KOBİ'lerin finansa erişimini daha imkanlı ve daha ucuz kılma yolunda son haftada biri geçen Cuma, biri dün iki önemli adım atıldı.
100 bin KOBi'nin yararlancağı KOSGEB aracılığıyla düşük faizli işletme 25 bin liralık işletme kredisi uygulaması başlatıldı. Dün de Hazine'nin 1 milyarlık katkısıyla Kredi Garanti Fonu'nun KOBİ'lere sunduğu imkan genişletildi. Ancak, bu olumlu adımlara görev alanı firma sayısı açısından yaklaşık 10 kat büyüyen KOSGEB'in buna uygun örgüt yapısına kavuşturlması gerekiyor. Ayrıca, çoğu çok küçük ölçekli olan KOBİ'lerin birleşme ve işbirliklerini özendiren yeni uygulamaların hayata geçmesi için yeni kararlara ihtiyaç duyuluyor.
KOBİ'lerin finansman sorunlarına yardımcı olmak için bir haftada iki adım atıldı. Adımlardan ilki cuma günü Ticaret ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklanan KOBİ'lere yeni finansman ve faiz desteği açıklamasıydı. Nisan ayından bu yana beklenen bu açıklama 100 bin KOBİ'nin yararlanabileceği 25 bin liralık işletme kredi desteğiydi. KOSGEB veri tabanında yer alan işletmelerin yararlanabileceği bu kredinin faizinin yüzde 75'i KOSGEB tarafından karşılanırken, işletmeler faizin kalan yüzde 25'ini ödeyecekler. 36 ay vadeli bu kredinin ilk üç ayı ödemesiz geri kalanı eşit ödemeli olacak. Kadın girişimciler için pozitif ayrımcılıkla kredi tutarı 30 bin lira olarak uygulanacak. Ayrıca, GAP bölgesindeki işletmelere 3 ıl vadeli 6 ay ödemesiz 300 bin liralık makine teçhizat kredisinin KOSGEB eliyle verilmesi de gündeme alındı. Üçüncü olarak da selden zarar görenlere kullanım şekli tam belirlenmeyen "Acil destek kredisi"nin de KOSGEB tarafından oluşturulacağı belirtildi.
Bu açıklamayı net olarak görmeyen, KOSGEB'in yasal değişikliğinden sonra kapsamı içine giren esnaflar adına TESK Başkanı Bendevi Palandöken iki noktada konuya açıklık getirilmesini istedi. Bunlardan biri doğrudan esnafa kullandırılacak miktarın sanayici KOBİ'lerden ayrı olarak belirlenmesiydi. İkincisi kriz nedeniyle zorluk içinde olan esnafın faizdeki yüzde 25 payı bile ödeyemeyecek durumda olmaları itirazıydı.
KOBİ'lerle ilgili finansman açısından önemli ikinci adım da dün Kredi Garanti Fonuna 1 milyar liralık Hazine desteğinin aktarılmasıydı. Bunun sonucunda bir süre önce 20 bankanın ortaklığıyla sermayesi 240 milyon liraya yükselen KGF'nin kullandırabileceği fon miktarı 1 milyar 240 milyon liraya yükselmiş oldu. Şimdi bu fondan yararlanacak olan KOBİ'ler 1 milyon liraya kadar kredi taleplerini bankaya yapacaklar. Banka talebi uygun bulursa KGF yönetimi ile masaya oturup, anlaşma yaparak 1 milyon liraya kadar en az altı ay, en çok 4 yıl vadeli krediyi KOBİ'ye kullandıracak. Bu kredinin teminatının yüzde 65'ini Hazine, yüzde 35'ini ilgili banka üstlenecek. Bakan Ergün bu kaynaktan 22 bin KOBİ'nin yararlanabileceğini tahmin ettiklerini açıkladı. Yapılan açıklamalarda bu imkandan yararlanacak KOBİ'lerin 30 Haziran 2008 tarihinden önceki iki yılda takibe düşmüş yada vadesi gelmiş borcu bulunmaması gerektiğinin altı çizildi. Şu anda KOBİ'lerin takipteki alacaklarıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken Devlet Bakanı Ali Babacan'ın sadece yüzde 7 olduğunu belirtmesi çok sayıda KOBİ'nin bundan yararlanması için engeli olmadığını gösteriyor.
Ancak, bu iki adımla KOBİ'lere getirilen desteğin iyi çalışabilmesi için bazı başka unsurlara ihtiyaç var. Bunlardan biri Bankaların bu alanda kredi işlemlerini basitleştirerek, krediye ulaşımı hızlandırmaları. Babacan'ın belirttiği yüzde 7'lik düşük riski göz önünde tutarak KOBİ'lere yaklaşmaları. Bir diğeri KOSGEB Yasası'ndaki değişiklikle hizmet alanı 235 bin sanayici kuruluştan hizmet sektöründekilerin, esnafların da katılımıyla 2 milyon 235 bine çıkan KOSGEB'in buna uygun örgütlenmesi ve çalışan yapısına sahip olması. Üçüncüsü KESK'in sürekli olarak altını çizdiği gibi kendi üyelerinin diğer KOBİ'lerle farklılığının göz önünde tutularak bu kredilerden ve faiz indirimlerinden yararlanmada durumlarının netlik kazanması.
Ve son olarak bu olumlu adımlara yenilerinin eklenmesi. Bunların başında da bana göre, KOBİ'lerin ölçek büyütmeleri için işbirliği ve birleşmelerini kolaylaştırma yönünde desteklenmeleri geliyor. Buna uygun yeni vergi indirimleri ve kulanılabilir kredi imkanları oluşturulmalıdır. Türkiye'de KOBİ'lerin yüzde 95'inin 1-10 kişi istihdam eden cüce kuruluşlar olmaları bunu gerekli kılmaktadır.
Atılan bu iki adım önemlidir. Ancak, görev alanı genişletilen KOSGEB yeniden yapılandırılarak bu yeni görevi yapabilecek yapıya kavuşturulmalıdır. Özellikle KESK cephesinden gelen talepler dikkate alınıp yapılabilecekler ve yapılamayacaklar onlara net olarak anlatılmalıdır. Ve de mutlaka birleşme ve işbirlikleriyle ölçek büyütmeler yönünde KOBİ'lere özel destekler hayata geçirilmelidir.
Osman AROLAT
http://www.dunyagazetesi.com.tr/ | 
