IMF’den para ve maliye politikalarına ciddi eleştiri
IMF’in 4. madde incelemesi çerçevesinde her yıl yayımladığı Türkiye Raporu çıktı.
Anadolu Ajansı (AA)nın “IMF Türkiye’den memnun” başlığı ile servise koyduğu bu haberi hükümete yakın gazeteler aynı başlıkla kullandı. Hazine Müsteşarlığı’nın internet sitesinde yeralan bu raporun girişindeki özet aynen şöyle: “2012 yılında Türkiye, dengesizliklerinde memnuniyet verici bir azalmayı başarırken, pozitif büyüme oranını da sürdürmüştür. 2013 yılında, büyüme hızlanmış ve tekrar yurtiçi talep kaynaklı olmaya başlamıştır. Dengesizliklerin hala yüksek seviyelerde olması ve küresel finansal ortamın daha az hoşgörülü bir nitelik arz etmesi nedeniyle, bu kırılganlıkların azaltılmasının kısa ve orta vadeli politikaların en temel odağı olması gerekmektedir. Kısa vadede, yetkililerin enflasyon hedefinin tutturulması ve yeterli bir nominal çıpa ortaya konulması için para politikasının daha sıkılaştırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Maliye politikası da sıkılaştırılarak, 2014 yılında yapısal faiz dışı fazla artırılmalıdır. Orta vadede, Türkiye ekonomisi için temel zorluklar, yurt içi tasarrufların artırılması ve yapısal reformların kararlı bir biçimde uygulanmasıdır. Her iki politika da, ekonominin uzun vadeli büyüme potansiyelinin artmasına hizmet ederken, sürdürülebilir bir dış dengenin devamını sağlayacaktır.” Sadece bu girişi okusalar da, böyle bir başlık çıkaran gazetecileri kutluyorum... İşin aslı şu ki; IMF kırılganlıkların ciddi biçimde arttığını, küresel iklimin işi zorlaştırdığını, Türkiye ekonomisinin yeniden iç talebe bağlı büyümeyle enflasyon başta olmak üzere kırılganlıklarını artırdığını, hem para hem maliye politikalarında ciddi sıkılaşmaya gitmek gerektiğini, aksi takdirde dış dengedeki bozulmanın düzeltilemeyeceğini söylüyor. Size şu kadarını söyleyeyim; IMF’in geçmişte kriz öncesi uyarı yapan bazı raporlarında bile bu kadar ciddi eleştirilere rastlamadım Yani IMF’in bu raporu ciddi biçimde hem de acil olarak önlem alınması gerektiğini söylüyor. Bu uyarılardan sonra önümüzdeki hafta yenilenmesi beklenen Orta Vadeli Program (OVP) ile 2014 yılı bütçe ve program hedef ve metinlerine çok iyi bakmak gerekecek. Bu uyarılar dikkate alınmazsa işimiz çok zor demektir. Aslında bu metinlere girmesi de yetmez, uzun bir seçim sürecinin yaşanacağını da göz önüne alırsak, somut biçimde uygulanacağına ilişkin ciddi işaretler lazım.
PARA POLİTİKASI DEĞİŞMELİ
Yurtiçi talep öncülüğündeki büyümenin, cari işlemler açığı ve enflasyonu büyüttüğü kaydedilen raporda yüzde 5’lik enflasyon hedefine bu yıl ve gelecek yıl ulaşılamayacağının altı çiziliyor. Para politikasının enflasyonu düşürmeye odaklanması istenirken bunun için haftalık repo faizi başta olmak üzere Merkez Bankası’nın reel faiz politikasına dönmesi isteniyor. Merkez Bankası’nın mevcut para politikasının karmaşık ve hedefe dönük olmadığı belirtilip, “Para politikası çerçevesinin normalleştirilmesi, politika güvenilirliğini arttıracak ve piyasalarla iletişimi basitleştirecektir” deniyor. Mevcut maliye politikasının genişletici olduğu mutlaka kontrol altına alınması gerektiği belirtilen raporda, şimdiye kadar gelir performansının bir defalık gelirler nedeniyle güçlü gözüktüğü harcamaların kısılması gerektiği belirtiliyor. Raporda “dış finansman gereğinin önümüzdeki birkaç yıl boyunca yüksek kalacağı varsayımı altında, sermaye akımlarının zayıflaması ya da tersine dönmesi ihtimali Türkiye ekonomisi için temel bir zorluk olarak ortaya çıkmaktadır” deniyor. Bence bundan daha ağır bir rapor geldiğinde, bunları tartışmaz halde olacağız.