Anadolu'nun çeşitli illerindeki oda başkanları, bankaların kolay ve yaygın kredi kartı dağıtmalarının ardından bu kriz döneminde ortaya çıkmaya başlayan bir olumsuzluğa dikkat çekiyorlar ve önlem alınmaması halinde çok yakında bir "sosyal problemin" yaşanacağını söylüyorlar. Nakit sıkıntısı çeken kişilerin, pos makinesi olan bazı kuruluşlardan yüzde 20-25 oranında farkla nakit çekmeye başladıklarını, bunun sonucunu kestiremediklerini, pos makinesiyle tefeciliğin mutlaka önlenmesini öneriyorlar.
Çeşitli illerin ticaret ve sanayi odası başkanları ellerinde pos makinesi, tefecilik yapan kişiler olduğunu ve önlem alınmazsa çok ciddi sorunlar yaşanabileceğini belirtiyorlar.
Pos makinesiyle tefeciliğin nasıl yapılığını anlatırken, "sanal ticaret" sistemiyle tefeciliğin geliştiğini söylüyorlar. Nakde sıkışık olan kişiler pos makinesi olan ve sanal ticaret yapan bu kişilerden nakit alırlarken, kendi kredi kartlarından yüzde 15-20'ye varan bir borçlanmayı kabul ediyorlar.
Adana Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş, nakit sıkıntısı ile bu tür tefecilere başvuran kişilere 800-850 lira gibi yaptıkları ödemelere karşı, kartlardan bin lira çekme hakkını elde ediyorlar. Baş, vatandaşın kriz ortamında bilinçsiz bir şekilde günlük sıkışıklıklarını halletme adına girdikleri bu yolun sonunda banka ile yüz yüze kaldıklarını ve icralık duruma düştüklerini belirterek, bu konunun sosyal patlamaya neden olmadan önlenmesi gerektiğini önemle belirtiyor. Şaban Baş gibi birçok oda başkanı da kaygılarının dile getirirken, birden fazla bankadan kart alanların, borçla borç kapatmalarının da olumsuz sonuçlar doğuracak bir safhaya geldiğini öne sürüyor.
Türkiye'de 2009 yılı Temmuz ayı verilerine göre bankalardan alınmış toplam kredi kartı sayısı 43 milyon 874 bin 156, bunlar arasında 1 milyon 152 bininde ödeme problemi yaşanıyor. Buna göre ödeme güçlüğü oranı yüzde 2.6 olarak ortaya çıkıyor. İcralık olanların sayısı ise sadece 28 bin 463 olarak görülüyor.
Ancak, özellikle son dönemdeki iki gelişme oda başkanlarını korkutuyor. Ve hem borç ödeme zorluğuna gireceklerin, hem de icralık duruma düşeceklerin sayılarının hızla artabileceğini belirtiyorlar. Bunlardan biri birçok kişinin elinde birden fazla bankanın kartının bulunması ve buna bağlı olarak, bankanın birindeki borcunu bir başka bankadan aldığı kredi kartlarını kullanarak kapatma gayretindeki kişilerin sayılarının hızla artması. Kredi kartı verme koşullarının kurala bağlanmasına karşın, sorun; kişilerin rahatlıkla kart alabiliyor ve bankaların kart dağıtıyor olmaları.
Diğeri ise yukarıda da sözünü ettiğim nakit sıkıntısı içindekilerin "bir pos makinesiyle sanal ticaretle tefecilik" yapanlardan para alabiliyor olmaları…
Bu gelişmeler, şu anda rakamlara tam yansımamış olsa bile çok ciddi bir sorunun kapıda oluğunu gösteriyor. Oda başkanlarının bir süre önce önlem alınmasını istedikleri konu da bu.
Bankaların bir an önce pos makineleriyle sanal ticaretle tefecilik yapanları tespit edip, o kuruluşların pos kullanımlarını yasaklaması gerekiyor. Ayrıca, kredi kartı verilmesindeki gevşekliğe son verilmesi de önemli. Bunun yanı sıra belki de Bankalar Birliği'nin bir kampanya ile kredi kart kullanımında vatandaşı bilgilendirmesi gerekiyor.
Doğal olarak bu noktada "vatandaşın hiç mi suçu yok?" sorusu akla geliyor. Tabiî ki var. Ama vatandaşın bilgisizliği ve çaresizliği sonucu gittiği yolun yasaklı olduğunu ortaya koymak, onların yanlışlarının azalması sonucunu getirecektir. Oda başkanlarının da altını çizdiği konu budur.
Osman AROLAT
http://www.dunyagazetesi.com.tr/ |