OSMAN AROLAT / AROLAT'TAN Her Çinli günde bir elma yemeye başlayınca...
Dünyanın elma üretiminde ilk sırada yer alan ve kendinden sonraki ülkenin on katı üretime sahip olan ülkesi Çin'de yönetim "Her Çinli günde bir elma yesin" kararı alınca, dünya elma üretiminin dördüncü sırasında yer alan ülkemizde üreticileri için önemli bir fırsat doğmuş durumda. Bu son dönemde artan büyük sermaye ve orta boy elma bahçesi yatırımcılarının sayılarının önümüzdeki dönemde de doğru yatırımlarla artacağını, endüstriel üretimin ülkemizde gelişeceğini gösteriyor.
Dünyanın bir numaralı elma üreticisi Çin'de devlet "Her Çinli günde bir elma tüketsin" kararı alınca, dünyanın dördüncü büyük elma üreticisi olan ülkemizde bazı büyük gruplar "elma bahçeleri yatırımlarına" hız veriyorlar. Arkadaşımız Saime Başçı'nın haberinde bu alana yatırım yapanlar arasında Anadolu Grubu, Ülker'den sonra Pakmaya'nın da Türkiye'nin önemli elma üretim merkezlerinden Karaman'da 1milyon 200 bin fidelik bir bahçe kurduğu bilgisi yer alıyor.
Ayrıca, sektör temsilcileri banka faiz getirilerinin yüksek olmaması nedeniyle orta boy elma bahçesi yatırımcılarının da sayılarının arttığını belirtiyorlar. Bodur ve yarı bodur bahçe kurmaya yatırım yapanların sayılarında da hızlı artış olduğunu söylüyorlar. Bodur cinslerde 2-3 yılda verim almaya başlanabildiğini, ama normal verim alımının 5 yılda gerçekleştiğini,10 yıldan sonra bahçelerin yenilenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Karaman'ın yanı sıra Kastamonu, Niğde gibi illerde de yeni elma bahçelerinin sayıca arttığını söylüyorlar.
Türkiye'de 1 milyon 500 bin ton elma üretiminin yüzde 20-30 kadarının 300-400 bin tonunun meyve suyu için konsantre üretimde kullanıldığını, konsantrenin yüzde 90'ının ihraç edildiğini, geri kalanın da önemli bölümünün en çok tüketilen şeftali, kayısı ve vişne sularının üretiminde tad dengesi için şeker yerine kullanıldığını, Türkiye'de saf elma suyu tüketiminin az olduğunu açıklıyorlar. Buna karşın son yıllarda elma suyunun meyve suyu tüketimindeki payının yüzde1'lerden yüzde3-4'lere yükseldiğini ifade ediyorlar.
Son yıllardaki dünyadaki gelişmelere paralel olarak, satın aldıkları elma fiyatlarının artış gösterdiğini belirten yerli meyve suyu üreticileri, geçen yıl 20-30 kuruş olan yerinde alım için bu yıl ortalama 35-40 kuruş ödediklerini, halen fiyatların 45 kuruşlar seviyesinde olduğunu açıklıyorlar. Alım yaptıkları emlaların ağırlıklı olarak ağaç dibine dökülen, çürük olmayan ve şekil olarak sofralık ürün olarak satılması zor olan ürünler olduğunun altını çiziyorlar.
Önümüzdeki yıllarda fiyatların nasıl seyretmesini beklediklerini açıklarken de, "Çin'in iç tüketimini artırıp, Avrupa piyasasına ihracatını azaltması sonucunda hem sofralık hem meyve suyu konsantresinde kullanılacak elma fiyatlarında artışların sürmesini beklemek gerekir. Ayrıca, gıda fiyatlarında her alanda da artış olacağı tarım ürün fiyatlarının artacağı görülüyor" yorumunu yapıyorlar.
Evet, Çin yönetiminin "Her Çinli günde bir elma yesin" kararıyla elma ve elma suyu alanındaki gelişmeler bizde önümüzdeki dönemde de holdinglerin ve orta boy üreticilerin yeni elma bahçeleri kurma çalışmalarını artıracak sonuç verecek gibi gözüküyor. Hem sofralık, hem meyve suyu konsatresi üretimimizin ve ihracatımızın önümüzdeki dönemde artacağını da bu gelişmeler ortaya koyuyor. Şili'nin 1 milyon 100 bin tonluk elma üretiminin yüzde 60'ını aşan bölümünü 700 bin tonunu sofralık ve meyve suyu konsantresi olarak ihraç etme başarısı gösteriyor olması, bizim için de doğru projelerle dünyanın dördüncü büyük üreticisi olarak önemli ihraç gelirine sahip olabileceğimizin yolunun açık olduğunu gösteriyor… tp://www.dunya.com/
|
