Küresel krizin bugün itibariyle geldiği noktayı belirleyebilmek kolay değildir.Elinizde sağlıklı  veriler yoktur,ileride başka sorunlarla karşılaşma olasılığı vardır ve sonuç itibariyle değerlendirmeyi yapanların bakış açıları önem kazanır 

Ama yine de küresel ekonomik durumda bazı iyileşmeler olduğunu söylemek mümkündür.Dış kaynaklar, devlet destekleriyle,açılmaya başlamıştır.Bankalar krizin başladığı döneme kıyasla daha sağlam durumdadır.Olumlu veriler daha sık görülmeye başlanmıştır.ancak bunlar sürekli değildir. 

Bu gelişmelerin Türk ekonomisine de olumlu katkılarda bulunacağı açıktır ama çok fazla iyimser olmak için de  erkendir. 

Küresel krizin en yıkıcı  dönemlerinin geride kaldığını ancak verdiği hasar ve yorgunluğun giderilmesinin zaman alacağını.söyleyebilirz.

Dış finans sektörlerindeki iyileşme işaretleri henüz reel sektöre yansımamıştır.

Zaten iyileşmeler her sektörde eş zamanlı ve eş etkili olmayacaktır.İç ve dış pazarların açılması konusunda öncelikler ve zamanlama farklı olacaktır.Bazı sektörlerin canlanması çok daha önce gerçekleşebileceği gibi  diğer bazı sektörlerde hasarın giderilmesi daha uzun zaman alabilecektir. 

Gelişmeleri Türkiye açısından değerlendirdiğinizde ise şöyle bir tablo ile karrşılaşmanız mümkündür 

İlk bakışta ekonomik göstergeler olumlu gibi görünmektedir.

Büyüme,kapasite kullanım oranları,üretim sektörü gibi alanlarda yine gelişmeler olumsuzdur ama kötü gidişin sonlarına gelinmiştir.Yine de gelinen nokta Türkiye’yi düzlüğe çıkaracak düzeyde değildir. 

Döviz sıkıntısı yok gibidir.Ancak ana sebep ,fazla döviz kazanmaya başlamamız değil.durgunluk nedeniyle dövize talep olmamasıdır.

Dış ticaret açığı ve bunun tetiklediği cari açık çok düşüktür.Ancak bu durum,piyasaların canlanması ile birlikte değişecektir.Hem dış ticaret hacmi,hem ihracat ve hem de ithalat azalsın,cari açık vermeyelim görüşü gerçekçi değildir. 

Borsa endeksleri sürekli rekor yenilemektedir.Ancak uzmanlar varlık değerlerinin yapay şekilde yükseldiğini ve şişme yarattığını söylemektedir. 

Faizler sürekli olarak düşmektedir Enflasyon haddi gerilemektedir.İhracatçılar,bankalar ve özellikle çok ucuza borçlanan Hazine memnundur.Ancak piyasaların canlanması ile birlikte,enflasyonun ve faizlerin bu düzeyde kalmama olasılığı ve dolayısyla dengelerin yeniden değişmesi ihtimali vardır. 

Ekonomi Yönetimi önümüzü  görmeye yarayacak önlemleri almakta çok geç kalmaktadır.

Bütçe açıkları tam bir ekonomik kara deliktir.

Başta sosyal güvenlik harcamaları  ksıtlamaları olmak üzere,belediyelere daha az kaynak akarılacağı ve kamu çalışanlarina verilecek zammın sınırlı tutulacağı ayrıca vergi ve zamlarla gelir arttırıcı tedbirlere gidileceği anlaşılmaktadır.

2010-2012 yıllarını  kapsayan Orta Vadeli Plan ve Orta Vadeli Mali Plan ile gelecek yılın Bütçe hazırlıkları  Yasanın amir hükmüne rağmen zamanında tamamlanamamıştır.

Orta Vadeli Planla,makro politikalar ilkelerve temel ekonomik büyüklükler,Orta Vadeli Mali Planla da toplam gelir ve gider tahminleri,hedef bütçe açığı ve borçlanma stratejileri belirlenmektedir. 

Önlemlerin gecikmesinın küresel krizin verdiği hasarın giderilmesini de geciktireceği açıktır