Güne bakmak ta, yaşananları kavramakta önemlidir. Yeni yönelişler için arada soluklanarak dünyada kendi sektörümüzdeki gelişmeleri, yeni trendleri izlemekte, diğer sektörlerdeki gelişmeleri gözlemlemekte.
Özellikle kriz dönemlerinin ardında sektörlerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle yeni arayışlara girenlerin bir yandan kendi sektörlerindeki yeni imkanları çok iyi değerlendirmeleri, sektörden çıkma kararları varsa, doğru seçim yaparak vahşi olmayan bir dönüşümün koşullarını sağlamaları gerekir.
Güncel dertler, sorunlar ve olaylar bizi sardıkça, biz o güncel olaylara yoğunlaşarak onların hakim olduğu bir gündemin içersinde sıkışıp kalırız. Oysa arada bir de olsa şöyle bir soluklanıp etrafımıza, dünyada olup bitenlere bakmamız bizim yaptığımız işin yeni olanaklar sunup sunmadığını saptamamız, eğer sektörümüzde yeni imkanlar yoksa, yeni alanlarda yeni imkanları aramamız gerekir. Güne bakmak ta, yarını kurmakta sağlıklı bir düşünce ortamı gerektirir.
Tabii kimse için hızlı bir sektör değişikliği söz konusu olamaz. Ama yeni dönem yatırımlarını daralan alanlardan çekip, yeni alanlara yöneltenler bir süre sonra anıldıkları sektörün artık kendi işletme büyüklüğü içersinde eskisi kadar önemli yer tutmadığını, bazı yeni sektörlerin öne çıktığı, bu geçişin vahşi bir şekilde değil yumuşak bir geçişle olduğunu rahatlıkla görebilirler.
Kimileri ise, kendi sektörlerindeki gelişmelere bağlı olarak teknolojik değişime ayak uydurarak, yeni ürünlere yönelerek, farklılık yaratarak, katma değer artırarak yollarına devam ederler.Bugün önümüzde iki tür davrananların da başarılı ve başarısız örnekleri durmaktadır.
Ama belli sektörlerde daralarak yeni sektörlerde güçlerini artıranlar da kendi sektörlerinde yeni teknolojilerle farklı üretimlere yönelenlerde esas itibariyle üretimlerini değiştirme konusunda durup soluklanan, arayış içinde olanlardır. Bildiğini tek doğru olarak kabul etmeyip dünyayı yeni trendleri araştıranlardır.
Güne bakmak ta, yaşananları kavramakta önemlidir. Yeni yönelişler için arada soluklanarak dünyada kendi sektörümüzdeki gelişmeleri, yeni trendleri izlemekte, diğer sektörlerdeki gelişmeleri gözlemlemekte. Özellikle kriz dönemlerinin ardında sektörlerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle yeni arayışlara girenlerin bir yandan kendi sektörlerindeki yeni imkanları çok iyi değerlendirmeleri, sektörden çıkma kararları varsa, doğru seçim yaparak vahşi olmayan bir dönüşümün koşullarını sağlamaları gerekir.
Güncel dertler, sorunlar ve olaylar bizi sardıkça, biz o güncel olaylara yoğunlaşarak onların hakim olduğu bir gündemin içersinde sıkışıp kalırız. Oysa arada bir de olsa şöyle bir soluklanıp etrafımıza, dünyada olup bitenlere bakmamız bizim yaptığımız işin yeni olanaklar sunup sunmadığını saptamamız, eğer sektörümüzde yeni imkanlar yoksa, yeni alanlarda yeni imkanları aramamız gerekir. Güne bakmak ta, yarını kurmakta sağlıklı bir düşünce ortamı gerektirir.
Tabii kimse için hızlı bir sektör değişikliği söz konusu olamaz. Ama yeni dönem yatırımlarını daralan alanlardan çekip, yeni alanlara yöneltenler bir süre sonra anıldıkları sektörün artık kendi işletme büyüklüğü içersinde eskisi kadar önemli yer tutmadığını, bazı yeni sektörlerin öne çıktığı, bu geçişin vahşi bir şekilde değil yumuşak bir geçişle olduğunu rahatlıkla görebilirler.
Kimileri ise, kendi sektörlerindeki gelişmelere bağlı olarak teknolojik değişime ayak uydurarak, yeni ürünlere yönelerek, farklılık yaratarak, katma değer artırarak yollarına devam ederler.Bugün önümüzde iki tür davrananların da başarılı ve başarısız örnekleri durmaktadır.
Ama belli sektörlerde daralarak yeni sektörlerde güçlerini artıranlar da kendi sektörlerinde yeni teknolojilerle farklı üretimlere yönelenlerde esas itibariyle üretimlerini değiştirme konusunda durup soluklanan, arayış içinde olanlardır. Bildiğini tek doğru olarak kabul etmeyip dünyayı yeni trendleri araştıranlardır.
Özellikle kriz dönemlerinde yaşanan zorluklar insanları sıkboğaz edip daha çok arayışa iter. Öyle dönemlerde bazı kolaycılıklar, modalarda ortaya çıkar. Bazı sektörler de zorluklar yaşanırken, o sektördeki olanaklarla ilgili tam değerlendirme yapılmadan hızlı terkler yaşanır. Öne çıkan moda olan sektörlere hızlı yönelişler olur. Birçok işletmeci kendi alanlarındaki yılların birikimiyle elde ettikleri bilgiyi adeta hiçe sayarak sektörlerini terk ederlerken, sırf moda olduğu için ciddi bir araştırma yapmadan yeni sektörlere yatırım yaparlar.
Son dönemlerde buna örnek olabilecek sektör terkleri ve yeni moda sektörlere yatırımlar konusuyla karşılaşıyoruz. Tekstil konfeksiyondan çıkan bazı firmalar, yatırımlarını hızla enerji , gayrimenkulve AVM gibi alanlara yöneltiyorlar. Oysa, gayrimenkulde bazı alanlarda arz fazlası, talep eksikliği söz konusu. Yasal durumu net olmayan AVM'lerde sıkışıklıklar var. Enerji'de ise kamu kararları çok önemli olmasına karşın, bürokratik açıdan birçok konuda boşluk, belirsizlik söz konusu.
İşte bütün bunlardan dolayı güne bakıp, sektörlerindeki olumsuzluklardan, sorunlardan kurtulmak isteyenlerin, sektörlerini terk etme, yeni sektörlere adım atma kararını alırken aceleci davranmamaları, durup soluklanmaları, sektörlerinde, diğer sektörlerde, dünyada neler olup bittiğine bakmaları gerekir. O zaman bazen kendi sektörlerinde, bildikleri alanda üretim yapılarını değiştirerek, ürünlerini geliştirerek katma değeri daha yüksek üretim yapma imkanları ortaya çıkacaktır. Bu yolda bir tıkanıklık söz konusuysa, o zaman sektör değişikliğini, vahşi dönüşümle değil, sadece modaya bağlı olarak değil, doğru seçimle yumuşak bir geçişle yapmanın yolu bulunmalıdır.
Güne bakmak, yapılan işle ilgili sorunları ele almak önemlidir. Gerektiğinde sektörde daralmaya, çıkmaya neden olacak kararlar aldırabilir. Ama, bu tür her karar yarını kurmak anlamına geldiği için, durup soluklanarak, iyi düşünülerek adım atmayı gerektirir. Ani, modaya uygun, bilinmez alanlara yatırımlar çoğunlukla hüsrana neden olur…
Osman Arolat
http://www.dunyagazetesi.com.tr/ |