Fatoş Karahasan
Gelecekte gıdada bizi neler bekliyor?
[email protected]
Bu soruyu, 9 Temmuz 2014'de İstanbul'u ziyaret eden Nestle'nin Küresel AR-GE Başkanı Dr. Johannes Baensch'e sordum. Yanıtı "Dengeli Beslenme" oldu.
Cnnturk.com için özel bir söyleşi yaptığımız Dr. Johannes Baensch, Nestlé'nin araştırma sonuçlarının ışığında gıda sektörünün gelecekte 5 temel konuya odaklanacağını belirtti.
Nestlé'nin, halk sağlığı açısından hassas şeker, tuz, doymuş yaş ve trans yağ gibi maddelerin sistemli olarak azaltılması için kapsamlı politikalar uygulayan ilk şirket olduğunu belirten Dr. Baensch, sağlık-beslenme ilişkisine dikkat çekti.
AR-GE çalışmalarının "Hem yararlı hem de lezzetli gıda ürünleri geliştirmek" amaçlı yürütülmesi gerektiğini ve her ülkenin kendi damak tadına uygun ürünler talep ettiğini özellikle vurguladı.
Nestlé, her gün dünyada 1 milyar ürün satan ve yıllık cirosu 100 milyar doları aşan bir dünya devi. Yılda araştırma ve geliştirme çalışmalarına yaklaşık 1.7 milyar dolar ayırıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki 34 tesisten oluşan AR-GE ağında 5 bini aşkın bilim insanı çalışıyor. Gıda laboratuvarlarında, ürünlerin içeriği, rengi, kokusu üzerine deneyler yürütülüyor. Tüketicilerin davranış kalıpları araştırılırken, ülkesel, kültürel ve dini farklılıklar göz önüne alınıyor.
Tüketici şeffaflık istiyor
Nestlé'nin elde ettiği sonuçlardan yola çıkan Dr. Johannes Baensch'e göre, gıda sektörünün gündemine 7 temel konu yer alacak:
1. Daha az tuz, şeker ve yağ
Önümüzdeki dönemde, tüm gıda üreticileri ürünlerindeki tuz, şeker ve doymuş veya trans yağ oranlarının azaltılması için çalışmak zorunda kalacaklar. Özel sektör, STK'lar ve hükümetler modern çağın en büyük sorunlarından birisi haline gelen obezitenin engellenmesi için ortak projeler yürüteceklar. Tüketicilere, doğru miktarda ve dengeli beslenmeleri için eğitimler verilecek.
2. Zenginleştirilmiş ürünler
Dünyanın pek çok yerinde yetersiz ve eksik beslenme büyük bir sorun olarak devam ediyor. Bu soruna çözüm olarak gıda ürünleri mikro-besin ögeleriyle destekleniyor. Dr. Baensch'e göre, yakın bir gelecekte vitamin ve minerallerle zenginleştirilen ürün sayısında artış yaşanacak. (Örneğin; Nestlé 2013 yılında dünya genelinde 167 milyar porsiyon ürününü vitamin ve mineraller ile zenginleştirdi.)
3. Dengeli beslenme programları
Bebeklikten yaşlılığa kadar tüm yaş grupları için "dengeli beslenme" programları yaygınlaşacak. Diyabet, osteoporoz ve alzheimer, depresyon gibi sorunların tedavisinde gıdanın rolü üzerinde daha fazla durulacak. Bu doğrultuda yeni ürünler geliştirilecek.
4. Ete alternatif protein kaynakları
Et üretimi yüksek maliyet gerektirdiği ve dünyanın su ve toprak kaynaklarını tükettiği için, etin yerine geçecek bitkisel bazlı proteinler yaygın olarak kullanılacak. Üretim tekniklerindeki gelişme sayesinde alternatif protein kaynakları artacak ve et tüketimi azaltacak.
5. Lezzet ön planda
Ne olursa olsun, lezzet unsuru her zaman önemli olmayı sürdüreek. İnsanlar tadını beğenmedikleri ürünleri tercih etmeyecekler. Bu yüzden, gıda üreticileri sağlıklı ve yararlı gıdaya yönelirken, lezzetten taviz vermemeye çalışacaklar.
6. Şeffaflık talebi
Tüketiciler, kuruluşlardan daha fazla şeffaflık talep edecekler. Gıdaların üretiminde kullanılan tüm malzemelerin, ambalajlarda okunabilir bir biçimde yazılması standart bir uygulama hale gelecek.
7. Güven en önemli değer
Güven, her zaman olduğu gibi, gelecekte de en önemli değer olmayı sürdürecek. Sosyal medya çağında, hiç bir şey gizli kalamayacağı için sorumluluklarını yerine getirmeyen şirketler zor günler yaşayacak.
Ürkütücü Rakamlar
Dünya sağlık Örgütü ( WHO) verilerine göre dünyada;
* 2 milyar insanda demir ve iyot eksikliği görülüyor. * 210 milyon kişide A vitamini eksikliği mevcut. Bu grubun yüzde 90'ı okul öncesi çocuklardan oluşuyor.
* FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) dünyada kronik açlık yaşayan 1 milyar insan olduğunu tahmin ediyor.
* 5 yaşın altındaki 42 milyon çocuğun aşırı kilolu ya da obez olduğu tahmin ediliyor.
* Yetişkinlerde ise bu rakam 1.5 milyar. |