Üretici, tüketici ağlıyor paralar aracıya gidiyor
Olayların içinden | Güngör Uras Tüm gıda maddelerinde ve özellikle yaş meyve ve sebzede, et ve sütte tüketicinin ödediği fiyat (1) Üreticinin fiyatı (2) Aracının -toptancının- hal ve nakliye masrafı ile fiyata eklediği kâr payı (3) Pazarcının, manavın ve marketin satış giderleri ve bozuk-elde kalma riski ile kâr payı toplamından oluşuyor. Üretici satış fiyatının, emeğinin değerini ve maliyeti karşılamadığından yakınıyor. Ağlıyor. Bu nedenle üretimi artırmıyor. Tüketici üretici fiyatı ile pazar, manav, market fiyatı arasındaki büyük farkın altında eziliyor. Herkes dertli - Üretici dertli. Yaş meyve ve sebzede hava şartları üretimi etkiliyor. Ürünün satışa hazır hale geldiği dönemde talep olmaz ise, ürün tarlada kalıyor veya aracı-toptancı yok fiyatına malı satın alıyor. Kaldı ki her ürün döneminde ürünün tamamı aynı kalite olmadığından aynı fiyata satılamıyor. - Aracı-toptancı şikâyetçi. Ulaştırma ve hal masrafları yüksek. Alınan her mal kaliteli değil. Hasarlı mal risk yaratıyor. Her ürüne hemen alıcı bulunamıyor. - Pazarcı, manav, market alış fiyatının üzerine pazarlama giderlerini yüklemek zorunda. Her gıda maddesi aynı kalitede değil. Bu nedenle fiyat farklılaştırma zorunluluğu var. Elde kalan, raf ömrü biten ürünlerin yükü fiyata bindiriliyor. Bütün bunlara rağmen üretici fiyatı ile pazar, market fiyatı arasında çok büyük farklar var.
Fiyat 3’e katlanıyor Örneğin; - Şimdilerde üretici domatesi tarlada 63 kr’a satıyor. - Aracı-toptancı domatesi tarladan hale taşıyor. Halde 63 krş. Üzerine 37 kr ekleyerek 1.00 TL’den satışa sunuyor. Pazarcı 1.00 TL’ye aldığı domatesin üzerine 75 kr ekleyerek 1.75 TL’den satıyor. Market ise halden 1.00 TL’ye aldığı domatesin üzerine 1.24 TL ekliyor. Domatesi 2.24 TL’den satıyor. (Bu market fiyatı ucuz market fiyatı. Mahalle arası marketlerde -hatta ucuzcu marketlerde- iyi kalite domatesin kilosu 5 TL’ye satılıyor.) Sonunda tarladan 63 kr’a çıkan domatesin fiyatı 3.5’e katlanarak tüketiciye ulaşıyor. - Üreticiden 1.15 TL’ye çıkan sütün market fiyatı 3.06 TL. Tam 2.6‘ya katlanmış durumda.
Sorun aracıda TZOB her ay üretici ve market fiyatlarını yayımlıyor. 31 Temmuz itibariyle 2013 ve 2014 üretici fiyatlarında dikkati çekecek kadar artış yok. Hatta bazı ürünlerde fiyat gerilemiş. Demek ki sorun üreticiden markete ulaşırken aradaki fiyat artışının azaltılması. Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet Nane diyor ki, “Bunun çaresi, aracıyı imkân ölçüsünde azaltmaktır. Yaş meyve ve sebzeler aracı zinciri içinde tarladan Carrefoursa’ya en az 72 saatte ulaşıyordu. Tarladan rafa uygulamasıyla hem süre kısaldı. Hem aracı masrafının yükü kalktı. Doğrudan üreticiden mal almaya başladık. Aracı zincirinden 2 basamağı yok ettik. Ürün 36 saatte rafa ulaşıyor. Böylece düşük fiyatla satış imkânı ortaya çıkıyor.
Aracısız ucuzluyor Örneğin üzüm üreticide 1.40-1.60 TL. Normal zincirde halde 2.0 TL’ye, markette 2.5-3.0 TL’ye satılabilir. Tarladan rafa ulaştırıldığında fiyat 1.5-2.0 TL oluyor. İri boy Çanakkale şeftalisi tarlada 2.1 TL. Nakliye masrafı kiloda 0.40 TL olduğu halde, halden 3.5-4.0 TL’ye alınabiliyor. Tarladan rafa taşıyınca tüketiciye 3.0-3.5 TL’den satabiliyoruz.” Görülüyor ki gıda maddelerinde tüketiciyi üzen, perişan eden fiyatlarda üreticinin suçu yok. Ürün üreticiden tüketiciye giderken fiyat en az 3’e katlanıyor. Çözüm, üretici fiyatının üzerine eklenen yükleri en aza indirmekte.
http://www.milliyet.com.tr/ |