Maaş artmadan ekonomi canlanamıyor
Güngör Uras Olayların içinden [email protected]
Bizde toplam hane halkı kullanılabilir gelirinin yüzde 67.8’ini maaş, ücret, yevmiye, emekli dul yetim aylıkları ile diğer sosyal transferler oluşturuyor. (Basit anlatımıyla, halkımızın kullanılabilir her 100 liralık gelirinin 67.8 lirası maaş, ücret geliri.) Maaş, ücret gelirleri artmadıkça, iç talebin büyük bölümünde canlanma beklenemez. Önemli bir nokta daha: Maaş ve ücret alan kesimin gelirine dayalı talep, genelde yerli üretime yönelik taleptir. Maaş, ücret ağırlıklı gelir kalemleri dışında, toplam hane halkı gelirinde ağırlığı olan bir gelir kalemi tarım dışı müteşebbis geliri. Tarım dışı müteşebbislerin (tarım kesimi dışında iş yapan özel sektör girişimcilerin) gelirinin toplam hane halkı gelirindeki payı yüzde 14.8’dir. Bu gelir sahiplerinin talebi ise daha çok yatırıma ve ithal ve lüks eşyaya yönelik taleptir. Unutmamak gerekir ki, müteşebbis gelirinin artması, iç talebin canlanmasına bu da toplam gelirde en büyük ağırlığı olan maaş ve ücret gelirinin artmasına bağlıdır.
Paraları var da mı harcamıyorlar? Bu tabloda ekonominin canlanması için toplam hane halkı gelirinin yüzde 67.8’ine sahip maaş, ücret, emekli, dul-yetim aylıkları alanlar ile diğer sosyal transferlerden yararlananların daha fazla harcama yapmaları gerekiyor. Bu nasıl olur? n Maaş, ücret, emekli, dul-yetim aylığı alanların, yevmiyelilerin ve sosyal yardımlardan yararlananların gelirleri, olağan harcamalara yetecek ölçüde ise ve de bu insanlar, gelirlerinin bir kısmını harcamıyorlar, biriktiriyorlar ise, bunlar geciktirdikleri harcamaları yapmaya başlar. n Devlet ve özel sektör maaş ve ücretlere zam yapar. n Maaş ve ücret alanlar ile emeklilerin borçlanması, borçlarını artırmaları kolaylaştırılır. Bu rakamları, bilgileri sayın okuyucularıma TÜİK’in yeni yayınladığı “Gelir ve Yaşam Koşulları, 2011”araştırmasından çıkardım. Araştırmaya göre eşdeğer hane halkı toplam gelirinde maaş ve ücretin payı yüzde 44.8, yevmiyelilerin payı yüzde 3.6, emekli, dul-yetim maaşı alanların payı yüzde 17.8, sosyal yardımlardan faydalananların payı yüzde 1.5 oranında. Eşdeğer hane halkının 100 TL’lik gelirinin 67.8 TL’si bu tür gelirler.
100 kişinin 61.8’i borçlu Gayrimenkul gelirlerinin toplam hane halkı gelirindeki payı yüzde 3.9 oranında, menkul kıymet gelirlerinin payı yüzde 3.8 oranında. (Taşınmazlardan, arsadan / binadan sağlanan gelir ile taşınırlardan hisse senedinden / bonodan / paradan sağlanan gelir birbirine eşit hale geliyor.) Toplam hane halkı gelirinde müteşebbisin tarımdan sağladığı gelirin düşüklüğü dikkati çekiyor. Tarımdan sağlanan müteşebbis gelirinin toplam gelirdeki payı yüzde 6.8.
İyi de... Eşdeğer hane halkı acaba gelirine ek olarak krediden ne ölçüde yararlanıyor? Borçlanma durumu nasıl? 100 kişinin 38.2’sinin borcu ve borç taksiti yok, 61.8’i borçlu, borç taksiti ödüyor. Borçlu ve borç taksiti ödeyen 61.8 kişinin, 26.2’si borç çok yük getiriyor derken, 31.4’ü “biraz yük getiriyor” diyor. 4.2’si ise, borcunu kolay ödediğini belirtiyor. Halkımızın durumu budur. Halk para harcasın da iç piyasa canlansın bekleyişinde olanlara arz olunur. |