Eylül, ekim ayları, edebiyatçılara, özellikle şairlere kızaran ağaçlarıyla, dallarda olgunlaşan meyveleriyle ne güzel ilhamlar verir. Bu aylar için romanlar, şiirler yazılır.
Serçelere "Sonbahar geliyor serçe/ Yuvanı nereye yapacaksın" diye ikazlarda bulunulur. Bütün güzelliğine rağmen biraz hüzün de taşır. Yemeğe gelince tam aksidir. Sarılara, kırmızılara bürünen doğada yiyecekler tam olgun ve en lezzetli halleriyle bizlerin emrindedir. Özellikle, eylül ayında yapılan sebze yemeklerinin tadı bir başkadır. Çünkü tabiat domatesinden, biberinden, patlıcanından, kabağından tutun da üzümüne, kavununa kadar bütün sebze ve meyvelere dağa taşa görünüş olarak yansıttığı güzellikleri, lezzet olarak ihsan eder. Bu da haliyle sofralarımızı şölene çevirir.
Yurtdışından gelen konuklarıma, Tür-kiye'ye hep eylül ayında gelmelerini tavsiye ederim. Özellikle Konya'ya gelenlere... Bu ayda yapılan bütümetli patlıcanın, zeytinyağlı fasulyenin, kadın teni de denilen ve etli yapılan ak fasulyenin, yumurtalı kabağın tadı başka ve bambaşkadır. Lengerilere dökülen ve orta yağlı et kullanılarak yapılan bu yemeklere tandır ekmeğini batıra batıra yemenin tadı 'anlatılabilemez'. Kavurmaların hazırlandığı günlerde kavurma kazanına salınan ekmek dilimlerini, tencerenin dibine getirerek kızarttıktan sonra etlerle donatıp sofraya getirmenin ve yemenin de tadı aman ne farklıdır! Üzerine Çumra'nın 'selbasan' kavunları yardıma gelir. Kavunlar sayısız kesilerek sunulur, çünkü kavurma tahmin edeceğiniz gibi hararet yapar. Çok sevdiğim için her zaman sözünü ettiğim zeytinyağlı patlıcan, biber ve kabak kızartmaları da bu ayda damaklarda çiçekler açtıracak özelliktedir.
Konya'da düğünler genellikle sonbaharın ilk ayı olan eylül ayında, harman kalktıktan sonra, fazla kış gelmeden yapılır. Meydan aşçılarının bin kişiden on bin kişiye kadar iki günde hazırladığı yüzyılların oluşturduğu ve günümüze getirdiği sıralı düğün yemekleri de bu ayda nefistir. Bu yemeklere rastlayan herkes gidip davetli davetsiz katılabilir. Onar kişilik hazırlanan sofralardan birine oturup düğün yemeklerinin tadına bakabilirler. Düğün yemekleri yapılırken aşçıbaşı eti bir gün önceden kazanda pişirmeye başlar ve o akşam et suyuna tirit yaparak aileye gönderir, bahşiş alır. Yıllarca önce bir sonbaharda Konya'da konuğum olan yemek yazarı Charles Perry, düğün yemeklerinin her aşamasını izledi ve et suyu ile yapılan tiridi çok sevdi, çünkü üstünde Konya'nın yerli soğanları, domatesleri, kıl biberleri, maydanozu etsiz tiridi muhteşem kılıyordu.
Tandıra sarkıtılarak yapılan Konya'nın ünlü çebici için de eylül ayı en uygun zamandır. Fazla yaşlanan kuzular diğer zamanlarda bu aydaki lezzeti vermez.
Konya böyle ama genel olarak yurdumuzun hemen hemen her tarafında yaz sebze ve meyveleri için aynı şey söylenebilir. Sonbaharın başı yaz sebze ve meyvelerinin en güzel olduğu dönemdir.
Yine bir sonbaharda Konya'ya gelen Jill Norman kilo aldığını fark etti ve "Ben gidince bu kiloları vereceğim ama, Türk kadınlarının kilolarını çok iyi anlıyorum, bu yemeklerle sizin işiniz kolay değil." demişti.
Sevgili okuyucularım, bu mevsimde sebze ve meyveleri fazlaca kullanalım ve vücudumuzu temizleyerek kışa hazırlayalım. Ama kışa da haksızlık etmeyelim. Her türlü güzelim kış sebzeleri bize hazırlanıyor. Önemli olan yazın yaz, kışın kış sebzelerini tüketmek sera ürünlerine fazla iltifat etmemek. Bu hafta yumurtalı kabak yapalım. Ağız tadıyla kalın.
Yumurtalı kabak
4 kişilik
Pişme süresi: 25-30 dakika
½ kg Konya'nın kara kabağı veya bir kabak (kuşbaşı veya halka doğranmış), 2 yemek kaşığı sadeyağ, 1 baş soğan (yemeklik kıyılmış), 1 tatlı kaşığı domates salçası, 2 yumurta, 2 domates (kabuk ve çekirdekleri alınmış, doğranmış), ¼ su bardağı su, 1 çay kaşığı kırmızıbiber, Yeterince tuz
Yapılışı: Yağla soğanı pembeleştir. Salçayı ilave et çevir. Yumurtaları kır, katılaştır. Katılaşırken parçalamadan sarılarıyla aklarını karıştır. Sonra, kabakları üzerine yay. Domatesleri koy, suyu, biberi, tuzu ilave et. Kapak ört, çok hafif ateşte yemek pişip yağına inince, sahanı çevirerek yumurtaları üste getir. Sıcak olarak sofraya çıkar.
Not: Yumurtaları çevirmek zor olabilir. Kolay yol, yemek pişince yumurtaları üzerine kırıp da katılaşana kadar pişirebilirsiniz.
Nevin Halıcı
http://www.zaman.com.tr/