınılmaz görünüyor.
Elbet, hükümetin ilgili yasal düzenlemeleri tamamlaması koşuluyla.
2008 yılında yüzde 82 büyüyen sektör
TUNÇ Korun’un söylediğine göre, güneş enerjisi sektörü küresel krizin damgasını vurduğu 2008 yılında yüzde 82 büyümüş.
Dünyada bu oranda büyüyen bir sektör olduğunu sanmıyorum.
Alman Hükümeti’nin yayınlamış olduğu bir rapora göre, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları arasında en fazla güneş enerjisinin payı artacak.
Ne ki şu anda bu enerjiyi elde etmek için kullanılan malzemeler oldukça pahalı.
Örneğin Tunç Korun, iki yıl önce kendi evine 10 bin Euro’luk bir yatırımla 2 kilovatlık güneş panelleri yerleştirmiş.
İki yıldır güneş enerjisi kullanıyor.
Söylediğine göre, güneş panellerinin maliyeti bu yıl yüzde 20 düşmüş.
Aynen bilgisayarda olduğu gibi ucuzlayacak bu teknoloji de.
Avrupa’da güneş enerjisine yatırım yapanlara teşvik var.
Enerjisini yüzde 80 nükleerden sağlayan Fransa bile teşvik sistemi getirmiş.
Nasıl bir teşvik?
Devlet hem konutlara güneş panelleri için faizsiz kredi sağlıyor, hem ürettiği elektriği satın alıyor.
Hem de kendi ürettiği elektrikten daha pahalıya.
Türkiye’nin bu noktaya gelmesi kuşkusuz uzun yıllar alacak.
Ancak hem Korun, hem Uğurel, yeni Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın güneş enerjisiyle ilgili büyük bir atılım yapacağı inancında.
Bu konuya cuma günü de devam edeceğim.
Gila Benmayor
hurriyet.com.tr |