Yasemin Candemir
Kalan yemeklerimizi paylaşsak mı? Almanya’da artan ya da yenmeyen yemeği komşu gelip alsın diye üye olunan bir site var. Sitenin adı food sharing(gıda paylaşımı). Yenmeyen, çöpe gitmesi muhtemel yemeğinizi siteye yazıyorsunuz, ertesi gün o yemeğe ihtiyacı olan biri varsa gelip sizden alıyor. Aynı şekilde siz de gidip başka bir evden başka bir yemeği alabilirsiniz. Günümüzde her evde milyonlarca ton yemek, ekmek israf ediliyor. Türkiye’de bu konuda tutulmuş bir istatistik yok ama Almanya’da bir kişi yılda 82 kilo yemeği çöpe gönderiyor. Tahminlere göre AB ülkelerinde her yıl 89 milyon ton gıda maddesi heba ediliyor. Özellikle evlerde çöpe giden yemeğin haddi hesabı yok; ya gereğinden fazla gıda maddesi alındığından ya fazla yemek yapıldığından ya da yanlış koşullarda saklandığından. Bu israfı önlemek için kurulmuş onlarca sivil toplum örgütü var. Gıda maddesi savurganlığının, üretimin daha ilk aşamalarında başladığına da dikkat çekiyorlar. Danimarka’daki “Stop-Wasting Food” Hareketi’nden Selina Juul diyor ki örneğin; “Bu süreç daha tarlada başlıyor. Eğer salatalıklar eğri, havuçlar çok küçük, ya da renkleri soluksa, bunlar hemen çöpe gidiyor. Ambalaj sanayinde de gıda maddelerinin yüzde 20’si heba oluyor.” Juul’a göre gıda maddeleri konusunda biraz daha özenli olunsa, sadece paradan tasarruf etmekle kalınmaz, dünya çapında gıda tedariki garantisi de sağlanmış olur. Gıda maddesi savurganlığa AB de el attı. Birlik ülkeleri 2025 yılına kadar Avrupa’daki gıda savurganlığını yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyor. AB bu amaçla geçen Ağustos ayında, kısa adı FUSIONS (Food Use for Social Innovation by Optimising Waste Prevention) olan bir projeyi uygulamaya koydu. Sivil toplum hareketleri arasında en çok ilgimi çeken ve bizim de uygulayabileceğimiz biri var ki, nasıl organize oluruz diye günlerdir düşünüyorum. Bir internet sitesi aracılığıyla organize ediyorlar savurganlığa dur demeyi. Şöyle ki food sharing sitesine üye oluyorsunuz ve evinize yakın olan üyeleri “Yakından takip et” butonuna basarak takibe alıyorsunuz. Onların girdiği her yeni bilgi size email olarak da gönderiliyor. Evinizde o gün kabak yemeği yaptınız örneğin. Akşam kimse doğru dürüst kabağı yemek istemedi. Siz de bozulmaması için dolaba kaldırdınız. Hemen siteye girip “3 kişilik taze kabak yemeğim var” yazıyorsunuz. Ertesi gün ona htiyacı olan site üyelerinden biri sizden yemeği almaya geliyor. Tabii önceden mesaj atıp, saati netleştirdikten sonra. Siz hiç yemek vermeseniz de, sizden hiç atık çıkmasa da sistem bunu önemsemiyor. Ne güzel değil mi? Sadece israf değil, açlık da azalmaz mı bu şekilde yaşamayı öğrensek.
http://sozcu.com.tr/ |