Benim Adana hakkındaki yargılarım daima olumludur. Hatta kendimi Adanalı sayacak kadar da vefa gösteririm bu kente. Kadim dostlarımın içinde Türk sanayi hayatında iz bırakmış birçok Adanalı vardır. Siyasetimize yön vermiş Adanalılar ise hafızamda hep iz bıraktılar. Siyasetçi dostlarımı bir çırpıda saymaya kalksam herhalde sayıları en az yirmiyi bulur! Beni şu sıra etkileyenler ise Adana'nın genç kuşak işadamları. Onları geçmişin zengin kenti Adana'yı yeni baştan var etme savaşı içinde görüyorum. Adana sevdasıyla bir büyük iddia içindeler. Gelişmiş insan potansiyeli, genç sanayicilerin girişim özlemi ve halkın bitmez tükenmez enerjisi Adana'yı sanki yeniden yaratıyor! "Türkiye'nin dünyaya açılan en büyük kapısı Adana olacak" iddiasını geçen gün ziyaretime gelen Mehmet Erel'den işittim. Adana'nın aydınlık ve dinamik yüzünü temsil eden olağanüstü hareketli genç bir sanayicidir Mehmet Erel. Onun ufuk açıcı görüşlerini ara sıra köşeme taşırım. Genç yaşına rağmen oturmuş kültürüyle geniş açılımlı yorumlar yapar. Mehmet Erel bölgenin en büyük gıda tesislerinin sahiplerinden biri olarak yalnız iş dünyasının değil, bürokrasi ve siyasetin de önem verdiği bir isimdir. Genç yaşına rağmen İstanbul iş âlemine yakınlığı, ünlü bürokratlarla çatkapı görüşmesi, sivil toplum örgütlerinin de Adana'da tercih ettiği bir isim haline getirmiştir onu.
Adana'nın yıldızı parlayacak
"Eğer Adanalı sanayiciler birlikte hareket eder, sanayici tekillikten kurtulur ve kurumsallaşırsa Adana Türkiye'nin dışa açılan sanayi kapısı olur!" Mehmet Erel'in bu sözleri şimdi Adana'da kapsamlı bir projeye dönüşmüş durumda. Sanayicileri küresel teknoloji koşullarına uyumlu hale getirecek bir "sanayi akademisi" kurmak fikri Erel'e ait! Sırf bu idealini gerçekleştirmek için şimdi Sanayi Odası Başkanlığı'na aday olacağını ifade ediyor! Kendisini ısrarla Sanayi Odası Başkanı olması için sıkıştırıp durmuş Adanalı iş âlemi. Ama henüz projelerini detaylarıyla açıklamamış onlara. "Özellikle bu idealimin bir seçim uğruna kullanılıp harcanmasını istemem" diyor.
Bir Türkiye projesi
Uzun zamandır "Adana Büyük Sanayi Akademisi"nin geniş açılımlı şablonunun üzerinde çalıştığını, bunu bir sürpriz olarak seçimden sonra sanayi kamuoyuna sunacağını belirtiyor Mehmet Erel. Proje, yalnız Adanalı işadamlarını değil, Türkiye'nin namlı sanayicilerini de içine alacak kadar zengin bir içeriğe sahipmiş. Anlattığı projede dikkatimi çeken husus, mevcut sanayi envanterini dünyayla entegre edecek ciddi bir rehabilitasyondan geçirmek! KOBİ'leri kapsam içine alarak teknolojik iyileştirmelerle Adana'yı küresel rekabet düzeyine taşımayı hedefliyor! Bu konuda Avrupa Birliği'nin (AB) ilgili kurumlarıyla çeşitli egzersizler dahi yapmış. Orta ve büyük ölçekli sanayi kuruluşlarını ise "Adana Büyük Sanayi Akademisi"nin motor gücü haline getirmeyi planlıyor. Projeyi öylesine iddialı anlatıyor ki, Adana'nın uluslararası platformda oldukça tutarlı bir sanayi merkezi kimliği kazanacağını iddia ediyor. "Kendimi şimdiden dünyada sözü geçen büyük bir sanayi topluluğunun lideri gibi görüyorum" diyor Mehmet Erel. Dünyanın en önemli merkezlerini canlı bir "network"le Adana'ya bağlayacak sistemi heyecan verici buluyor. Amacı, Adana'da sanayi bazlı sermaye yapılanmasını güçlendirmek ve Adanalı şirketleri uluslararası proje ve ortaklıklara açmak.
Adana Sanayiciler Platformu
Bir sonraki hedefi ise "Adana Sanayiciler Platformu"nu hayata geçirmek. Belli ki bu projeye de epey emek vermiş. Ulusal ya da uluslararası işbirlikleriyle Adana'yı bir sanayi üssü haline getirmeyi planlıyor. Bunu tüm sanayicilerin rol alacağı bir sistemle hayata geçirmeyi düşünmüş. En önemli kozu ise bazı teknolojiler için özel etkinlik bölgeleri oluşturmak. Mehmet Erel'in anlattıkları arasında ses getirecek başka projeler de var. Bunlar için mali kaynak temini yönünde ciddi zemin yoklamaları da yapmış. "Dış yardımlarla Adana sanayicilerine yeni bir can suyu taşımayı hedefledim" diyor. En ilginç ifadesi ise sanayi odalarının sadece "sicil arşivi" ve "tasdik makamı" olmaması gerektiği yönündeki heyecanlı görüşleri. Ona göre sanayi odalarının hızla kimlik değiştirip tüm üyelerine pazarlama, finansman ve teknoloji alanında yeter hizmet sağlaması gerekiyor. Bu amaçları gerçekleştirmek için başta metropol kent oda başkanlarının uluslararası finans ve teknoloji merkezlerine hemen akredite olması lazım. Ve sonuçta şunu bir kez daha tekrarlıyor: "Ben sadece Adana sanayicilerinin desteklediği bir temsilci olarak değil; değişim içindeki bir dünya kentinin büyükelçisi olarak görüyorum kendimi."
Nur Demirok
referansgazetesi.com |