Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 09 Ocak 2025 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

TEVFİK GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN
Meralar yetersiz deniliyordu şimdi başka amaçla kullanım söz konusu

[email protected]



Türkiye'de hayvancılığın gelişmesinin önündeki en büyük engel meraların yetersizliğidir.
 
Terör döneminde Doğu ve Güneydoğu'daki meraların da kullanılamaz hale gelmesi hayvancılığa büyük darbe oldu.

Ne var ki son zamanlarda bu yetersiz meraların da başka amaçlarla kullanımı gündeme geldi.

Medyaya yansıyan bir haberde kullanılmayan meraların toplu konut yapımı için TOKİ'ye tahsis edileceği belirtiliyordu.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı tarım konularında olan biteni yakından izleyen ve değerlendiren bir üniversite öğretim üyesi.

Meralarla ilgili gelişmeleri değerlendiren bir mesaj göndermiş. Hoca diyor ki, "Meralar, yaylalar, dağlar kiraya veriliyor, aslında örtük olarak satılıyor. Halkımız bunlardan yeterince haberdar değil. Kentlerde yaşayanlar, ilk bakışta bu konu "Köylüleri ilgilendirir, bizi ilgilendirmiyor" diyebilir. Ancak son tahlilde bu satışlar, doğrudan ve dolaylı olarak kentlileri de ilgilendirecek. Gerekli tavır gösterilmezse bunun acısını hep birlikte ödemek zorunda kalacağız.

17 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname" yayınlandı.

Bu kararname ile iki önemli değişiklik yapıldı. Birincisi; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 27. maddesi değiştirildi. "Köylerde yapılacak yapılar ve uyulacak esaslar" başlığı altında: "Köy yerleşik alan sınırı içerisinde, 3.7.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uygulanmaz. Köy yerleşik alan sınırlarının parselleri bölmesi durumunda yerleşik alan sınırı 5403 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaksızın ifraz hattı olarak kabul edilir" denildi.

Bu değişikliğin Türkçesi şuydu; köy yerleşim alanı sınırları içinde tarım arazisinin niteliği dikkate alınmadan her türlü yapılanma gerçekleştirilebilir.

İkincisi ise şu; kararname ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na ek bir madde eklendi.
Buna göre; "Mera, yaylak ve kışlakların geleneksel kullanım amacıyla geçici yerleşme yeri olarak uygun görülen kısımları valilikçe bu amaçla kurulacak bir komisyon tarafından tespit edilir. Bu yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek tapuda Hazine adına tescilleri yapılır.

Bu taşınmazlar, bu madde kapsamında kullanılmak ve değerlendirilmek üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalanlar ilgili belediyelerine, diğer alanlarda kalanlar ise il özel idarelerine veya özel kanunlarla belirlenen ilgili idarelere tahsis edilir."
Bunun da anlamı şuydu; mera alanlarının kullanımı hakkı, bu konudaki komisyonlar devre dışı bırakılarak yetki il özel idarelerine, belediyelere ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bırakılacaktır.

İlgili yönetmeliğe göre, Türkiye'nin her yerinde köy orta malı olan mera, yaylalar ve dağlar köylünün elinden alınıyor, otomotiv, dokuma ve finans sektöründeki büyük gruplara kiralanıyor.

Köylülerin hayvancılık yapmaları imkansız hale getiriliyor.
Örneğin, 1 Ekim 2012 tarihli gazetelere göre, Malatya'nın başta Akçadağ, Arapgir, Arguvan, Doğanşehir, Hekimhan ilçelerinde yaklaşık 35 bin dönümlük mera ve yaylalar büyük şirketlere kiralanmış.

Bölgedeki tek sorun mera ve yaylaların kiralanması da değil. Mermer fabrikalarına kiralanan arazilerde patlatılan dinamitler, onlarca pınarın kurumasına neden olmuş. Bir başka örnek Bergama/Kozak Yaylası'nda yaşanıyor. Mermer ve maden işletmeleri, çam fıstıklarını kurutuyor.

Şimdi iki soruyu cevaplamak gerekiyor. Birincisi; Hayvancılık yapamaz duruma gelen köylüler ne yapacak? İkincisi ise şu; Doğanın kirletilmesinden sonra geriye dönüş olanaklı mı?

Köy ve köylü sorunları son zamanlarda dikkate alınmaz oldu. Köylerin ve köylülerin sorunlarını kamu oyuna duyuracak örgütleri yok. Yazarları çizerleri yok.
 
DÜNYA'da yazan Ali Ekber Yıldırım'dan başka medyada tarım konuları üzerinde ihtisaslaşmış yazar kalmadı. Üniversitelerimiz tarım ve köy sorunlarına yeterince ilgi göstermiyor. Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı'nın mesajında değindiği sorunların her biri teker teker ele alınması gereken, ülke ekonomisi ve tarımı için önemli konular.
 
 
 
 
 
 
 

Ekleme Tarihi
17.10.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Tevfik GÜNGÖR, Meralar yetersiz deniliyordu şimdi başka amaçla kullanım söz konusu
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız