Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Atatürk

 
 
 
 Olayların içinden | Güngör Uras
 [email protected]

 
 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını değerlendirirken, icraat döneminin özelliklerini ve süresini unutmayınız. 1923-1938 yılları arasında 15 yıllık bir süreden söz ediyoruz. İki dünya harbi arasındaki dönem.
Dünya fakir. Türkiye daha fakir. Türkiye “İstiklâl Savaşı”ndan çıkmış. Sadece ekonomide değil, her konuda yapısal bir değişim yaşıyor. Kafalar değişiyor, harfler değişiyor, kıyafet değişiyor, hukuk sistemi, eğitim sistemi değişiyor.
Atatürk yola çıkarken Türkiye’nin nüfusu 13 milyon. Bunun yaklaşık 3 milyonu aktif nüfus ve de yüzde 90’ı tarımda çalışıyor.
Kişi başı gelir 59 dolar. Ticaret ve sanayi kesimindeki toplam sermayede ve istihdamda Türklerin payı sadece yüzde 15. Kalanı yabancılara ait.
Yüzde 90’ı tarıma bağlı nüfusun zihniyeti, “kadercilik, kanaatkârlık, tevekkül ve yaşama seviyesini yükseltmeye çalışma zayıflığı.”
Atatürk öncelikle “kanaatkârlığı bir hazine sayan” inanışı ve de “mantığa dayanmayan gelenekleri” değiştirmek için “inkılap”ları başlatıyor.
 
Üretim her şeyin başı
Özel sektörün “hem sermaye, hem de tecrübe yetersizliği” nedeniyle bu işi başaramadığı görülünce “devletçilik” 1933 yılında CHP programına, 1936 yılında “Anayasa”ya giriyor. İlk “Beş Yıllık İktisat Planı” hazırlanıyor. 1933-1938 yılları arasında bu plan çerçevesinde devlet, şeker, pamuklu ve yünlü mensucat, demir-çelik, kömür, kimya, seramik ve çimento, cam, kâğıt sanayilerini kuruyor.
1927 yılında tarımda, ticarette, hizmetlerde ve sanayide toplam 65 bin işletme var. Bunların yüzde 97’sinde 5 kişiden az insan çalışıyor. Çalışanı 50’den fazla işletme sayısı sadece 321. Toplam 2 bin 822 işletmede motor var. Türkiye’nin o tarihteki motor gücü, Almanya’nın motor gücünün 113’te biri büyüklüğünde.
 
Atatürk gelmez ikide bir
Tarımsal üretim nüfusa yetmiyor, çıkan buğdayı üretecek değirmen yok.
O dönemin dünya ekonomisindeki şartları dikkate alınız. Türkiye’de nasıl bir “insan yapısı ile” yola çıkıldığını hatırlayınız. Ve de ekonomide sağlanan gelişmelerin, nasıl bir sosyal, hukuki, politik oluşum içinde sağlandığını düşünerek kararınızı veriniz... Atatürk “ekonomide neler yapmadı ki?”
Sayın okuyucularım, yazıyı S. Aldanır’ın (Salahattin Akdemir, 1915-?) çok sevdiğim bir şiirinden bölümler aktararak bitirmek istiyorum:
“Osman/Sırtında şu bütün memleketi ısıtan/Senin ayaklarını hep açıkta bırakan yorgan/Bu kadar korkuyla geçmiyor musun böyle/Şu senin döşediğin yollardan /Böyle unutmuyor musun ikide bir /Bunlara ev derler işte/Şunlar hastane şunlar okul şunlar apartman/Hep senin o üst üste koyduğun taşlardan /Osman hep işte o taşlar/Hep bu taşlar seni vatandaş yapan.../Sen üç deniz ortasında kalmış, yoksul/Sen upuzun uzanmış kalmış memleketim/Her akıntıyla kımıldanmıyor musun arada bir/Yine uyanmıyasıya uyumuyor musun böyle/Benim nefesim kesilir.../Nereye çıksam da bağırsam/”Artık yetişir, yetişir/Atatürk gelmez ikide bir/Gelmez kırk yılda bir milleti kendine iş edinen şair/Sen akar sularına kadar durgun /Şarkılarına kadar mahzun memleketim.” (1947)










http://ekonomi.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
10.11.2013
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Atatürk,Güngör Uras
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız