Enflasyonsuz Türkiye’nin, finansal okuryazar halkı
Meral Tamer [email protected]
Finansal okuryazarlık, ülkemiz için yeni bir kavram: Kişilerin kendi parasının yönetiminde bilgiye dayanarak karar vermeleri ve birikimlerini akıllıca değerlendirip, bütçelerini doğru yönetebilme yetkinliğine sahip olabilmeleri anlamına geliyor. Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği FODER de devlet, özel sektör, akademi ve STK’larla işbirliği yaparak bu konuda ülke çapında farkındalık yaratmak üzere 6 ay önce kurulmuş çiçeği burnunda bir dernek. Danışma Kurulu’nda Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Cansen Başaran, JP Morgan’dan Koray Arıkan ve White&Case’ten Aslı Başgöz gibi ağır topların yer aldığı FODER’in Kurucu Başkanı Özlem Denizmen, Başkan Yardımcısı ise KAGİDER eski Başkanı Dilek Bil.
1200 kişi katıldı Önceki gün FODER’in Türkiye Ekonomi Bankası TEB ile birlikte Çırağan Sarayı’nda düzenlediği ilk etkinliği olan Finansal Okuryazarlık Zirvesi’ndeydim. Müthiş bir olaydı. Sabahın 8.30’unda Çırağan’ın 900 kişilik Balo Salonu dolup-taşmış; toplantıya 1200 kişi geldiğinden, dışarıda kalanlar için koridorlara ekranlar kurulmuştu. Salonu dolduranlar arasında kenar mahallelerden hayatında ilk kez lüks bir otelin kapısından içeri girenler bile vardı. İşim gereği bu tür toplantılara hayli sık katılan bir gazeteci olarak yıllardır, bu denli değişik kesimlerin biraraya getirildiği bir toplantıyı hatırlamıyorum.
TEB şubeleri okul oldu Açılışta TEB Genel Müdürü Varol Civil konuşmaya başladığında bu izdihamın nedenini kavradım. TEB, finansal okuryazarlık seviyesini yükseltmek amacıyla geçen yıl Aile Ekonomisi Projesi’ni başlatmış. Bu çerçevede TEB şubeleri sınıflara, şube müdürleri de öğretmenlere dönüştürülmüş ve kapılar, bankanın müşterisi olsun-olmasın herkese açılmış. Anlayacağınız her kesimden ve gelir grubundan insan, TEB şubelerine gitmeye alışık olduğu için Zirve’ye davet edildiklerinde de koşa koşa gelmişler... Mükemmeldi.
Enflasyonsuz dönem FODER Başkanı Denizmen konuşmasına, hepimizin kulağına küpe olabilecek bir noktaya dikkat çekerek başladı: “Siz anlattığınız kadar değil, karşınızdakilerin anladığı kadar başarılısınız!” Aynen öyle... İşte FODER de Türkiye’de artık enflasyon döneminin kapandığı ve eski yöntemlerle parayla para kazanmanın zorlaştığını hatırlatarak, mortgage ve bireysel emeklilik gibi 10 yıl öncesinde olmayan yeni finansal ürünlerin ve teknolojik gelişmelerin rasyonel kullanımı konusunda toplumda farkındalık yaratacak. Finansal okuryazarlık arttıkça halen bankacılık sisteminin dışında olan 20 milyon kişinin sisteme dahil edilmesi kolaylaşacak.
Finansal bilgi istemiyor! Bu arada Dünya Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulu işbirliğiyle geçen yaz 40 ilde 3009 yetişkinle gerçekleştirilen Türkiye Finansal Yeterlilik Araştırması’nın sonuçları hayli ilginç. Görüşülen kişilerin % 84’ü basit bölme işlemine doğru cevap vermiş; ancak aynı kişilere basit faizle ilgili soru sorulduğunda doğru cevap verenlerin oranı % 36’ya, bileşik faizle ilgili soruda % 26.1’e kadar gerilemiş. Diğer bazı sonuçlar şöyle: Halkımızın uzun vade algısı 6 ay; aile ve yakın tanıdıklar, borç almak gerektiğinde ilk sırada yer alıyor; borç alanların % 51’i borcu borçla kapatıyor. “Finansal bilgiye ihtiyaç duyuyor musunuz?” sorusuna % 58.4’ü hayır diyor. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’deki yurtiçi tasarruf oranı 1998’de GSYH’nın % 24.3’üyken 2012’de % 13’e gerilemiş durumda. OECD verileri, finansal okuryazarlığın ülke tasarruf oranını da artırdığını gösteriyoryor.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |