Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

2009 büyüme verileri açıklandı. İlginçtir, beklentilerin altında bir daralma oranı ortaya çıktı; yüzde 4.7. Şimdi bu daralma yüksek mi, değil mi tartışılabilir.

 İşin teknik tarafı bir tarafa, hangi krizin daha fazla hissedildiği büyük önem taşıyor. Hani bir soğuk vardır, derecesi daha düşük olsa da, rutubetten ve rüzgârdan ötürü daha fazla hissedilir ya, tıpkı öyle. Yahut depremin farklı ölçümleri olduğu gibi. 
Kime sorsanız 2001 krizinin daha fena olduğunu söyleyecektir. Oysa bu bir yanılsamadır. O dönemde kur çok hareket etmiş, kimi bankalar batmış, kimi siyasal partiler de sahneden silindiği için böyle sanılır. Oysa  2001 krizinin gerçekleri 2009’dan çok daha fena olduğunu pek göstermiyor.

Kriz daha uzun sürdü
2001 yılında daralma son milli gelir serilerine göre yüzde 5.7 olmuştur. Demek ki, bu krizle geçen kriz arasında sadece yüzde 1’lik bir fark var. Üstelik geçen krizde toparlanma çok daha güçlü olmuştu. İhracatartışları ekonomiyi hızla arkasından sürükleyebilmişti. Oysa bu kez ihracat çok yavaş gelişiyor. Çünkü kur etkisini bu kez daha sınırlı görüyoruz. Dış talep de zayıf.
Krizin süresine gelince. İlk bakışta 2009 krizinin daha kısa sürdüğü düşünülebilir. Çünkü 2001 yılında tüketim çok daha fazla daraldı ve bu tam bir yıl sürdü. Fakat 2009’da tüketim daralması 3 çeyrek sürdü. 2010 yılında ise bu daha uzun oldu. Ekonomi bu nedenle tam 4 çeyrek daraldı. Kaldı ki, 2010 yılında en iyimser büyüme beklentisi yüzde 5 kadar. Oysa 2001 krizinden sonra 2002 yılında büyüme yüzde 6,2 olmuştu. Yani resme toplu olarak baktığımızda, bu krizin daha uzun ve daha büyük sarsıntıyla geçtiği ortaya çıkmaktadır.



Ayrıca 2009 yılında rekor daralma ilk çeyrekteki yüzde 14.5’ti. Oysa 2001 yılındaki böyle rekor daralma yüzde 9.8’de kalmıştı. Dolayısıyla, 2009 yılında daha keskin bir ekonomik durgunluk yaşandığı ortada.
2001 krizinde özel tüketimdeki daralmalar 2009 krizine göre çok daha fazla olmuştu. Kurdaki aşırı hareket ve siyasal gerginlikler tüketici güvenini bir hayli sarsmıştı. Fakat unutmayalım ki, 2001’de belli bir mali disiplinin sürdürülmesi zorunluluğu vardı. Malum, o dönemde enflasyon bugünkü düzeylerinin çok üstündeydi. Para politikası da kur ve enflasyon hareket eder endişesiyle gevşetilmemişti. Oysaki bu kriz bir seçim dönemine denk geldiğinden kamu harcamalarında çok ciddi artışlar yapıldı. Para politikası da ciddi ölçüde gevşetildi.

Yatırımlarda kıpırtı yok 
2001 krizinde tam bir yıl boyunca tüketim durağan kalmıştı. Yatırımlar ise 6 çeyrek; yani bir buçuk yıl azalma göstermişti. Yatırımlar ancak 2002’nin ikinci yarısında toparlanmaya başladı. 2009 krizine baktığımızda ise, ihracatın ciddi bir rolü olmada da son çeyrekte, tüketimin toparladığı görülüyor. Fakat yatırımlarda hala bir kıpırtı yok. Herhalde bu kez de yatırımlar en az 5 çeyrek daralma gösterecek. 
Gelelim işsizliğe. İşin en önemli tarafı bu. 2001 krizi toplumun tümü tarafından paylaşılmıştı. Bu nedenle sesi duyulan varlıklılar krizi abarttı. 2009 yılında ise krizin tüm yükü yoksullara bindi. İşsizlik en fazla bu krizde arttı. 2001’de işsizlik yüzde 6.9’dan 2002 yılında yüzde 9.6’ya çıktı. Bu krizde ise yüzde 11’den (2008) yüzde 14’e çıktı (2009). Özetle, bu kriz 2001 krizinden beter çıktı.

 

Hurşit Güneş

http://www.milliyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
02.04.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız