Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

TÜİK'in dün açıkladığı sanayi endeksi rakamları Şubat 2010 endeksinin 99.9'a yükselerek geçen yılın aynı döneminin yüzde 18.1 oranında üstünde olduğunu gösteriyor.

 Bu kriz sonrası en kötü döneme göre baz etkisiyle gelinen yeri yani kötünün iyisi aldatıcı kıyaslamasıdır. Geniş dönemli olarak 2005 yılından bu yana baktığımızda hiç de iyi bir yerde olmadığımız, yerinde saydığımız ortaya çıkacaktır. Bu da bizi atmamız gereken adımların saptanmasına, reform takvimini ortaya koymaya itmelidir.

Sakın TÜİK'in Şubat ayı sanayi üretim endeksiyle ilgili açıklamasında yer alan 2009 Şubat'ına göre yüzde 18.1'lik artışına bakıp, "İyimser" sonuçlar çıkarmayalım.2005 yılında 100 olan sanayi indeksinin yaklaşık 62 aylık serüveni içersinde 2010 yılı Şubat ayın 99.9'luk üretim endeksinin yerine bu geniş tablo içersinde bakalım. O zaman göreceğiz ki,  geçen yıl krizin dip noktasında 84.6 seviyesine gerilemiş endekse göre bu yıl Şubat ayında yüzde 18.1'li artışla 99.9'a yükselen sanayi üretim endeksi  başlangıç yılı 2005'in az da olsa gerisinde. Ayrıca, hem krizin başlangıcındaki Eylül 2008 endeksinin 113.9'luk seviyesinin uzağında, hem de 127.1 seviyesini gördüğü 2007 Kasım ayının çok uzağında.

Şubat ayının yüzde 99.9'luk endeksi 62 aylık dönem içersinde 13 aydan daha iyi iken, geri kalan 49 aydan daha düşüş bir sanayi üretim rakamı. Bu ise arada kriz yaşağımız için en iyi değerlendirme ile "Yerinde saydığımızı" gösteriyor. Son bir yıla baktığımızda da üretim endeksinin 4 ay Şubat 2010'dan düşük olduğunu 8 ay yüksek olduğuna tanık oluyoruz.

Aslında kapasite kullanım oranlarına baktığımızda da buna paralel bir tablo çıkıyor. O da yerinde saymakta olduğumuzu gösteriyor. 2009 Kasım ayında yüzde 69.2 seviyesine yükselen kapasite kullanım oranı son üç ayda Aralık'ta gerilediği yüzde 67.6'lık seviyeden sadece binde 2'lik bir artış göstererek, Kasım 2009 seviyesine ulaşamadı. Kriz öncesi 2008 Eylül'ünde 75.6 seviyesinde olan kapasite kullanımında daha önceki dönemlerde yüzde 80'lerin de görüldüğünü bildiğimize göre, kapasite kullanımında da yerinde saydığımızı söyleyebiliriz.

Ekonomik verileri değerlendirirken, kıyaslamayı uzun dönemli ve geniş bir tablo içinde yapmak gerekir. Eğer pembe tablo çizmek için kötünün iyisi kıyaslamasını en düşük olana göre baz etkisiyle büyük artış olarak gösterirsek ancak, kendimizi bir süre için aldatırız. Bugün içinde bulunduğumuz durum budur.

Yapılması gereken doğru olan,  hem sanayi üretim endeksinin, hem de kapasite kullanım oranlarının yerinde saydığını kabul ederek, alınması gereken önlemlerin, atılması gereken adımların, gündeme alınacak reformların neler olacağı tartışması olmalıdır.

Hele hele yeniden pozitif büyümeye geçtiğimiz ve bunu sürekli kılmayı amaçladığımız bir dönemde mutlaka hızla reform takvimini ortaya koymamız gerekir.

En büyük sorunumuz kronik işsizliğin çözümsüzlük gösterdiği bir dönemde, ekonomimizde baz etkisiyle bize pembe tablo çizecek kötün iyisi kıyaslamalardan kaçınmalıyız. Bizi rehavete itecek değerlendirmelerden uzak durmalıyız. Bulunduğumuz yeri beğenmemizin ve kabul etmemizin mümkün olmadığını bilerek, daha iyiye ulaşmak için çaba sarfetmeliyiz

 

Osman Arolat

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
11.04.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız