Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Aralık 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Enflasyonda bir zamanlar baz etkisi umudu vardı, ya şimdi?

 
 
 
 Alaattin AKTAŞ / EKO ANALİZ
 
 
 
 
 
Daha yılın ilk aylarıydı. TÜFE ocakta yüzde 1.98 gibi rekor bir artış göstermiş, şubat yüzde 0.43 artışla geçilmiş, martta da yüzde 1.13’le mart rekoru kırılmıştı. Üç aylık artış yüzde 3.5’i bulmuştu. 2014 yılı enfl asyon tahmini de ocak sonunda açıklanan ilk raporda yüzde 6.6’ya, nisan sonunda açıklanan ikinci raporda yüzde 7.6’ya çıkarılmıştı.

Yani enflasyonda yıla çok yüksek bir giriş yaşanmıştı ve ta o günlerden başlayarak dile getirilen bir görüş vardı. Haziran gelecek, yıllık enfl asyon kayda değer oranda düşüş gösterecekti. Bunun nasıl olacağı da belliydi. Baz etkisi devreye girecekti. Haziran aylarında fiyatlar genellikle düşük artar ya da gerilerdi, oysa geçen yılın haziran ayında hızlı bir artış vardı, işte bu yüksek oran devreden çıkıp yerine daha düşük bir oran gireceği için, yıllık artış keskin bir şekilde düşüş gösterecekti. Aylarca bu umuldu, bu beklendi. Adeta, “Hele bir haziran sonunu görelim” denildi.

Ve gördük... Haziranda fiyat artışı tahmin edildiği ölçüde düşük gelmedi. Negatif oran bekleyenler bile vardı. 2004-2012 döneminin haziran ortalaması negatif yüzde 0.34’tü, geçen yıl yüzde 0.76’lık bir oranla rekor kırılmıştı; bu yıl da gele gele yüzde 0.31 artış geldi. Geçen yılın haziranından daha düşük bir gerçekleşme olmuş; umulan baz etkisi kendini göstermişti göstermesine ama, beklenen ölçüde değildi.

Aylar süren “hazırlık-beklenti” boşa gitmiş, Selamsız Bandosu filmindeki gibi trenin penceresinden görülen bir elle yetinmek zorunda kalınmıştı. Oysa ne umutlar vardı, yıllık enfl asyon yüzde 8’in altına inecekti, yıllık yüzde 7.6’lık tahmine ulaşmanın yolu açılacaktı, bu tabloyu gören hükümet büyüklerine karşı da göğüs gerile gerile “Bakın faiz kararımız ne kadar doğru” denilebilecekti. O görüş yine dile getirilebilirdi getirilmesine ama, çok da rahat olunamazdı.

Elde ne kaldı?
Haziran sonuna kadar baz etkisi umuduyla zaman geçirdik. Ama artık elimizde öyle bir “koz” yok.

Yok, çünkü bu yıl için baz etkisi oluşturan ve oluşturacak geçen yılın ilk ve ikinci yarısı itibariyle artış hızında yavaşlama gözleniyor. 2013’ün ilk yarısında yüzde 4 olan TÜFE artışı, ikinci yarıda yüzde 3.28 olarak gerçekleşti. Yani bu yıla baz etkisi yönüyle etki edecek olan geçen yılın ikinci yarı artışı görece düşük. Örneğin geçen yılın ikinci altı ayındaki yüzde 3.28’lik artış, 2004-2012 döneminin ortalamasında yüzde 4.69 olan artışın oldukça altında. Yani biz şimdi ikinci altı ayda, “Geçen yılın yüksek oranı devreden çıkacak ve bu baz etkisi sayesinde enfl asyon yönünü aşağı çevirecek” diyebilir miyiz?

Böyle bir şansımızın olmadığı ortada. İşte o yüzden, haziran sonuna kadar elimizde adeta koz olarak tuttuğumuz ya da tuttuğumuzu sandığımız baz etkisi gerekçesi artık yok. Hatta tam tersine, ikinci altı ay için baz etkisi aleyhimize işleyecek.

Bu arada bir detaya dikkat çekmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu köşede 4 Temmuz’da yayımladığımız tabloda yer alan yıllar itibariyle ilk ve ikinci altı aydaki artışlardan yola çıkılarak bulunan 2004-2012 ortalaması ile bugünkü yazımızın ekinde yer alan küçük tablodaki ortalamalar arasında fark bulunuyor. Bu fark, 4 Temmuz’daki oranların yılların toplamından gidilmesinden, bugünkü tabloda ise aylardan hareket edilmesinden kaynaklandığını belirtelim. İki verinin de, hangi amaçla kullanılacağına bağlı olarak doğru olduğunu da vurgulayalım.

Tahminler karamsar
İlk yarıdaki gerçekleşme, geçmiş yılların eğilimi ve içinde bulunulan siyasi koşullar, enfl asyonda yılın ikinci yarısı için umutlu olmaya elvermiyor. Çok geniş bir marjda söylersek, 2014 yılsonu enfl asyonunu yüzde 9-10 aralığında beklemek gerekiyor. Hatta, yılı çift hanede kapatma olasılığı bile söz konusu.

Olumsuz koşullar çok belirgin. Hep vurgulanıyor; enerji fiyatlarının nereye gideceği hiç belli değil. Siyaseten bir süre baskı altında tutulacağı anlaşılan elektrik enerjisi ve doğalgaz zamları 2015 genel seçimi de gözetilerek çok daha uzun süre ertelenebilir; ancak zam bir aşamada kaçınılmaz olacak. Akaryakıta gelen zamları zaten kanıksandı.

Bütün bunlara ek bu yıl bir de tarımdaki sıkıntı var. Tarım üretiminin düşük olacağı zaten resmen açıklandı. TÜİK’in bu tahmini yapmasından sonra yaşanan sel felaketleri, üretimin daha da düşük olacağının habercisi. Dolayısıyla gıda maddelerinin fiyatı da yüksek seyredecek gibi görünüyor.

Ve biz bu koşullarda ilk altı aydaki yüzde 5.7 artıştan sonra ikinci altı aydaki artışı yüzde 1.8’de tutmayı öngörüyoruz ya da umuyoruz. Kaldı ki, elimizde “baz etkisi kozu” da tümüyle sıfırlanmışken...











http://www.dunya.com/

Ekleme Tarihi
07.07.2014
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Alaattin AKTAŞ,enflasyon
Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız