Mayısta döviz girişi durdu
Güngör Uras Olayların içinden [email protected]
Her ay, o ayın cari açığından (döviz açığından) daha çok dövizin ülkeye girmesine alışmıştık. Bu sayede de döviz ucuz ucuz satılıyordu. Mayıs ayında işler bozuldu. Cari açık (döviz açığı) 7.5 milyar dolar iken, ülkeye sermaye hareketi ile sadece 563 milyon dolar döviz girdi. 2013 yılının Ocak ayında sermaye hareketi ile ülkeye giren döviz 9.5 milyar dolar, şubatta 8.5 milyar dolar, martta 9.8 milyar dolar, nisanda (rekor rakam) 16.8 milyar dolardı. “Türkiye’nin kredi notu artıyor, Türkiye yatırım yapılabilir ülke listesine giriyor, döviz girişi gün geçtikçe artıyor” diyerek seviniyor, ülkeye giren dövizleri ne yapacağımızı bilemiyorduk. Geliniz görünüz ki, her ay portföy yatırımı kredi olarak ülkeye oluk oluk akan döviz mayısta “şıp” diye kesilmiş durumda.
Açığı küçültemiyoruz Merkez Bankası tarafından dün açıklanan mayıs ayı ödemeler bilançosuna göre, hükümetin talebi daraltmayı hedef alan politikalarına ve de küresel piyasalardaki fırtınaya rağmen, (1) Cari açığımızı (döviz açığımızı) küçültemiyoruz. (2) Buna karşılık döviz açığını kapatmamızı mümkün kılan döviz girişi durmuş. Cari açığımızın (döviz açığımız) ana nedeni daha fazla ithalat, daha az ihracat yapmamızdır. İthalat ile ihracat arasındaki açığı Merkez Bankası (fob) değerler ile izliyor. Bunu “Mal Dengesi” olarak adlandırıyor. 2013 yılı başından itibaren ilk 3 ay mal dengesi (ithalat ile ihracat arasındaki fark) 6 milyar doların altında seyrederken nisan ayında 8 milyar doların üzerine çıktı. Mayısta 8.1 milyar dolar oldu. Mal dengesi açığı büyüyünce, 2013 yılının ilk 3 ayında ayda 6 milyar doların altında seyreden cari açık (döviz açığı) nisanda 8 milyar doların üzerine çıktı. Mayısta 7.5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Her ay 7-8 milyar dolar Büyümenin yavaşlamasına, piyasalardaki durgunluğa rağmen Türk ekonomisinin her ay 7-8 milyar dolarlık cari açığı (döviz açığını) sürdürebilmesi, her ay en az bu kadar döviz girişinin olmasına bağlıdır. Cari açığı (döviz açığını) kapatacak döviz ülkeye 3 şekilde gelir: (1) Doğrudan yabancı yatırım diye adlandırılan kalma niyeti ile gelir. (2) Portföy yatırımı diye adlandırılan hisse senedi veya bono satın almak için gelir. (3) Döviz kredisi olarak gelir. Her 3 kanalda da giriş olduğu gibi çıkış da vardır. İşte bu nedenle bu 3 kanaldaki hareket “sermaye hareketi” olarak adlandırılır. Mayıs ayında çıkan (kaçan) döviz olmamasına rağmen, giriş yavaşladı. Döviz musluğu kurudu. İşte bunun için, uzun süredir karşılaşılmayan bir durum ortaya çıktı. 7.5 milyar dolar açığa karşılık sadece sermaye hareketi ile 563 milyon dolar net döviz girişi oldu. Mayıs ayında “nereden geldiği belli olmayan” 2.8 milyar dolar, açığa bir ölçüde yama oldu. Açığın kalan 4.1 milyar dolarlık bölümü ise, daha önce gelen dövizlerin oluşturduğu döviz rezervinden kapatıldı.
Döviz musluğu... Mayıs ayı geride kaldı. Önümüze bakalım. - Anlaşıldığı kadarı ile haziran ve temmuz aylarında da, aylık 7 milyar dolar dolayında cari açık (döviz açığı) söz konusu. Demek ki haziran ve temmuz aylarında da açığı kapatmak için en az bu ölçüde dış kaynağa gerek duyuluyor. - Mayıs ayında döviz musluğunun kapandığı, sermaye hareketi ile ülkeye net döviz girişinin durduğu görülüyor. Bu musluğun haziran ve temmuz aylarında tekrar eskisi gibi akmaya başladığını söylemek güç. - Haziran ve temmuz aylarında, döviz girişindeki duraklamaya ek olarak döviz çıkışı da hızlandı. - Demek ki haziran ve temmuz aylarında “Sermaye Hareketi” tersine dönecek. Sermaye hareketi ile cari açığı kapatacak ölçüde döviz girişi olacak yerde, döviz çıkışı başlayınca, cari açık döviz rezervlerinin erimesine yol açacak. Açık anlatımı ile mayıs ayı cari açık rakamının büyüklüğü ve mayıs ayında sermaye hareketi ile döviz girişinin dibe vurması, piyasayı sinirlendirecek olumsuz gelişmelerdir.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |