Tıbbi olarak birçok hastalığa iyi geldiği kanıtlanmış olan elma bağışıklık sistemini güçlendirici bir etkiye sahip... Cilt hastalıklarının yanı sıra sinirleri ve kasları da güçlendiriyor...
An apple a day, get the doctor away' diye bir İsveç atasözü var, yani 'hergün bir elma ye, doktoru uzaklaştır.' Elma, aynı zamanda Havva anamızın uğruna cennetten kovulduğu 'mistik' bir meyve. Tıbbi önemi ise birçok hastalığı koruyucu özelliğinden geliyor. Bu özelliği de içerdiği organik asit ve tuzlardan, vitaminlerden ve güçlü antioksidan maddelerden… Organik asitler vücut dengesi için çok önemli, şöyle ki; bu asitler, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi elementlerle birleşerek birtakım organik tuzlar oluşturuyor. Bu tuzlar, oksijenle temas ettiklerinde, geride alkali özellikte maddeler kalıyor ve vücut için çok hayati olan asit-baz dengesi korunmuş oluyor. Bu denge her gün yeniden yapılandırılan, keskin sınırları olan ve birçok sistemin bir arada işlediği, enerji sarfedilen bir döngü gerektirir ve elma bu döngünün korunmasına oldukça yardımcı etken maddeler içerir.
EGZAMAYA BİREBİR
Asit-baz dengesinin korunması organizma için hayatidir. Bu organik asitler ayrıca, mide barsak ve idrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucudurlar. Sivilceden ve egzemaya kadar birçok cilt problemine karşı da koruyucudurlar. Ben birçok cilt rahatsızlığında hastalarıma aç karnına taze sıkılmış elma suyunu yavaş yavaş yudumlayarak tüketmelerini öneriyorum, kahvaltıyı da bundan en az yarım saat sonra yapmak gerekiyor.
ZİHİN AÇICI ÖZELLİĞİ VAR
Madensel tuz bakımından da oldukça zengin bu güzel meyve, bunlardan da en çok potasyum bulunuyor elmada. Sinir ve kas güçlendirici, kronik yorgunluğu giderici ve zihin açıcı özelliği var. Potasyum kalp kasından bacak kaslarımıza hatta damarların büzüşüp genişlemesini sağlayan damar etrafındaki kaslara kadar tüm kas sistemi için çok önemli. Ayrıca çinko ve bakır açısından da zengin, çinko birçok cilt hastalığında olumlu etkileri olan bir mineral, hatta bazı cilt hastalıklarında kapsül olarak veriliyor. Elma aynı zamanda önemli bir C vitamini kaynağı ki C vitamininin çok kuvvetli antioksidan özelliği olduğunu artık duymayan kalmadı sanırım, üstelik elmanın içerdiği antioksidanlar C vitamini ile de sınırlı değil. Bu kuvvetli antioksidanlar, 'nöron' adı verilen ana sinir hücrelerini oksidatif stresten koruduğu için Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olduğuna dair önemli bilimsel yayınlar var.
KOLESTEROL DÜŞÜRÜCÜ
Elmanın içerisinde 'pektin' adında çözünebilir bir lif var ki bu lifin düzenli olarak diyete eklenmesinin kandaki kötü kolesterol miktarını düşürüp, iyi kolesterolü artırdığı gözlenmiş. Kötü kolesterol yüksekliğinin kanda lipid yüksekliğiyle paralel gittiğini ve damar tıkanıklıklarına zemin hazırladığını size hatırlatmak isterim. Bu özelliğine içeriğindeki kuvvetli antioksidanlar da eklendiğinde elmanın sizi kalp ve damar hastalıklarından koruması hiç de sürpriz değil. Ben, kalp damar hastalıklarına da yine sabah aç karnına taze sıkılmış elma suyu içmelerini öneriyorum. Antioksidanlar, başta damar hücreleri olmak üzere tüm hücrelerimizi, oksijen kullanıldıktan sonra oluşan oksijen yan ürünlerine karşı korurlar. Oksijen yan ürünleri hücreye zarar verir ve yaşlanmadan kansere kadar birçok şeyden sorumlu tutulmaktadırlar.
KANSERE KARŞI KORUYUCU
Çeşitli tıbbi deneysel çalışmada elmadaki birtakım etken maddelerin kanser hücre çoğalmasını engellediği gözlemlenmiştir, bu bulgu tek başına 'elma kanseri tedavi eder' olarak yorumlanamaz asla ama en azından koruduğuna dair önemli ip uçları verir. Elmadaki, kanserden koruyucu özelliği olduğu düşünülen maddeler triterpenoidler, quercetin, catechin, phloridzin and chlorogenic asit gibi önemli fitokimyasallardır. Laboratuar deneylerinde özellikle karaciğer, kalın barsak ve meme tümörlerinde etkili bulunmuşlardır.
DİABETLİYE ÖNERİLİYOR
Elmanın faydaları bunlarla da bitmiyor, düzenli tüketildiğinde katarakt, diabet, romatizma gibi birçok kronik dejeneratif hastalığa karşı da koruyucu etkisi var. Kendinizi ve doğayı önemseyin, sağlıkla kalın, sabahları elma suyunuzu ihmal etmeyin...
http://www.takvim.com.tr/