Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Kredi notu veren kuruluşlardan Fitch, bizim kredi notumuzu iki kademe birden yükseltti. 52 ülkenin kredi notu düşerken, Türkiye, notu yükselen 13 ülke arasına girdi.

 Acaba durup dururken bizim kredi notumuzu neden yükselttiler? Türk ekonomisi krizi atlattı mı?
-  Notun yükselmesi ülkeye ne getirir?
-  Kredi notu Ayşe Hanım Teyzemi ilgilendirir mi?
Fitch’in Türkiye’ye verdiği “BB+“ notu kabaca 100 üzerinden 60-65 gibi bir değerleme anlamına gelir. Kredi notu veren kuruluşların notu yükseltmesinin ne yarar sağlayacağı bilinemese de bile iyidir. Sevinilecek bir gelişmedir. Çünkü yükseltme bir işe yaramasa da notun düşürülmesi ülkeye zarar verir.

Dış yükümlülükleri aksatmıyoruz
Kredi notu veren kuruluşların hikmetinden sual edilemez. Milliyet Ekonomi’de Osman Ulagay yazdı. Biz 1994 krizine yüksek kredi notuyla girdik. Notumuz krize girdikten sonra düşürüldü. Sonra da  düşük kaldı. Türk ekonomisi büyürken bizim notumuzu yükseltmeyen kuruluşlardan biri, krizin tokadını yediğimiz dönemde “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni neden öptü?” misali notumuzu artırdı.
Neden? Çünkü, kredi veren kuruluşlar için önemli olan, ülkenin dış yükümlülüklerini yerine getirme gücü. Dünyada çok ülke dış yükümlüğünü karşılamakta zorlanırken Türkiye göreceli olarak sağlam durumda. Hazine de, bankalar da dış borçlarını ödemede yabancı sermayenin dışarıya çıkaracakları dövizleri karşılamakta zorlanmayacak kadar güçlü.
Kredi değerlendirme kuruluşu içerideki işsizlik, üretim düşüklüğü, terör gibi konulara fazla ilgi göstermiyor. Bu sorunlar, ülkenin iç sorunu. Notun kısılacak yerde yükseltilmesi “ani tesir, kati” netice vermese de, ülkeye döviz girişlerinin (artmasa bile) kesilmesini önler. Döviz girişini kolaylaştırır. Teşvik eder.

Zorlanıyoruz
İthalat azaldığı için döviz açığımız (cari açığımız) küçüldü. Yılın ilk 9 ayında 8.6 milyar dolar açık verdik, ama bunu kapatmada da zorlandık. Açığı biz sermaye hareketiyle, doğrudan yabancı sermaye, portföy yatırımı ve kredi girişiyle kapatırız. Yılın ilk 9 ayında kredi girişi olmadı, 3.3 milyar dolar kredi dışarı çıktı. Bulmamız gereken döviz (8.6 açık+3.3 kredi çıkışı= 11.9) 11.9 milyar dolara yükseldi. Buna karşı, ülkeye sermaye hareketiyle 5.1 milyar dolar doğrudan yatırım için, 659 milyon dolar portföy yatırımı için döviz girdi. Bunlara nereden geldiği belli olmayan (Tanrı yardımıyla) 6.1 milyar dolar döviz eklendi de (küçülmesine rağmen) zorlukla döviz açığını kapatabildik.
Döviz açığını kapatamazsak, döviz bulunmaz olur. Döviz fiyatı tırmanışa geçer. Kredi notu verenler hemen notu düşürür. Açık anlatımıyla, bu ilişki yumurta-tavuk ilişkisine benzer. Özet olarak, not artırımı önümüzdeki dönemde doğrudan yatırım ve portföy yatırımı için Türkiye’ye döviz gönderecekleri yüreklendirecektir. Türk ekonomisini rahatlatlamasına katkı sağlayacaktır. Ekonomi rahatlar ise Ayşe Hanım Teyzem de bunun rüzgârını hissedecektir.

 

Güngör Uras

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
10.12.2009
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız