Su ve doğalgaz kullanımlı ürünler üreten köklü bir firma yöneticisiyle Çin ara maları ve kompnentleri konusunu görüştük. O dostumuz Çin ucuz mallarının kullanımının sadece ilk satın almada ucuz olduğunu, kullanım sırasında ise hiçbir tasarrufa imkan vermeyerek pahalıya geldiğini ve sağlık açısından da sakıncalar yarattığını söyledi. Ayrıca büyük üretici firmaların Çin ara malı kullanımının Türk tedarikçi KOBİ'lerin sistem dışına çıkmasına da yol açtığını ifade etti.
Türkiye'nin önemli ve köklü bir firmasının yöneticisiyle sohbet ediyoruz. Su ve doğalgaz kullanan ev aletleri üretimi yapan firmaların ara malı ve kompnent kulanımında Çin malları olup olmadığını soruyorum. "Var. Özellikle bazı kompnentleri Çin'den alarak üretim yapan firmalarımız da var. Ama biz iki nedenden bu ürünleri kullanmıyoruz" diyor.
Bu nedenlerden birinin "sağlık" olduğunu, ikinci nedenin "Türkiyeli tedarikçilerinin, KOBİ'lerin Çin rekabeti nedeniyle sistem dışına itilmesi" olduğunu açıklıyor.
Bazı rakiplerinin daha ucuz olan Çin ara mallarını kullanarak rekabet üstünlüğü kazanabileceklerini söylediğimde, "Haklısınız, biz kullandığımız bazı kompnentleri yurtiçindeki tedarikçilerimizden daha pahalı elde ediyoruz. Ama hem daha kontrollü, daha sağlıklı ürünleri kullanıyoruz. Hem de yerli kuruluşların batmasına kapı açmıyoruz. Ve biliyoruz ki, Çin'den gelen ucuzluk, gerçek anlamda ucuzluk değil…" yanıtını veriyor.
"Neden? Fiyat daha düşük değil mi?" diyorum. "Bizim üretim alanımızdan örnek vereyim. Üretimde pirinçten yapılmış ara malları kullanılır. Ve pirinç bildiğiniz gibi bir alaşımdır. Ve bu alaşımda yumuşatma için çok az kurşun kullanılır. Eğer alaşımda hurda maden kullanılıyorsa, kurşun miktarını artırmak zorunda kalınır. Bu sağlık açısından çok zararlıdır. Ayrıca, son dönemde bizim sektörümüzde yapılan AR-GE çalışmalarıyla birçok alanda yüzde 30'lara varan tasarruflu ürünler üretilmeye başlandı. Daha az su ve daha az doğalgazla aynı verimi alan yeni modeller söz konusu. Oysa, ürünlerinde Çin ara malı kullananlar bu tasarrufu hiç düşünmüyorlar. İlk alırken ucuz gibi görülen ürün, kullanım sırasında pahalı oluyor. Sözünü ettiğim yüksek kurşun katılımlı alaşım ise sağlık açısından büyük tehlike taşıyor" diyor.
Sonra üründe kullanılan pirinçte kurşun miktarının yüksek olmasının kanser riskini artırdığını da sözlerine ekliyor.
Bunun sonucunda Çin ara malı kullanımının gelişen tasarruflu ürünlerin üretilmesine fırsat vermediği için "Ucuz değil, pahalı" olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sağlıkta yaratacağı sorunların ise kontrolsüz bir alan doğuracağını öne sürüyor.
Bundan bir süre önce bir toplantıda karşılaştığım Çin Ticaret Bakan Yardımcısı, "Biz sattığımız ucuz ürünlerle, dünyanın ve sizin enflasyonunuzu aşağı çekiyoruz" düşüncesini ortaya koymuştu. Şimdi görüyorum ki bu ucuzluk sadece ilk satın alma dönemine ait olan bir ucuzluk. Kullanım dönemi katıldığında söz konusu olan ucuzluk değil, aksine pahalılık. Bu nedenle de Çin malı kullanımı ata sözümüzde olduğu gibi "Ucuz etin yahnisi" olarak ya da İngiliz ata sözünde olduğu gibi "Zengin değilim ki ucuz malı alayım" düşüncesini doğruluyor.
Firma yöneticisi bir de bir zamanlar "Ne alırsan 1 milyon (bugünün değeriyle bir lira) mağazaları" her köşe başında pıtırak gibi art arda açılıp Çin malları satıyordu. O mağazalardan satın alınan ürünlerin çoğu kullanılmadan çöpe gittiği için artık o mağazalar tek tek kapandılar" hatırlatmasını yaptı.
Gerçekten de düşününce görülüyor ki, o "çok ucuz" ürünler de israfa yol açmaktan öte bir sonuç getirmedi. Bu da gösteriyor ki, bir malın ilk satış değerinden çok daha önemli olan kullanımı sırasındaki maliyet değeridir. Ve bu açıdan baktığımızda birçok Çin malı ucuz görünümlü pahalı mallardır.
Osman Arolat
dunyagazetesi.com.tr |