Çıkıp konuşsanız, anlatsanız da... Asla yapmak gibisi olmuyor. Çünkü insan okuyarak veya dinleyerek anlasa da... Esas, yaparak öğreniyor. Yaparak alışıyor. Yaparak benimsiyor. Hürriyet şimdi harika bir kampanyayla “yapmaya” teşvik ediyor. “Çevre için daha fazla Hürriyet” kampanyasıyla insanları bilinçlendirmenin yanı sıra, toplumsal alışkanlıklarda faydalı yönde bir değişim yaratmaya soyunuyor. Konumuz kâğıt, konumuz ağaçlar, konumuz oksijen, konumuz su, konumuz tasarruf, konumuz Dünya.
*
Bir gazeteyi okuduktan sonra ne yapıyorsunuz? Doğrudan çöpü mü boyluyor? Cam silmede mi kullanıyorsunuz? Duvara vurup sinekleri mi kovalıyorsunuz? Gelin, bu kez bu gazeteleri topumuzun yararına bir işte kullanalım. 31 Ekim’e kadar son haftaya ait herhangi 3 ulusal ya da yerel gazeteyi bayimize götürüp bırakalım. Karşılığında o günün Hürriyet’ini ücretsiz alalım. Hürriyet bu gazeteleri toplayacak, geri dönüştürüp tüm gelirini TEMA Vakfı’na bağışlayacak. Bu bağış da bize ağaç, oksijen, su olarak geri dönecek.
*
Bu nasıl oluyor diyenlere... Kâğıdın tarihi MÖ 3’üncü yüzyıla kadar dayanıyor. 17’nci yüzyılda bugünkü anlamda üretilmeye başlanıyor ve sanayileşmeyle beraber sadece basın yayında değil, ambalaj sanayisinde de yaygın olarak kullanılıyor. Ve o günden bugüne kâğıt tüketimi tavan yapıyor. Kâğıt üretiminin ana ürünü selüloz ve odun hamuru. Bunların üretimi için de ağırlıklarının 3-5 katı odun tüketmek gerekiyor. Yani, 1 ton kâğıt 17 ağaçtan çıkıyor. Ağaç yetmiyor, 400 metreküp su harcanıyor. Türkiye kâğıdın hammaddesi olan selülozun yüzbinlerce tonunu ithal ediyor, bu bize ciddi bir döviz kaybı olarak yansıyor.
*
Oysa yalnızca İstanbul’da 1 yılda tüketilen 450 bin ton kâğıt geri dönüştürülse Türkiye’de yılda 38 kilometrekarelik ağaçlık alan korunmuş olacak. Kâğıtları geri dönüştürmek sadece ağaçları korumak anlamına da gelmiyor. Bu aynı zamanda enerji tasarrufu demek. Çünkü kâğıdı geri dönüştürürken temeli olan selüloz üretimine gerek kalmaz, endüstriyel işlem sayısı azalır. Paramız da cebimizde kalır. Yani bu, uzun vadede ülke için verimli de bir ekonomik yatırım. Yetmez... Atmosfere kirletici gazlar salınmaz, fuel-oil israf edilmez, depolama alanlarından tasarruf edilir.
*
Nüfus arttıkça kâğıt tüketimimiz de artıyor. Dünyada son 400 yılda kâğıt tüketimi yüzde 400 arttı. Türkiye kâğıt geri dönüşümünde Avrupa’nın çok gerisindeyiz. Avrupa’da ortalama yüzde 60-70’lerde; bizde yüzde 43.
*
İşte o yüzden harekete geçmenin vaktidir. Kâğıt geri dönüştürme aslen bir devlet politikası olmalı. Ama yetmez, şirketler ve bireyler olarak sorumluluk almak zorundayız. Bu kampanya o yüzden önemli. Desteğiniz daha da önemli.