Müge AKGÜN
En tatlı bağımlılık şeker Yüksek oranda tüketildiğinde başlı başına bir zehir etkisi gören şeker kan dolaşımına girdiğinde eroin ve kokain gibi beynin haz merkezlerini tetikliyor. Kelimenin tam anlamıyla bağımlılık yaratıyor.
Adı şekerle özdeşleşmiş, doya doya şeker yediğimiz bir bayram günü “Böyle bir yazı nereden çıktı? Şimdi ağız tadımızı kaçırmanın zamanı mı?” Ya da “Atın ölümü arpadan olsun” diyecekler mutlaka çıkacaktır.
Ancak benim içime hep derttir Şeker Bayramlarında sınırsız yenen tatlılar, çikolatalar, şekerler ve şekerlemeler. Bir de bayramın birinci günü National Geographic dergisinin kapak konusu Sugar Love’ı okuyunca yazmam şart oldu.
Dergi, ağustos sayısında ‘Sugar, Why we can’t resist it/ Neden şekere karşı koyamıyoruz’ başlıklı muhteşem bir dosya hazırlamış. Ancak Rich Cohen’in kaleme aldığı makale öyle pek tatlı bir öykü değil.
Yazar, şeker dosyasını Amerika’nın Mississippi eyaletinin Clarksdale kasabasında öğretmenden öğrencisine herkesin şişman olduğu; öğrenci profilinin yüzde 91’ini Afro-Amerikan, kalanını da Beyazlar ve Latinlerin oluşturduğu fakir bölgedeki bir ilkokuldan başlatıyor.
Her satırını büyük bir merak ve heyecanla okuduğum yazının tümüne burada özetlemem mümkün değil. Ama satır başlarıyla şekerin tarihinden zararlarına en can alıcı noktalara yer vermeye çalıştım...
ŞEKERİN TARİHİNE KISA BİR YOLCULUK
- 10 000 yıl kadar önce Yeni Gine adasında yerli halk toplayıp çiğnediği ağızlarında muhteşem tat bırakan, hastalıklarını geçiren, mutluluk veren, her derde deva şeker kamışını mucize gibi görür.
- Bu müstesna tadın şöhreti adadan adaya yayılır ve MÖ 1000 yıllarında Asya anakaraya gelir. 500’lü yıllarda Hindistan’da baş ve mide ağrısı için ilaç olarak kullanılır. Yıllarca rafine edilmesi ustadan ustaya geçen bir sır gibi sürer.
- Yaygınlaşması ve yiyecek olarak kullanılması Araplar sayesinde olur. İlk keşedilen tatlı badem ezmesidir.
- Şeker aşkına ilk tutulan Avrupalılar ise Haçlı seferlerine katılan Fransızlar ve İngilizler. Yeni Dünya’ya gelişi ise 15 yüzyılda Colomb’un ikinci seferinden sonra gerçekleşir. Ve ardından şekerin Voltaire’in ‘Candide’de yazdığı gibi kölelik tarihiye iç içe geçmiş, içine bolca kan, gözyaşı karışmış yayılmacı öyküsü başlıyor...
NEDEN FAKİRLER ZENGİNLERDEN DAHA FAZLA TATLIYA GEREKSİNİM DUYAR
Eğer zenginseniz ve hayatınıza hoşluk katmak, eğlenmek istiyorsanız dünyanın bir ucuna seyahat edebilirsiniz. Ancak fakirseniz ve bir şey kutlamak ya da mutlu olmak isterseniz köşe başından gidip dondurma ya da kek alırsınız...
Neden çok fazla televizyon seyrediyoruz?Televizyon programlarının mükemmelliğinden değil, şekerli yiyecekler tükettikten sonra hareket edecek enerjimiz kalmadığı için televizyon karşısında oturup kalıyoruz.
ŞEKERİN ETTİKLERİ
- Şeker yüksek dozda tüketildiğinde başlı başına bir zehir. Amerikalıların çok yiyip çok az hareket etmelerinin ardında, şekere bağımlılıkları ve şekerin tüm enerjilerini alması yatıyor. Şekerin fazlası insanı uyuşuk yapıyor.
- Şeker kesildiğinde bu belirtiler yok oluyor. Ancak bu günümüzde o kadar basit değil. Çünkü şeker günümüzde lezzet arttırıcı olarak tükettiğimiz her şeyin içine sızmış durumda. Amerikalıların yıllık kişi başı şeker tüketimi 35 kilo. Bu, bir yıl boyunca günde 22 çay kaşığı şekere denk geliyor.
- “Ne zaman bir hastalık üzerinde çalışmaya başlasam yolum şekerle kesişir” diyor Colorado Denver Üniversitesi’nden Nefrolog Richard Johnson. Ona göre obezitenin tek nedeni değilse eğer en büyük nedeni şeker.
- Bugün dünyadaki insanların üçte biri yüksek tansiyon hastası. 1980’de dünyada 34 milyon şeker hastası varken bugün bu sayı 153 milyon.
- En masum bilinen şerbetler, meyve suları, kola, komposto, akide, lokum gibi kolay sindirilen besinler karaciğerde trigiliseride dönüşüyor ve bu yağ karaciğerin fonksiyonlarını yitirmesine neden oluyor. Trigiliserid yüksek tansiyonu tetikliyor.
- Amerikan Kalp Derneği son yayımladığı uyarıda “Yiyeceklerin içine şeker ilavesi yapmayın hiçbir besin değeri olmayan kalori verir” diyor. Fakat aynı zamanda “toksik, yani zehirlidir” demiyor. California Üniversitesi’nden endokrinolog Robert Lustig’e göre şeker yüksek oranda tüketildiğinde başlı başına bir zehir.
- Sağlığa zararlı olduğunun bilinmesine rağmen şekerden vazgeçilememesinin en büyük nedeni kan dolaşımına girdiğinde eroin ve kokain gibi beynin haz merkezlerini tetiklemesi. Kısacası, kelimenin tam anlamıyla bağımlılık yaratması… |