Türkiye’de her üç yetişkinden birisi obez
Fatoş Karahasan Markalar&trendler
f[email protected]
Un, yağ ve şeker üçlüsüne olan düşkünlüğümüz, hareketsiz yaşam biçimimiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarımız yüzünden hızla şişmanlayan bir ülke haline geldik. Geçen hafta "Knorr Sürdürülebilir Tarım Seferberliği" projesinin tanıtım toplantısında, Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin'den aldığım bilgiye göre, ülkemizdeki her üç yetişkinden birisi "obez". Bir başka deyişle, normal kabul edilen kilo sınırlarının çok üstünde bir ağırlığa sahip. Bu doğal olarak başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere, pekçok sağlık şikayetini ve kronik hastalığı da beraberinde getiriyor. Dünyadaki gıda sorunları iki uçta toplanmış duruma. Gelişmiş ülkelerdeki her on yetişkinden birisi obez. Az gelişmiş bölgelerdeyse bir milyar insan açlık sınırında yaşıyor. Her gün 850 milyon kişi yatağına aç olarak gidiyor. 2050 yılında dünyada gıda üretiminin, talebi karşılayabilmesi için yüzde 70 oranında artması gerekiyor. Bu yüzden "Sürdürülebilir Beslenme" konusu giderek küresel gündemde üst sıralara yerleşiyor.
Berat Nursal Tosun Beslenmeyi geliştirme programı Gıda, temizlik ve kişisel bakım ürünleri kategorilerindeki pekçok markasıyla 190 ülkede, her gün 2 milyar tüketiciye ulaşan Unilever, tüm gelecek planlarını sürdürebilirlik kriterlerine göre yapıyor. Dünya çapındaki 267 fabrikası ve 171 bin çalışanıyla, 2011'de 46.5 milyar euro ciro elde eden kuruluş, 2003'de başladığı
"Beslenmeyi Geliştirme Programı" çerçevesinde, besin kalitesini geliştirme projelerine büyük kaynak ayırıyor. Küresel olarak gıda ürünlerinin formüllerindeki tuz, doymuş yağ, trans yağ ve şeker oranlarını azaltmak için küresel Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.
Unilever'in, 2020’ye kadar buzlu çaylarındaki (Ice Tea) şeker oranını yüzde 25 oranında düşürme gibi iddialı bir hedefi var. Ürünlerinde trans yağ kullanmıyor. Pazarlama çalışmalarında verdiği mesajlar için de bir iletişim anayasası var. Örneğin, 6 yaş altındaki çocuklara yönelik reklam yapmıyor. 6-12 yaş grubundaki çocuklara yönelik iletişimde dikkatli davranıyor, reklamlarında patates kızartmaları benzeri yüksek kalorili gıdaların görsellerine yer vermiyor.
Tuzu azaltmalıyız Türk damak tadı bol şekerli ve çok tuzlu gıdalara alışkın. Unilever Beslenme ve Sağlık Müdürü Berat Nursal Tosun'un verdiği bilgiye göre, bir bireyin günlük tuz ihtiyacı 5 gram civarında. Oysa biz günde ortalama 18 gram tuz tüketiyoruz.
Gıdada değişim yaşanabilmesi için, tuz, şeker ve yağ oranı azaltılırken, tüketicinin damak zevkine uyacak ürünler geliştirilmesi gerekiyor. Lezzet azalınca, tercih de azalıyor. Tüketicilerin daha sağlıklı gıdalara yönlendirilmesi için öncelikli olarak, damak tadının yeni formülasyona alıştırılması sağlanmalı.
Unilever, yeni formüller oluştururken dünya çapında 30 bin tüketiciden oluşan bir arama grubu aracılığıyla araştırmalar yapıyor. Ürünlerin tümü bir anlamda tüketicilerle birlikte, onların damak tadına uygun olacak şekilde tasarlanıyor. Knorr, bu doğrultudaki uzun vadeli çalışmalarının sonucunu almaya başlamış. Bu yıl, sodyum tuzlarına alternatifler bularak ve tuz aroması ihtiyacını azaltacak şekilde bitkileri, baharatları ürün formülüne katarak çorbalardaki tuz oranı yüzde 4-5 oranında azaltmayı başarmış. |
